Gri pasaport skandalında yeni ayrıntı: 3 yaşındaki bebek dernek üyesi olarak listeye alınmış

Gri pasaport skandalında yeni ayrıntı: 3 yaşındaki bebek dernek üyesi olarak listeye alınmış
53 kişinin Hannover'e gönderilmesi için listeler oluşturulduğu ve bu listede 2017 doğumlu 3 yaşındaki çocuğun da dernek üyesi olarak kaydedildiği belirtildi.

Süheyla KAPLAN


ARTI GERÇEK- Belediyeler üzerinden Türkiye'den gri pasaportlarıyla yurtdışına insan kaçırıldığı iddiasıyla başlayan ve olayın Almanya ayağında başrol üstlendiği ileri sürürülen iş insanı Ersin Kilit ile ilgili geniş çaplı soruşturma tamamlandı. Kilit'in yaz tatili sonrasında hakim karşısına çıkması bekleniyor. 

Hannover Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yer alan bir ayrıntı ise dikkat çekti. İddianameye göre, 25.07.2020- 15.08.2020 tarihleri arasında Ordu Korgan Belediyesi tarafından hazırlanan listede, 3 yaşındaki bir çocuğun da "dernek üyesi" olarak yer aldığı görülüyor.

Ordu Vali yardımcısı Bayram Gale, Ordu Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hüseyin Öztürk tarafından imzalanan 23.07.2020 tarihli ve 86607140.900.E.9855 sayılı karara göre, Ordu Korgan Belediyesi ile Korgan Muhatlar Derneği tarafından ortaklaşa yürütülen proje kapsamında 53 kişinin Hannover'e gönderilmesi için listeler oluşturulduğu ve bu listede 2017 doğumlu 3 yaşındaki çocuğun da dernek üyesi olarak kaydedildiği belirtildi. 

Öte yandan, hazırlanan iddianamede, pasaportlarıyla insanları 01.08.2020 tarihinde 'Yazıcıoğlu Turizm' adlı şirket üzerinden Almanya'ya girişini sağlayan Adalı, Bingöl, Altun ve Ayyıldız soyadlı dört şoför hakkında da soruşturma tamamlandı. 

Elde edinilen bilgiye göre Hannover‘de yaşayan ve davetiyeleri göndermekle suçlanan Ersin Kilit'in yanı sıra 28.10.2018 tarihinden 25 Ekim 2023'e kadar Almanya'da 'insan taşıma müsaadesi alan' ‚‘Yazıcıoğlu Turizm‘ adlı şirketin bu olayda ne gibi bir rolünün olduğu da soruşturma kapsamında yer aldı.  

'ERSİN KİLİT, KÜÇÜK BİR PİYON OLARAK KULLANILMIŞ'

Ersin Kilit hakkında açılan soruşturma sonucunda Hannover Başsavcılığı tarafından tamamlanan  iddianameyi Alman meslektaşı ile birlikte inceleyen avukat Mahmut Erdem, Kilit dosyasının Almanya ayağında çok önemli deliller olmadığı için, davadan ağır bir ceza beklemediklerini kaydetti. 

Gri pasaport olayının asıl önemli boyutunun Türkiye’de gerçekleştiğine inandığını ifade eden Erdem "Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianameyi ayrıntılı bir şekilde inceledim. Bu da gösteriyor ki, insan kaçakçılığı Türkiye'de güçlü ve profesyonel lojistik bir şebeke tarafından yürütülmüş. Sadece bir iş insanının yapabileceği bir insan kaçakçılık olayı değil. Nitekim Alman mahkemelerinin de benim gibi  düşündüğü kanaatindeyim. Valilikten, Belediye Başkanlıklarına, Belediye Başkanlıkları‘ndan Şehircilik İl Müdürlükleri‘ne, yurtdışında otellerin ayarlanmasına, corona test sonuçlarının hazırlanmasına, otobüs şöförlerine kadar 2018 yılından olayın ortaya çıkmasına kadar profesyonel şebeke tarafından bir strateji izlenmiş. Olayın bu denli resmi boyutu düşünüldüğünde; Ersin Kilit sadece küçük bir piyon olarak kullanılmış" dedi. 

ALMANYA'YA ULAŞANLAR İLTİCA BAŞVURUSU YAPIYOR

Gri pasaportla insan kaçakçılığı iddiaları Almanya Federal Meclisi'nin Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut'un girişimiyle Alman Federal Meclisi'ne de taşınmıştı. 

Almanya Federal Meclisi'nin Akbulut'un sözlü sorusuna yanıt veren Alman hükümeti de Türk vatandaşlarının "gri pasaport" olarak bilinen hizmet pasaportlarıyla Almanya'ya girişleri meselesinin Alman makamlarınca uzun süredir bilindiğini belirtti. Hükümetin açıklamasında, sürdürülen soruşturmaların söz konusu kişilerin Almanya'ya vizesiz gelip kısa süre kalması veya burada iltica talebinde bulunmaları amacını taşıdığını ortaya çıkardığı vurgulandı. Söz konusu gri pasaportların çıkarılması sırasında rüşvet ve yolsuzluk yapılmış olduğunun da ihtimal dahilinde değerlendirildiği kaydedildi.

Hükümetin verdiği bilgilere göre Almanya Federal Polis Teşkilatı Başkanlığı, aldığı bir ihbar doğrultusunda geçen yılın sonunda bütün sınır kontrol noktalarında görevli memurları uyardı ve bilgilendirdi. Açıklamada Almanya Federal Polis Teşkilatı'nın Ocak ayından bu yana Türk makamları ile yoğun bir bilgi alışverişi içinde olduğu da belirtildi.

Almanya'da sınır kontrolleri genelde ihbar veya şüphe üzerine ya da rastgele yapılıyor. Bu nedenle Avrupa Birliği ülkeleri girişli insan kaçakçılığı olaylarının ortaya çıkarılandan çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar