Hukukçular: 5 Nisan’ı bir kutlama günü olarak kabul etmiyoruz

Hukukçular: 5 Nisan’ı bir kutlama günü olarak kabul etmiyoruz
Yüzlerce meslektaşlarının mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklu olduğunu söyleyen avukatlar, mesleklerini yaparken de engellerle karşılaştıklarını belirtti.

Yağmur Kaya 


+GERÇEK- Hukuk Örgütleri, 5 Nisan Avukatlar Günü dolasıyla Çağlayan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. 

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare önünde, savaşların tarihe ve insanlara verdiği zarara dikkat çeken açıklamanın ardından katledilen Avukat Tahir Elçi, adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunda hayatını kaybeden Avukat Ebru Timtik anılırken, demans teşhisi konulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk ve tutuklu bulunan tüm avukatların serbest bırakılması talep edildi. 

Açıklamada, "Avukatlığı savunmasız bırakmayacağız. Tutsak avukatlara özgürlük" yazılı pankart açan avukatlar sık sık "Savunma susmadı susmayacak", "Tahir Elçi, Ebru Timtik onurumuzdur" sloganları atıldı.

SORUNLARI AKTARMAK İÇİN BİR FIRSAT GÜNÜ

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut, 4 Nisan Avukatlar Günü'nün kendileri için bir kutlama günü olmadığını söyledi. Akbulut nedenini ise şöyle ifade etti: "4 Nisan'ı yıllardır sürdürdüğümüz mücadelenin bir devamı, bir direniş, yaşadığımız sorunları size aktarmak için bir fırsat olarak görüyoruz." 

'ADALET İÇİN HEP BİRLİKTE SESİMİZİ YÜKSELTELİM'

Açıklamada, tutuklu avukat Aytaç Ünsal'ın gönderdiği mektup okundu. Ünsal mektupta, "Biz tutsak avukatlar olarak her zaman sizinleyiz. Yanı başınızdayız. İki yıl önce bugün büyük bir adalet mücadelesi başlamıştık. Direndik, öldük ama zulme boyun eğmedik. Tarih boynumuzun eğildiğini asla yazmayacak. İki yıl sonra bugün müvekkiler Sibel ve Gökhan adalet mücadelesini sürdürmeye devam ediyorlar. Sincan'da adalet için direnen Avukatlar Gününde Ebru ile birlikte yanınızdayız. Adalet için hep birlikte sesimizi yükseltelim. Sibel ve Gökhan'ı yaşatalım. Hepinizi çok seviyorum." ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasını Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Eş Başkanı Esra Erin okudu. 

"Avukatlığı savunmasız bırakmayacağız" diyen Erin, avukatlara atfedilen 5 Nisan Avukatlar Günü'nü Avukatlara sadece bir kutlama günü olarak görmenin mesleğin hafızasının yok saymak olduğunu söyledi. "Çünkü" diyen Erim, bugünün aynı zamanda bir dayanışma ve mücadele günü olduğunu belirtti. 

'AVUKATLAR HAK ARAMA MÜCADELESİNİN EN YAKIN TAKİPÇİLERİDİR'

Avukatlığın, haklar ve özgürlükler lehine yapıldığında anlam kazandığını vurgulayan Erin, "Zira avukatlar,
hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının, adil yargılanma hakkının, konuşma ve ifade özgürlüğünün en yakın takipçisidir. Bizler bu hakların ihlal edilmesi dahil görevimizi yerine getirirken karşımıza çıkan her engeli hak mücadelesinin önüne çıkartılmış bir engel sayarak kaldırmak için mücadele ederiz" dedi. 

AVUKATLIK SALDIRIYA ALTINDA, MESLEĞİMİZİ YAPAMAZ HALE GELDİK

Avukatların mesleğini yaparken onlarca engelle karşılaştığını dile getiren Erin, "Yargı erkinin temellerinden biri olan avukatlık mesleği, sürekli saldırı altında. Avukatlar haciz mahallerinde öldürülüyor, duruşma salonlarında darp ediliyor, emniyette keyfi uygulamalara maruz kalıyor, ruhsatları Adalet Bakanlığı tarafından gasp ediliyor, mesleki faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınıyor, tutuklanıyor ve hatta işkence
görüyorlar. Diğer yandan yasal düzenlemelerle avukatlık mesleği yapılamaz hale getirilmeye çalışılıyor; işçi avukatlık her geçen gün avukat emeğinin sömürüldüğü bir alan haline geliyor ve avukatlar ekonomik yükün altında eziliyorlar" diye konuştu. 

'MESLEKTAŞLARIMIZ SERBEST OLANA KADAR MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Yüzlerce meslektaşının mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklu bulunduğuna dikkat çeken Erin, "Bizler mesleki faaliyetleri sebebiyle tutuklu bulunan, bugün yanımızda olamayan meslektaşlarımız olmadan 5
Nisan’ı bir kutlama günü olarak kabul etmiyoruz. İlk iş olarak onları bulundukları hapishanelerde ziyaret ettik. Onların adaletsizliği kabul etmeyişlerinden ve avukatlığı hapishane hücrelerinden bile sürdürmeye çalışmalarından avukatlığın yalnızca adliyelerde değil, hak arama mücadelesi olan her yerde sürdürülebileceğini tekrar hatırladık. Avukatlık, bizden sökülüp alınabilecek bir paye değildir. Çünkü bizler 90'lı yıllarda katledilen Fuat Erdoğan, Faik Candan, Şevket Epözdemir, Medet Serhat’tan, 2015 yılında katledilen Tahir Elçi’den, 5 Nisan 2020’de 'Adil yargılanma' talebiyle ölüm orucuna başlayıp 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitiren Ebru Timtik’ten bu mücadeleyi devraldık. 

'ONLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNMANIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR'

Bu sebeple bugün hala tutuklu bulunan meslektaşlarımız özgür olmayana kadar onlar için adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Çünkü onların özgürlüğü savunmanın özgürlüğüdür" şeklinde konuştu. 

PİROĞLU: HERKESİN ADALET ARADIĞI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

Erin'in ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu söz aldı. Piroğlu, "Herkesin adalet aradığı bir dönemden geçiyoruz. İşinden atılan işçi adalet istiyor, erkek şiddetine uğrayan kadın adalet istiyor, ormanı talan edilen köylü adalet istiyor. Hakkı çiğnenen adalet arıyor. Adalet arayan herkes savunmanın ne kadar özgür olmaya ihtiyaç olduğunu görüyor. Hukukun en önemli birimi savunmadır.Hapishanelerden, Emniyetten işkence haberi geliyor" dedi.

Öne Çıkanlar