İkinci baro kurucusu: Burası ekmek teknesi, Barolar Birliği bir vesayet organı

İkinci baro kurucusu: Burası ekmek teknesi, Barolar Birliği bir vesayet organı
İstanbul 2'Nolu Baro kurucularından Cavit Tatlı, 2 bini aşkın imzanın 24 saatten kısa sürede incelenmesinin mümkün olmadığını belirten TBB yöneticisini istifaya çağırdı.

"Çoklu baro" sisteminin hukuk otoritelerinin tüm uyarılarına rağmen iktidar tarafından Meclis’ten geçirilerek yürürlüğe sokulması sonrası haftalarca avukatlardan yeterli imza toplayamamasıyla gündeme gelen İstanbul 2'Nolu Baro'nun kurucular kurulundaki Cavit Tatlı, yeni kurdukları baroya ilişkin açıklamalarda bulundu. Tatlı ikinci baro için "Ekmek teknesi" ifadelerini kullanırken, Barolar Birliği’ni de "vesayet organı" ifadeleriyle hedef aldı.

Haftalarca 2 bin imza toplayamaması nedeniyle yandaş hukukçular tarafından bile eleştirilmesiyle gündeme gelen İstanbul 2'Nolu Baro, 2 bin 53 imzayla Türkiye Barolar Birliği'ne başvurarak yetki belgesi aldı. Ancak Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Asude Şenol'dan karara itiraz geldi. Şenol, 2 bini aşkın imzanın 24 saatten kısa bir sürede incelenmesinin mümkün olmadığını belirterek, kararın aceleyle alındığını söyledi.

İKİNCİ BARO KURUCUSU, TBB YÖNETİCİSİNİ İSTİFAYA ÇAĞIRDI

Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre İstanbul 2 No’lu Baro kurucularından Cavit Tatlı bu sözleri nedeniyle TBB Yönetim Kurulu Üyesi Asude Şenol'a tepki göstererek istifaya çağırdı. 

"Kendisi bu iddiasını ispat etmekle sorumlu. UHAP diye bir sistem var. Bu sisteme Barolar Birliği'nin verdiği şifrelerle giriyorduk. Buraya girenlerden aynı zamanda dilekçe veriyorduk. Bu sözleri kullanan kişi oturdu oy birliğiyle açtığı UHAP sistemini kapattı. Şaibeyi kim yarattı? Beni arayanlara bunu kasıtlı yaptıklarını söyledim. 'Sistemi açacağız' dediler 5 gün geçti sistemi açmadılar. Çoklu baroyu savunabilirler, savunmayabilirler. Ama bir kanun var. Bu kanun gereğince de meslektaşı olan avukatlar bir irade göstermiş ve imza vermiş" diyen Tatlı, TTB’nin bir vesayet organı olduğunu savunarak şunları söyledi:

‘BAROLAR BİRLİĞİ BİR VESAYET ORGANI’

"Zaten Barolar Birliği'nin sorunu bu. Barolar Birliği bir vesayet organı, Barolar Birliği barolarla, barolar da avukatlarla ilişkilerini doğru kurabilseydi bugün çoklu baro olmazdı. Biz de ayrı bir baro kurmazdık. Sesimizi ne Barolar Birliği'ne, ne de baromuza duyuramadık. Şimdi ne kadar  doğru bir adım attığımızı gördük. Meslektaşlarına, 'Bu imzalar şaibeli' diyen kimse bulunduğu konumdan derhal istifa etmeli. Biz hırsız mıyız, ahlaksız mıyız? Biz meslektaşlarımızdan imza alırken UHAP'ı kapatmasaydı her şeyi görecekti. Bu sistemi haber bile vermeden kapattılar. Kendi yaptıkları şeyi kaldırıyorlar bunu yaparken de diyalog kurmadılar."

‘BURASI EKMEK TEKNESİ’

Cavit Tatlı İstanbul 2 No'lu Baro'nun bundan sonraki amaçlarına ilişkin ise şunları söyledi:

 "Önce baromuzu kurduk. Baromuzu kurma sürecinde hakarete varan, şahsiyetimize dil uzatan bir sürü şey okuduk. Bunların hepsini sineye çektik. Biz bugün küçük bir baro kurmadık. Türkiye'nin 10'ncu büyük barosoyuz. Genel kurula götürdük, bir seçim yaptık. 2 bin 53 kişi bir meslek örgütünün içerisinde kim olduklarını bilen insanlardır. Bir sürü sorun çıkabilecek alanı göze alan avukatlardan bahsediyoruz. Burası ekmek teknesi. Bunu sorun etmediler çünkü bizim baromuzun bize verdiği bir şey yoktu. Bizler mecburen kaydoluyoruz, aidat ödüyoruz, soruşturma olursa gider soruşturmaya cevap veririz. Sadece baroyla ilişkisi böyle olan bu insanlar bu barodan ayrıldı. Bundan sonra meslektaşımızı önceleyen, sorunlarını merkeze alan bir baro olacağız. Polemiklere girmeyeceğiz. Meslektaşlarımızla ilgili bildiğimiz sorunları çok kısa sürede çözeceğiz. Bizler sorunlarımızı hep erteledik artık ertelemeyeceğiz."

‘BAZI BAROLAR İDEOLOJİK ORGANİZASYONLAR GİBİ HAREKET EDİYORDU, YENİ BİR TASARUM GEREKLİYDİ’

Baronun Kurucular Kurulu'nda yer alan avukat Şengül Karslı ise bazı baroların ideolojik davrandıklarını savunarak, yeni baronun tasarlanmasının gerekli bulduklarını belirterek şunları söyledi:

"Barolar kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Görev tanımları ve sınırları da kanunla belirlenmiştir. Ancak bazı baroların ve meslek kuruluşlarının kendilerine kanunen verilmiş idari ve mali özerkliği sınırsız bir bağımsızlık olarak algılayarak ideolojik, politik organizasyonlar gibi hareket etmeleri yeni bir örgütsel tasarım gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu bağlamda kayıt zorunluluğu ve tekelci sistemden beslenen, temsilde adalet ilkesinin uygulanmasına imkan vermeyen pratik tutumlardan kaynaklanan temsil edilemezlik sorunu alternatif örgütlenmelerin önünün açılması ile çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla üye sayısı 5 binden fazla olan barolarda uygulanacak düzenleme ile avukatlar, üyesi olmak istemedikleri meslek kuruluşundan çıkış hakkını aldı. Böylece kendi fikirlerine en uygun ve en tarafsız olduğunu düşündükleri meslek kuruluşuna üye olabilmek fırsatı kazandılar."

‘REKABET İMKANI SAĞLAYACAK’

"Bu yeni düzenlemenin değindiğimiz sorunların giderilmesine katkı sağlamasının yanı sıra baroları daha fazla sayıda üye kazanmaya teşvik edeceği, bunun da meslek kuruluşları arasında hizmette rekabetin artmasına imkan sağlayacağını düşünüyoruz."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar