HDP'li Gülüm: Yasayla ‘erkeklik indirimi’ için yol gösterildi

HDP'li Gülüm: Yasayla ‘erkeklik indirimi’ için yol gösterildi
HDP’li Züleyha Gülüm, AKP ve MHP eliyle Meclis’ten geçirilen kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair yasanın lehte bir düzenleme olmadığını belirtti.

AKP ve MHP tarafından kadın ve sağlıkçılara yönelik şiddete dair Meclis’e getirilen "Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" muhalefetin tüm eleştirilerine rağmen tek madde dahi revize edilmeden kabul edilerek yasalaştı. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ardından iktidarın, kadınların tepkisine hamle olarak değerlendirilen yasa ise kadına yönelik şiddetle mücadelede kapsamlı bir düzenlemeden uzak. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine değinilmeden geçirilen teklife şerh düşen HDP’nin Adalet Komisyonu üyesi Züleyha Gülüm yasayı değerlendirdi. İktidarın gerçekte kadına yönelik şiddeti önleme niyeti olmadığını vurgulayan Gülüm, "Gerçekten öyle bir niyeti olsaydı; İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını geri çekmezdi. 6284 Sayılı yasayı etkin uygulardı. Burada kadınların ve kamuoyunun tepkisini susturmaya yönelik hamle yaptılar. Göz boyama yasasıdır" ifadelerini kullandı.

‘KARMAŞIK BİR YASA HALİNE GETİRİYOR’

Teklifin iktidarın son dönemlerde sistematik hale getirdiği torba kanun şeklinde geçirildiğini belirten Gülüm, "İktidar her kanunda kendine özgü bir yasal düzenleme getirmek yerine farklı farklı düzenlemeleri, değişiklik önerilerini bir pakete dolduruyor, aynı yasal düzenleme üzerinden getiriyor. Aleyhe de lehe de olan düzenlemeleri kanun teklifinin içerisine koyuyor. Karmaşık bir yasa haline getiriyor. Yasa yapma sistemi açısından bu uygulama kabul edilebilir değil" dedi.

‘MECLİS’TEKİ AKP’Lİ VEKİLLER ADECE PARMAK İLE OY İŞLEMİNİ YAPIYOR’

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre iktidarın bu yöntemle kamuoyunda propaganda yaptığına dikkati çeken Gülüm, "İktidar, torba kanun teklifine bir tane olumlu bir şey koyuyor o olumluluk üzerinden propaganda yapıyor. Sanki bütün düzenlemeler çok olumlu gibi bir hava yaratıyor. Oysa ki yasanın bütününe baktığınızda aleyhe çokça düzenleme olduğu gözüküyor. Sonrasında da olumlu düzenleme üzerinden propaganda yaparak, muhalefetin aleyhte oy kullandığını söylüyor. Oysa ki yasanın bütünü aleyhe oluyor" diye belirtti. İktidarın sürekli yasalarla oynadığını aktaran Gülüm, "Yasa, toplumda nasıl karşılık bulduğu, yargı kararlarında nasıl bir durum oluşturduğu bir gözlem sürecinden geçer, toplumun ihtiyaçları, talepleri üzerinden yapılır. AKP ise saraydan gelen paketleri olduğu gibi getiriyor, Meclis’teki AKP’li vekiller de sadece parmak ile oy işlemini yapıyor. Bu şekilde bir yasal düzenleme geçiyor" ifadelerini kullandı.

‘SALDIRILARIN BİR PARÇASI’

 Kadına yönelik şiddete dair yansıtılan düzenlemede de iktidarın aynı politikayı uyguladığını ve bir iki olumlu madde üzerinden propaganda yaptığını ifade eden Gülüm, yasayı "iktidarın kadın kazanımlarına yönelik yürüttüğü düzenli saldırının bir parçası" olarak nitelendirdi. Kadın kazanımlarına yönelik saldırılara karşı yükselen reflekse karşı yasanın geçirildiğini dile getiren Gülüm, "İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmeyle AKP ve MHP’ye de oy vermiş kadınların tepkilerinin olduğu bir süreçten geçtik. Çünkü kadınlar İstanbul Sözleşmesi ve ona bağlı 6284 Sayılı yasanın yaşamlarında çok önemli bir yerde durduğunu görüyor. İktidar tepkiyi susturmak için ‘Ben oradan geri çekildim ama yeni şeyler yapıyorum. Kadınları şiddetten korumaktan vazgeçmiş değilim, buna yönelikte benim iktidarımın yasal düzenlemesi var’ görüntüsü yaratmak için bu düzenlemeyi geçirdi" dedi. 

‘GÖZ BOYAMA YASASIDIR’

İktidarın gerçekte kadına yönelik şiddeti önleme niyeti olmadığını vurgulayan Gülüm, "Gerçekten öyle bir niyeti olsaydı; İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını geri çekmezdi. 6284 Sayılı yasayı etkin uygulardı. Burada kadınların ve kamuoyunun tepkisini susturmaya yönelik hamle yaptılar. Göz boyama yasasıdır. Burada zannediyorlar ki kadınlar reflekslerini geri çekecek" ifadelerini kullandı.

‘DANIŞTAY’IN TOPLAM KARARINI BEKLİYORUZ’

 Kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini sözlerinin altını çizen Gülüm, şöyle dedi:

"Danıştay Savcısı’nın mütalaası ve görüşü önemliydi. ‘Tek adam kararıyla geri çekilemeyeceğini, Meclis’ten geçen yasa gece yarısı kararnamesiyle geri alınamaz, hukuka uygun değil’ dedi. Danıştay’ın toplam kararını bekliyoruz. Danıştay Savcısı bir görüş bildirdi, mahkeme bu görüşe bağlı değil Danıştay’ın bir karar vermesi gerekir. Bu konuda çokça dava olduğu için birkaç duruşma daha yapacak, toplu inceleyecek ve hepsi konusunda ortak bir karar verecek gibi gözüküyor. Bundan sonraki davalarda da Danıştay’da olacağız. İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya, hukuksuz kararın kaldırılmasını istemeye devam edeceğiz."

‘ERKEKLİK İNDİRİMİ’NİN İTİRAFI ‘

 Kabul edilen yasal değişiklikteki düzenlemelere dair de Gülüm, şunları söyledi: "Bir değişiklikte diyor ki; ‘kravat ve takım elbise giydiği için indirim olmayacak’ aslında bununla ilgili indirim yapıldığını itiraf etti. Gerçekten pişman olup, olmadığı bunun gerekçesi sorulacak, mahkemede gerekçe yazarken, gerekçesini yazacak. Mahkemenin verdiği her kararda gerekçe zaten yazılıyor. Bu, aslında erkeklik indiriminin ne kadar kolay yapıldığının da itirafı. Hiçbir gerekçeye dayanmadan mahkemelerin, karşısında erkeği görünce indirim yaptığını da aslında bu cümlelerle kabul ettiler. Şimdi ‘Siz pişmanım diyorsunuz ama gerekçelendirmiyorsunuz, gerekçelendirin de biz de hukuka uygun gibi gösterelim’ diyorlar. Bir tür yol gösterdiler. Lehte bir düzenlemeden bahsetmiyoruz. Pişmanlık denen bu madde bir erkeklik indirimidir."

‘İKTİDAR KADINLARA İTAAT ETMEYİ DAYATIYOR’

Kadınların erkeklere, erkek devlete boyun eğmesinin istendiğini ifade eden Gülüm, iktidarın kadınlara itaat etmeyi dayattığını söyledi. İktidarın ‘makbul kadın’ yaratma politikasının olduğunun altını çizen Gülüm, "Erkek devletin uyguladığı her türlü politikayı kabul etsin, istiyorlar. Çünkü şiddet sadece erkeklerden gelmiyor. Devlete bağlı kolluk kuvvetinden, gardiyanından her türlü görevlisinden geliyor. Aynı zamanda onlara da itaat et, deniliyor. Böyle bir sistemi kurmaya çalışıyor" dedi.

‘ISRARLI TAKİP DÜZENLEMESİ YOK’

 Kanun teklifinde iktidarın propagandasını yaptığı ısrarlı takip düzenlemesine ilişkin Gülüm, bu konunun hem İstanbul Sözleşmesi’nde hem de 6284 sayılı kanunda yer aldığını hatırlattı. Getirilen düzenlemenin dar olduğunu ifade eden Gülüm, "Cezai müeyyide de birinde 6 ay, birinde 1 yıldan başlıyor. Ertelenebilir, paraya çevrilebilir. Aslıda yatarı olmayan bir düzenleme. Ne olacak en fazla 6 ay ceza alacak, o da ertelenecek, yaptırımı olmayacak. Israrı takibi ortadan kaldıracak bir düzenleme getirmediler. İkincisi kişinin can güvenliği konusunda endişe oluşturması gibi bir madde koydular. Şimdi, biri zaten birini ısrarlı takip ediyorsa, bu zaten can güvenliğini tehlikeye sokar. Niye ekstradan ‘Can güvenliğini tehlikeye soktu mu’ diyerek, kadına bir külfet yüklüyorsunuz. Bu şu anlama geliyor; yargıya diyor ki ısrarlı takip olsa da sen bir bak; bunlar yoksa ki çoğu kez yoktur, erkek yargı böyle düşünür ‘Ceza vermezsin’ deniliyor. Bir daha bir madde konulması, ‘Şunu da ispat et’ demesi, cezasızlığa götüren bir süreç. Bir diğeri de ‘Nitelikli hal’ dediler. ‘Ayrılık kararı verilmiş ve boşanmış eş’ denildi. Neden medeni hal ayrımına gidildi? Boşanma aşamasında olan, ayrılma kararı alan ya da boşanan kadınlara ısrarlı takip uygulanıyor ama hiç tanımadığımız bir erkekte takip edebiliyor. Dolayısıyla böyle bir sınırlandırılmış hali koymakta kafalarındaki erkek aklın göstergesidir" ifadelerini kullandı.

‘ERKEK EGEMENLİĞİNDEN KAYNAKLI ŞİDDET VAR, ÖZNESİ ERKEK VE ERKEK DEVLETTİR’

Yapısal bir düzenlemenin toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve erkek egemenliğinin kabul edilmesiyle yapılabileceğini vurgulayan Gülüm, "Israrla kaynağın yazılmadığını dile getirdik. Erkek egemenliğinden kaynaklı şiddet var, öznesi erkek ve erkek devlettir. Bu yazılmadığı sürece getirilen hiçbir düzenlemenin cezai müeyyidesi yoktur. Bir kadına yönelik suç diğer suçlardan farklı olarak, hepimize yönelik, bütün kadınların özgürlük alanlarını yok etmeye yönelik saldırıdır. Bu kaynağı yazmadığınız da yasa gerçek bir yasa olmaz. İktidar ısrarla bunu yazmıyor" dedi.

 ‘ÖZGÜRLÜKTE KARARLI, MÜCADELE DE ISRARCIYIZ’

Gülüm, mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, ekledi: "Özgürlükte kararlı, mücadele de ısrarcıyız. Hiçbir kazanımımızdan vazgeçmeyeceğiz, özgürlük alanımızı genişleten bir mücadele hattında da devam edeceğiz."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar