İHD’den Zaho tepkisi: Irak ve Suriye tezkereleri iptal edilmeli

İHD’den Zaho tepkisi: Irak ve Suriye tezkereleri iptal edilmeli
Zaho’daki saldırıları kınayan ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini talep eden İHD, Meclis Araştırma Komisyonu kurularak Irak ve Suriye tezkerelerinin iptal edilmesini istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Zaho ilçesine bağlı bir köyde piknik alanında bulunan sivillere yönelik dün gerçekleştirilen top atışı saldırısı sonucu 9 kişinin yaşamını yitirmesi ve 23 kişi yaralanmasına dair yazılı açıklama yaptı. Yaşamını yitirenlerin 8’inin çocuk olduğunun vurgulandığı açıklamada, ailelere ve bölge halkına başsağlığı dileklerinde bulunuldu. Saldırıyı kınayan İHD, sorumluların biran önce yargı önünde hesap vermesini talep etti.

‘TÜRKİYE’NİN AÇIKLAMASI GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR’

Katliamın TSK’nin top atışlarından kaynaklandığına dair Irak yetkililerinin açıklaması olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Ayrıca Irak Hükümetinin olay yerinde yaptığı incelemeden sonra gerçekleştirdiği açıklama olayın TSK kaynaklı olduğunu ortaya koymaktadır. En azından şu ana kadar bunun aksini kanıtlayacak bir durum yaşanmamıştır. Türkiye Dışişleri Bakanlığının bu olay ile ilgili yapmış olduğu açıklama gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Türkiye sürekli olarak gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda sivillere yönelik saldırı gerçekleştirmediğini belirterek konuyu geçiştirmek istemektedir. Kaldı ki söz konusu bölgede askeri faaliyet içerisinde bulunan TSK ve bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığının herhangi bir açıklama yapmaması ise oldukça manidardır" denildi.

MECLİS DEVREYE GİRMELİ

İHD’nin 21 Ekim 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, Irak ve Suriye tezkeresinin TBMM tarafından kabul edilmemesini, hükümetin yurtta barış dünyada barış siyasetine dönmesi gerektiği ifade edildiği hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi:

"* Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde Federe Kürdistan Bölge Yönetimi topraklarında gerçekleştirdiği askeri operasyonlar ile Suriye’nin kuzeyinde ve kuzeydoğusunda kendi denetimi altında bulundurduğu bölgelerde yürüttüğü askeri faaliyetlerde uçak bombalaması, SİHA saldırıları ve top atışları sonucu bugüne kadar yaşamını yitiren siviller ile ilgili kapsamlı bir araştırma yapılmasını ve bu araştırmayı ancak TBMM araştırma komisyonunun yapabileceğini, TBMM araştırma komisyonunun özellikle Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusundaki TSK denetiminde bulunan bölgelerde sivillere yönelik paramiliter gruplar tarafından gerçekleştirilen ağır insan hakları ve insancıl hukuk ihlallerini de araştırması gerekmektedir.

ASKER CENAZELERİ ARAZİDE BIRAKILDIĞI İDDİALARI

* Irak’ın kuzeyinde Federe Kürdistan Bölge Yönetim topraklarında Türkiye sınır hattında Nisan 2022’den bu tarafa yürütülen askeri operasyonlar hakkında oldukça ciddi iddialar bulunmaktadır. Bu iddiaların başında birçok yerleşim yerinin bombalamalar yolu ile halkın korkutulup boşalttırıldığı ve böylece binlerce insanın zorla yerinden edildiğidir. Ayrıca, kullanılması yasak silahlar ile bombaların kullanıldığı yönünde ciddi iddia ve görüntüler bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yaşamını yitiren TSK mensubu askerlerin bazılarının cenazelerinin arazide bırakıldığı ve cenazelerinin akıbetinin bilinmediğine dair haberler çıkmaktadır. Tüm bu iddialar oldukça ciddidir. Bu iddialar hakkında da TBMM Araştırma Komisyonunun araştırma yapması gerekmektedir.

SAVCILAR DEVREYE GİRMELİ

* Komisyonun yanı sıra askeri operasyonlar sırasında sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırılar ile ilgili olarak sınır bölgesinde bulunan yetkili Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının etkili soruşturma yürüterek gerçekleştirilen ağır insan hakları ve insancıl hukuk ihlallerini tespit edip gerekli kovuşturmaları açması gerekmektedir.

BM’YE ÇAĞRI

* BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ile uluslararası insan hakları örgütlerinin belirtilen ağır insan hakları ve insancıl hukuk ihlalleri iddiaları hakkında olay bölgelerinde araştırma ve inceleme yapması gerekmektedir.

BARIŞ SÜRECİ İNŞA EDİLMELİ

* Ekim 2021’de kabul edilen Irak ve Suriye tezkerelerinin iptal edilerek, Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki askeri güçlerini Türkiye sınırları içeresine çekmesini ve gerek bu ülkelerle gerekse de Kürt siyasi hareketi ile Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollardan çözümü noktasında askeri seçenekler dışı çözümler üreterek yeniden bir barış sürecinin inşa edilmesi gerektiğini belirtmek isteriz."

‘DİYARBAKIR BAROSU YALNIZ DEĞİL’

Zaho Perex katliamı nedeni ile Irak ve Irak Federe Kürdistan Bölge Yönetimi yetkililerinin açıklamalarına dayanarak Türkiye’de ilk demokratik tepkiyi veren Diyarbakır Barosuna ve diğer bölge baroları ile aktivistlere yönelik ırkçı/nefret söylemleri de kınan açıklamada, "Nefret saldırısında bulunan kişilerin tespit edilerek haklarında etkili soruşturma ve kovuşturma yöntemlerine başvurulmasını, Diyarbakır Barosunun yalnız olmadığını ve başta Barolar Birliği olmak üzere diğer baroların ve insan hakları örgütlerinin Diyarbakır Barosu ile dayanışma içerisinde olması gerektiğini vurgulamak isteriz" diye belirtildi.

ROBOSKİ OLAYI 

Zaho Perex katliamının Türkiye’de birkaç muhalif medya organı dışında hiç yerde yer bulmadığına da dikkat çekilen açıklamada, "Türkiye’de basın özgürlüğü bulunmamaktadır. Ana akım medya diye tabir edilen medyanın hükümetin yanında yer alması asgari basın ahlak ve etik ilkelerinin işlemediğini göstermektedir. Türkiye medyası tıpkı Roboski Katliamında olduğu gibi olayları görmezden gelmeyi ve sessiz kalmayı tercih ederek bir kez daha kötü bir sınav vermiştir. İnsan hakları savunucuları olarak ağır insan hakları ve insancıl hukuk ihlallerinin cezasız kalmaması için adalet ve barış mücadelemizi sürdürmekte kararlı olduğumuzu, Zaxo Perex katliamı gibi katliamları gerçekleştirenlerin adalet önünde hesap vermesi gerektiğini bir kez daha belirtmek isteriz."

Öne Çıkanlar