Haklarında dava açılan Cumartesi Anneleri: Sözde reformları bırakın adliyeleri adalete açın

Haklarında dava açılan Cumartesi Anneleri: Sözde reformları bırakın adliyeleri adalete açın
Polis müdahalesine maruz kaldıktan sonra gözaltına alınan Cumartesi Anneleri'nin 3 yıla hapis cezası istendi.

Eylemlerinin 700’üncü haftasında polis müdahalesine uğrayan ve haklarında dava açılan Cumartesi Anneleri, "Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, adliyelerin kapılarını adalete açın" dedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 700’üncü haftasında yapmak istedikleri açıklamaya müdahale eden polisler, aralarında İHD yöneticilerinin de bulunduğu 46 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 46 kişi hakkında 2 yıl sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianame hazırladı. İddianameyi kabul eden İstanbul 21'inci Asliye Ceza Mahkemesi’nin açtığı davaya ilişkin Cumartesi Anneleri, sosyal medya hesapları üzerinden açıklama yaptı. 

CUMARTESİ ANNELERİNDEN DAVA AÇIKLAMASI

Açıklamayı okuyan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı avukat Jiyan Tosun, "Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, adliyelerin kapılarını adalete açın" dedi.

'KAYIPLARIMIZI İNKAR VE CEZASIZLIK SİYASETİ HİÇ DEĞİŞMEDİ'

Eylemlerinin 700’üncü haftasında ağır polis şiddetine maruz kaldıklarını hatırlatan Tosun, 119 haftadır da Galatasaray Meydanı’nın Cumartesi Anneleri ve tüm barışçıl etkinliklere kapatıldığını söyledi. Galatasaray’a çıktıklarından beri 17 iktidarın değiştiğini dile getiren Tosun, "Ancak iktidarlar değişse de, kayıplarımızla ilgili inkar ve cezasızlık siyaseti hiç değişmedi. Çünkü cezasızlık, ihlalin bir devlet politikası olarak uygulanmasının ortaya çıkardığı sonuçtur ve ihlal rejimi, iktidarlar değişse de değişmeyen bir Türkiye gerçeği olarak varlığını sürdürmektedir. Evrensel hukuk standartlarından uzak bir yargı mekanizması üreten siyasal sistem, kayıplarımızın akıbetinin açığa çıkarılmasını ve bu suçu işleyenlerin hesap vermesini engelliyor. Adında adalet sözcüğü bulunan iktidarın son dönem uygulamaları ise adalet isteyen Cumartesi Annelerini yargılama noktasına getirdi" diye konuştu.

3 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ

700’üncü  hafta ve sonrasında maruz kaldıkları polis şiddeti ve ağır hak ihlalleri ile ilgili yaptıkları tüm suç duyurularının sonuçsuz kaldığını belirten Tosun, "Suç duyurularımızı sonuçsuz bırakan savcılık makamı, anayasal hakkımız olan düşünce ve ifade özgürlüğümüzü kullandığımız için hakkımızda dava açılmasını talep etti. İçinde kayıp yakınları, İnsan Hakları Derneği yönetici ve üyelerinin de olduğu 46 kişi hakkında dava açıldı. Savcı Fatih Sönmez imzalı iddianame ile 699 haftadır devam eden Galatasaray’daki buluşmalarımız 700'üncü haftasında birden bire suç haline getirilerek hakkımızda Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun gerekçe gösterilerek 3 yıla kadar hapis cezası istendi" diye konuştu.
 
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni yargı reformu açıklamalarını hatırlatan Tosun, "28 Şubat koşullarında bile sürdürdüğümüz 25 yıllık adalet arayışımızın, hukukun bütünüyle devre dışı bırakılarak bir davaya konu olması, Cumartesi Annelerine ‘sorununuz kabinemin sorunudur’ diyen AKP iktidarının ‘Hukuk ve adalet reformu’ müjdesi sonrasında gerçekleşti" dedi.

'ADALETİN KAPILARINI AÇIN'

Erdoğan ve Adalet Bakanı Gül’e seslenen Tosun, "Demokratik bir devlette, mevcut adaletsizliklere itiraz edenler, hak ve özgürlük talep edenler, düşüncelerini barışçıl yöntemlerle ifade etme imkanı bulmalıdır. Eğer bu imkan yoksa hukuktan, demokrasiden, adaletten, reformdan bahsedilemez. Türkiye’nin yapısal sorunlarını çözmek yerine, sadece siyasi krizleri aşmak için gündeme getirilen reformlardan demokrasi ve adalet çıkmaz. Demokrasi, adalet ve reform gibi kavramları, karşı karşıya kaldığınız açmazları ötelemek için başvurduğunuz hamleler olmaktan çıkarın. Önce yargıyı araçsallaştıran siyasetinize son verin. Hak ve adalet arayışını suç sayan zihniyetinizi değiştirin. Cezasızlığa son vererek, adaleti sağlayacak bütünlüklü politikaları hayata geçirin. Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, toplumun ve bizim adalet talebimizi duyun ve adliyelerin kapılarını artık adalete açın" ifadelerini kullandı. 

İHD'DEN DESTEK ÇAĞRISI

Kayıp ailelerinin avukatı ve İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri ise 700’üncü haftadaki saldırının hakikat ve adalet arayışına yönelmiş bir saldırı olduğunu vurguladı. Bu saldırıların durması için bu güne kadar pek çok hukuki girişimde bulunulduğunu dile getiren Yoleri, yargı bu başvurulara cevabını o gün orada olanlara dava açarak gösterdi. Hakikat ve adalet talebine tahammülsüzlüğün bir göstergesi olan bu dava bize bu adalet mücadelesine daha fazla güç vermek gerektiğini gösterdi. Herkesi bu sese destek olmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.

Öne Çıkanlar