Gülşen’in tutuklanmasına kadın örgütlerinden tepki: Adalet karanlığa itildi

Gülşen’in tutuklanmasına kadın örgütlerinden tepki: Adalet karanlığa itildi
Adaletin kadınlar ve çocuklar üzerinde işlemediğini vurgulayan kadın örgütleri, 'Gülşen’e elbette sahip çıkacağız. Mesele Gülşen’in çok ötesindedir' dedi.

Yağmur KAYA


+GERÇEK- Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey Erden, Kadınlar Birlikte Güçlü üyesi Neroz Tuğçe Özçelik Sanatçı Gülşen’in dört ay önce söylediği sözler gerekçe gösterilerek tutuklanmasını +Gerçek’e değerlendirdi.

GÜLLÜ: YARGI YOLLARININ KADIN VE ÇOCUKLARA ENGELLENDİĞİNE TANIKLIK ETTİK

Türkiye'de siyasetin uzun zamandır kadın üzerinden yönetildiğine dair emarelerin tanığı olduklarını söyleyen Türkiye Dernekleri Kadın Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Gülşen’in tutuklanmasıyla bir kez daha adaletin karanlığa itildiğini vurguladı.  "Özellikle kadın cinayetlerinin azdığı, çocuk istismarlarının olduğu, Kur'an kurslarında ya da Ensar Vakfın’da çocukların yurtlarda uğradığı istismarlar üzerine alınan kararlarda yargı yollarının hep engellendiğini tanıklık ettik" diyen Güllü, "Yapılan yargılamalar sonucunda cezalar doğru yere ulaşmadan ya dosyalar kapatılıyor ya istismara uğramış bireyler suçlanarak, ‘rızaları vardı’ söylemi gündeme getiriliyordu" diyor.

   

   Canan Güllü

GÜLŞEN’İN TUTUKLANMASI KARANLIĞI GÖSTEREN TABLOUNUN BİR PARÇASI

Bu nedenle adaletin kadınlar ve çocuklar üzerinde işlemediğini vurgulayan Güllü, "Türkiye’nin genel siyasi yapısı içinde son dönemlerde bir kadın cinayeti olan Pınar Gültekin’de alınan karar, Yargıtay’ın Hatice Kaçmaz kararı ve Danıştay'ın açık olan İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmenin tekrardan rejimi hukuksuzluğuna karşı hukuku katletme olarak söylediğimiz kararı bize bu karanlığı gösteren aslında tablonun bir birer parçası. Bu nedenle bunu dile getirdik ve son dönemlerde Ayasofya Camii'nin açılışında minberde konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın o günden bugüne Türkiye’nin laikliğine ters düşen Diyanet tarafından yönetilen Cami imamları tarafından verilen fetvalar üzerinden kadını şeytanlaştıran, kadını ucubeleştiren ve bu anlamıyla da ‘sokakta katledilmesinin vaciptir, caizdir’ söylemi gibi ki bunu yaşadık iki gün önce bir hocanın ağzından da ‘namaz kılmayanları katledin’ diye ve kıyafetleri üzerinden kadınların hedef gösterildiği bir Türkiye'de yaşayan Gülşen son nokta olarak geldi" dedi.

AKP POLİTİKASI KADINLARI AİLE KAVRAMI İÇİNDE TÜKETİYOR

AKP’nin iktidara geldiği 2022 tarihinden bugüne bir "Kadın politikasızlığı" yürüttüğünü dile getiren Güllü, "Erken yaşta ve zorla evlilikleri, kadının yaşamdan çekilmesi ve tecavüz olarak görüyoruz. Kadınların tamamen aile kavramı içinde tüketiliyor. Bu son dönemde kadınlar üzerinde yapılanlar AKP’nin genel bakış açısı çerçevedeki kadın politikasızlığıdır.  Baktığımız zaman kadın cinayetlerinin artmasının nedeninde de cezasızlığın çıktığını görüyorsunuz. Bu cezasızlığın artma nedenini yargıdaki zihinsel dönüşümün ve yargının başının Adalet Bakanının olduğu bir Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu dediğimiz sistemde ‘hedefi göster, işaret et, uygula’ mantığından geliyor. Gülşen’i Bakırköy Cezaevi'ne gönderen kararı kim verdi? 2018 yılında hakimliğe Savcılığa başlamış bir arkadaş veriyor. 2018 yılında başlayan 13 Ağustos gününde karar alma merciinde bir günlük deneyimiyle bu hakimin tutuklama kararı veriyor.

 Biz burada deneyimi tartışmayacağız ama biliyoruz ki HSYK’nın başı olan Adalet Bakanı çıkıp diyor ki ‘doğru işlem yapılmıştır’. Ben yaşı gereği geçmişi çok iyi hatırlayan bir kadınım. Seçim dönemlerinde bu ülkede İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı görev yapmazdı. Seçime bir zeval, bir hile karışmasın, taraf tutulmasın diye. Ama şimdi biz Adalet Bakanı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın hedef gösterdiği ve gösterilen o hedefin troller tarafından sosyal medyadan desteklenmesi, yazılı basın üzerinden hedefleştirilmesi, televizyon kanallarında isim üzerinden toplantıların, konuşmaların yapılmasıyla ertesi gün ipini kesiyor. Böyle bir ülke olmaz, böyle bir ülkede yaşam korku dağlarının arkasına sığınarak da gitmez. Onu da söylemiş olayım. Bu nedenle boyun eğmeyiz."

AVUKAT ERDEN: GÜLŞEN TUTUKLANINCA ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMASI MI ENGELLENDİ

 "Gülşen tutuklanınca kadın cinayetleri sona mı erdi? Çocukların kuran kurslarında cinsel istismara uğraması engellendi mi? Yoksa ülkemiz hazinesinde kaybolan 128 milyar dolar ortaya mı çıkarıldı?" diye soran ve sorularına "Tabi ki hayır!" diyen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey Erden, Gülşen’in tutuklanmasının sadece korku imparatorluğunun yaratılmasında bir adım olduğunu söyledi.

Avukat Erden, kadın ve çocukların maruz kaldığı istismar ve cinsel saldırı davalarında cezasızlığa dair örnekler vererek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Gericiliğin sınırlarını kabul etmeyen, makulleştiremedikleri kadınları sindirmek için bir gözdağı. Türk Ceza Kanunu’nda ki karşılığı -olsa olsa- sadece para cezası olan bir suçtan dolayı hiç kimse tutuklanamaz. Kaldı ki sözlerinde suç unsuru da bulunmamaktadır.  Gülşen’in tutuklanması sadece muhalif olan insanları korkutmayı, gerici yaşam tarzı ve ahlakını dayatmayı amaçlamaktadır. Oysa ülkemizde son 20 yılda yüzde 1400 oranında kadına yönelik şiddet artmış; Birleşmiş Milletler raporuna göre son 13 yılda ülkemizde ki cezaevlerindeki cinsel saldırı hükümlü sayısı 28 kat artmıştır."

Avukat Erden, takip ettikleri davalardan örnekler vererek devam ettiği konuşmasında şunları belirtti: "Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin sahiplendiği Sinop’ta eşi tarafından evde kemerle boğularak öldürülen bir kadının küçük kızı, babasının cinsel istismarına maruz kalmasına rağmen "cinsel istismar" suçlamasından bir gün dahi tutuklanmamış ve ilk celsede beraat etmişti.

   

   Müjde Tozbey Erden

‘BİRÇOK İSTİSMAR FAİLİ ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK DOLAŞIYOR’

Yine derneğimizin davası olan Ankara ilinde ilaç içilerek bayıltılan, bir otelde birçok erkeğe pazarlanan Eda Nur Kaplan, yaşadığı cinsel saldırı olayından dolayı intihar etti. Eda’ya tecavüz edenler, aylarca tutuklanmadı, davanın devamında birkaç aylık tutuklamadan sonra beraat ettirildiler. Ankara’da koruma kararına rağmen eşi tarafından öldürülen Döndü Şengül ise öldürülmeden önce 6 yaşındaki küçük kızının babasının cinsel istismarına uğradığını ortaya çıkarmış ve savcıya eşinin tutuklanması için yalvarmıştı. Fakat küçük kızının bekaretinin bozulmadığı iddia edilerek baba tutuklanmamıştı. Baba, karakoldan çıkar çıkmaz Döndü’yü öldürmüştü.

İstanbul’da 12 yaşından 14 yaşına kadar babasının istismarına uğrayan başka bir küçük kızımız için, mücadelemize rağmen babası tutuklanmadı ve sadece bir ay elektronik kelepçe takıldı, ardından beraat ettirildi."

 ‘BU DAYATMALARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Avukat Erden, "Görüleceği üzere birçok istismar ve şiddet faili, ülkemizde ellerini kollarını sallayarak dolaşırken, Gülşen en fazla para cezası ödeyeceği bir eylemden tutuklu ise iktidarın amacı sadece ve sadece kendi gerici yaşam şekillerini bizlere dayatmaktır. Kusura bakmasınlar, asıl ahlaka mugayir tutumlar iktidara aittir, bu suçlamaları kadınlar olarak misliyle iade ediyoruz. Gülşen’e elbette sahip çıkacağız.Mesele Gülşen’in çok ötesindedir, bugün olduğumuz taraf laikliğin, kadınların özgürlüğünün tarafıdır. Bu dayatmalara boyun eğmeyeceğiz, gericilerle asla uzlaşmayacağız. Bizi yalnızca mahkeme salonlarında göreceklerini de sanmasınlar, sokaklarda, çalıştığımız işyerlerinde, yaşadığımız konutlarda, apartmanlarımızda, mahallemizde, yaşadığımız her yerde sesimizi yükselterek hayatımıza müdahale etmelerini, kimliğimize, varlığımıza dil uzatmalarına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

ÖZÇELİK: GÜLŞEN TUTUKLU, FİRDEVS’İN KATİLİ SERBEST

Kadınlar Birlikte Güçlü adına Nevruz Tuğçe Özçelik ise şunları söyledi: "Gülşen milyonlarca insanı bedenlerine, hayatlarına, yönelimlerine yani varlıklarına sahip çıkmaları için cesaretlendirdiği için tutuklandı. Halihazırda aylardır hedef haline getirilen ne giydiğinden ne yaptığına ve söylediğine kadar her şeyi mercek altında olan Gülşen, bu baskının karşısında aksine daha da cüretkar olduğu için tutuklandı.

   

   Nevruz Tuğçe Özçelik

Bizler bu ikiyüzlü ahlakın, bu katillere değil kadınlara gücü yeten erkek yargının karşısında kadınların yanındayız. Soruyoruz, Firdevs Babat 17 kurşunla öldürülürken neredeydiniz? Hande Kader öldürülürken neredeydiniz? Çocuklar Ensar vakfı'nda tecavüze uğrarken, Süleymancıların yurdunda yanarken neredeydiniz? Pınar'ın katiline iyi hal indirimi yapılırken toplumsal ‘hassasiyetler’iniz neredeydi? Şu anda Gülşen tutuklu ancak Firdevs'in katili serbest, bu mudur yargınız? Bizler katilleri cezasızlıkla ödüllendiren erkek yargının karşısında kadınların yanındayız. İktidarın nefret söylemi, muhalefetin iktidarı besleyen tutumları ve yargının erkek aklı biz kadınları ve LGBTİ+'ları hedef alıyor. Ne yaparsanız yapın makbul kadınlar olmayız reddediyoruz."

 

Öne Çıkanlar