HDP: Bu ülkede erkekseniz, bir kadına şiddet uyguluyorsanız devlet sizin arkanızdadır

HDP: Bu ülkede erkekseniz, bir kadına şiddet uyguluyorsanız devlet sizin arkanızdadır
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

İktidarın açıkladığı güvencesiz 'tam kapanma' döneminde artan erkek şiddetine dikkat çeken ve İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması çağrısında bulunan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, "Bu ülkede erkekseniz, bir kadına şiddet uyguluyorsanız, devlet sizin arkanızdadır. İktidar arkanızdadır. Kendine İçişleri Bakanı diyen erkeklik bakanı sizin arkanızdadır" dedi.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'BAŞKA TOPRAKLARA ÇETELERE PARA DÖKÜYOR'

Başaran, iktidarın halkın sorunlarını perdelemek için güvenlikçi politikalara sarıldığını belirterek, "Kapanmanın tartışıldığı bu dönemde iktidar içerideki sorunları perdelemek için halkın açlık işsizlik aşı problemini sağlığa erişim problemini demokrasi sorununu, kadınların yaşam hakkını koruma sorumluluğunu perdelemek için her defasında olduğu gibi bu dönemde de güvenlikçi politikalara sarılmış durumdalar. İktidarlar bu ülkede maalesef 100 yıldan fazladır bu ülkenin en esaslı problemini bu yöntemle çözmeye çalışıyor. Bu problemin görmezden geldiklerinde yok farz ettikleri Kürt sorunu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu dönem artık bu meselenin adı Kürt sorunu değil, iktidarın savaş sorunudur, inkar sorunudur bu halkı asimile etme sorunudur. Son 10 yılda savunma giderleri yüzde 86 artmış. Bu halka harcanması gereken bütçe savunma giderine aktarılmış durumda. İktidar kendisi ile alakası olmayan Kürt düşmanı politikaları nedeniyle başka topraklarda bazı çetelere paralar döküyor" diye konuştu.

Başaran, konuşmasının bir kısımını 'tam kapanma' döneminde artan erkek şiddetine ayırdı. Türkiye'de ilk Coronavirus vakalarının çıktığı dönemde iktidara acil önlem planı çağrısında bulunduklarını hatırlatan Başaran, "Pandeminin de kadınlara nasıl şiddet biçiminde, işsizlik, açlık yoksulluk biçiminde döndüğüne hepimiz şahidiz. Bakın Nisan ayı içerisinde en az 68 kadın şiddete uğradı, en az 12 kadın ve bir çocuk yaşamını yitirdi. 2021’in ilk dört ayında en az 108 kadın yaşamını yitirdi ve 74 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği basına yansıdı" dedi.

"Buna benzer bir savaş tablosu ile karış karşıyayken iktidar ve bakanlıklar ne yaptı? Bakanlıklar ne yaptı?" diye soran Başaran, "Aile ve Sosyal Politikaları Bakanlığı değişti biliyorsunuz. Aile Bakanlığı'na Derya Yanık getirildi. Derya Yanık gelir gelmez sosyal medyası üzerindeki paylaşımlarla gündeme geldi. Günlerce sosyal medyasını kapattı ve oraları temizlemeye çalıştı" şeklinde konuştu.

MECLİS'E ÇAĞRI

Başaran, konuşmasına şöyle devam etti:

"Mecliste bir komisyon kuruldu. KEFEK’in alt komisyonu olarak 2018 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması ve izlenmesi alt komisyonu. Bu komisyon yaklaşık 2 yıl boyunca çalıştı. En son toplantısını 12 Şubat 2020’de gerçekleştirdi. Bu toplantıda bu komisyonda çok fazla STÖ, Baro ve kadın kurumu dinlendi. Bir rapor açığa çıkması gerekiyordu ama bir yılı aşkındır bu komisyonla ilgili herhangi bir rapor sunulmadı. Bu rapor yayınlanmadı. Şimdi kendilerine çağrıda bulunuyoruz. Bu raporu yayınlayın. Bu raporda İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar gerekli olduğu ve kadınların yaşamını koruduğu çok net bir biçimde uzmanlar tarafından ifade ediliyor. İşin içerisinde olanlar, bunu takip edenler tarafından çok net bir biçimde İstanbul Sözleşmesi’nin kadınları nasıl koruduğu ifade ediliyor.

UZMAN ÇAVUŞ ŞİDDETİNİ HATIRLATTI

Kadına yönelik şiddeti artıran İstanbul Sözleşmesi değildir. Sizin yürüttüğünüz kadın düşmanı politikalarıdır. Şiddete ses yükselten kadınları hedef gösterme politikanızdır. Ki en son örneğini Hanife Öz’de yaşadık. Hanife Öz, bir uzman çavuş tarafından şiddete uğradı, sesini sosyal medyadan ulaştırmaya çalıştı. Çünkü kendisine şiddet uygulayan evet bir erkekti ama bir üniformalıydı. Halkı korumakla görevli olan bu üniformalı, bir kadına şiddet uyguladı ve sonrasında ‘Nereye gidersen git’ söylemini kurmaktan hiç çekinmedi. Biz bu pratiği hatırlıyoruz. Nereden hatırlıyoruz? Musa Orhan’dan hatırlıyoruz. İpek Er’e tecavüz edip, günlerce hürriyetinden yoksun bırakıp intihara sürükledikten sonra bile ‘Nereye gidersen git, ben yargılanmam. Daha önce de çok yaptım’ diyen Musa Orhan’dan hatırlıyoruz biz bu pratiği.

'BU ÜLKEDE ERKEKSENİZ, BİR KADINA ŞİDDET UYGULUYORSANIZ DEVLET ARKANIZDA'

Çünkü bu ülkede erkekseniz, bir kadına şiddet uyguluyorsanız, devlet sizin arkanızdadır. İktidar arkanızdadır. Kendine İçişleri Bakanı diyen erkeklik bakanı sizin arkanızdadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı sessizdir. Görmez sizin yaşadıklarınız. Adalet sadece tabeladan ibarettir bu ülkede, erkekten yana tavır alır. Ama bir de bu şiddeti uygulayan üniformalıysa siz suçlu çıkarsınız. Siz suçlu hale getirilirsiniz. Hanife Öz de bu kadınlardan biri. Şiddete uğradığı halde dün sosyal medya üzerinden hedef haline getirildi. Çünkü susması gerekiyordu. Sinmesi ve kabullenmesi gerekiyordu, biat etmesi gerekiyordu. Biat etmediği için, buna karşı ses yükselttiği için Hanife Öz şu anda hedef haline getiriliyor. Biz bütün şiddet gören, erkek şiddeti bunun yanında devlet şiddetine maruz kalan bütün kadınların yanındayız. Bunun mücadelesini vermekten vazgeçmeyeceğiz. Kadınlara ‘Biat edin, sesinizi çıkarmayın, erkektir yapar’ diyenlere ödün vermeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Özgürlük mücadelesi vermekten vazgeçmeyeceğiz."

Öne Çıkanlar