'HDP gelecek seçimleri ve siyasal konjonktürü temelden etkileyeceği için saldırıya uğruyor'
ARTI GERÇEK- Son dönemlerde HDP'ye ve Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar ve cinayetler artmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Konya'da, Afyon'da, Ankara'da üst üste Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar gerçekleşti.
Bu saldırıların arka planını Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Bülent Küçük, ARTI TV'de ekrana gelen "Haber Aktüel" kuşağında değerlendirdi.
'IRÇILIK YÜZEYSEL BİR KAFATASÇILIĞA İNDİRGENİYOR'
Küçük, "Anadolu'nun çeşitli yerlerinde daha önce de rastladığımız ırkçı dışlama, ırkçı şiddetle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bizde bu ırkçılık meselesi genel olara 'kafatasçılık' olarak anlaşılıyor. Irkçılık tanımı Türkiye'de çokça iftihar edilen 'Bizde ırkçılık yoktur, olsa olsa Avrupa'da, Batı'da vardır; çünkü biz sömürgeci bir geçmişe sahip değiliz, bu yüzden Türk toplumu ırkçı olamaz' diye ırkçılığn çok yüzeysel bir kafatasçılığa ya da genetik bir farklılık üzerinden değerlendirildiği bir varsayıma dayanır" dedi.
'GÜNDELİK HAYATTA FARKINA VARMADAN ÖĞRENİYORUZ'
"Her şeyden önce ırkçılığın sosyoljik tanımını yapmamız gerekir. Ondan sonra bunun bir ırkçı saldırı olup olmadığı konusunda bir yere varabiliriz" diyen Küçük ırkçılığın bir ideoloji sayılabileceğini ve ırkçılığın gündelik pratiklerinin içine yerleşebileceğini, bayağı ve olağan olarak popüler bir kanı olduğunu, basmakalıp ve olağan bütün klişelere içkin olduğunu söyleyerek "Bu yüzden de kafatası meselesine, genetik farklılığa veya bir üstünlük iddiaasına indirgenemez. Bu anlamda ırkçılığın gündelik hayata sirayet eden biçimlerine baktığımız zaman oldukça yaygın, norm haline getirilmiş, içine atıldığınız toplumda, ailede, eğitim kurumlarında farkına varmadan öğrendiğiniz ötekini görme ve tahayyül etme biçiminizdir" dedi.
'IRKÇILIK, BAŞ EDİLMESİ ZOR BİR MESELE'
Irkçılğın aynı zamanda kurumsal bir pratik olduğunu söyleyen Küçük, idari tekniklere, kurumlara, hukuki alana, develet aparatlarına geniş alanda da toplumsal hayata içkin olduğunu belirterek "O yüzden ırkçılık baş edilmesi oldukça zor bir mesele. Çünkü kendisini bir norm haline getirdiği için nerede başlar, nerede biter kestirmek çok güçtür; çünkü görünmez kılınmıştır." dedi.
Türkiye'de karşılaşılan ırkçılığın sosyolojik ve politik tanımlarının ötesinde ırkçılığın çok daha geniş tanımlı olarak toplumsal alanda tartışılması gerektiğini ifade eden Küçük, "Biz ırkçılığı kabul etmediğimiz için bunları münferit ya da bilgisiz kişilerin adli vakaları olarak görmeye devam ederiz" dedi.
'HDP GÜÇLENDİĞİ VE KAMUSAL ALANDA GÖRÜNDÜĞÜ İÇİN IRKÇILIĞA MARUZ KALIYOR'
Küçük, "Irkçılık Türklüğü inşa eder, Türklüğü kurar, Türklüğün kriziyle baş etmeye çalışan ve bununla mücadele sonucu ortaya çıkmıştır. Diğer yandan da Türklük dışında kalan etnik grupları dışlama, onlara mesafe koymaya yarayan 'sihirli' bir şey. Siyasal alanda da HDP başta olmak üzere meşruiyet alanını zedeleyerek, onu 'kriminalize ederek', siyasete katılmasına yarayan araçları elinden almaya yönelik bir marijinalleştirme, yaftalama stratejisi olarak görüyoruz. Aslında öteki güçlendiği, kamusal alanda görünür olduğu için ırkçılık zaman zaman tavan yapar Türkiye'de. HDP siyaseti de çeşitli zamanlarda olduğu gibi şimdi de gelecek seçimleri ve şu anda söz konusu olan siysal konjonktürü temelden etkileyeceği için bu anlamda HDP'ye karşı ırkçılık siyasal anlamda verimli bir hale getirilmeye çalışıyor." dedi.
