Göçmen Sendikası Girişimi kuruldu: Yalnız değiller

Göçmen Sendikası Girişimi kuruldu: Yalnız değiller
Irkçı saldırılarla birlikte güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırılan göçmenler için Göçmen Sendikası Girişimi kuruldu. Sendika Girişimi Üyesi Karadeniz, göçmenlerin yalnız olmadığını anlattı.

Foto: Arşiv


Türkiye’deki göçmenlerin haklarını savunabilmek amacıyla Göçmen Sendikası Girişimi kuruldu. Göçmen Sendikası Girişimi Kurucu Üyesi Emel Karadeniz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "İstanbul'da fabrikanda Suriyeli çalıştır, sigorta da yapma" sözlerine tepki göstererek, göçmenlerin kayıt dışılık yanında ücret dahi alamadığını söyledi. Karadeniz, "Bugün ücreti alamadığı bir iş yerini bir göçmen şikayet edemez. Kayıt dışı çalıştığı için kendisine de ceza kesiliyor. Şikayetçi olanın kendisi olmasına rağmen sınır dışı edilme gerekçesi olarak da görülebiliyor" dedi.

İçişleri Bakanı Soylu’nun katıldığı bir televizyon programındaki "İstanbul'da fabrikanda Suriyeli çalıştır, sigorta da yapma. Sonra 'Bu Suriyeliler ne olacak' de. Önce iş insanları isyan edecek" sözleri tartışma konusu oldu. Ağır çalışma koşulları nedeniyle sık sık gündeme gelen göçmenler sendika kurmaya hazırlanıyor.

‘SOYLU’NUN SÖZLERİ BİR İTİRAF’

Sendika girişimine ilişkin ANKA'ya konuşan Göçmen Sendikası Girişimi Kurucu Üyesi Emel Karadeniz, Bakan Soylu’nun sözlerini "Gerçeğin itirafıdır" diye yorumlayarak, Türkiye ekonomisinin büyük kısmını göçmen emeğinin oluşturduğunu ve bu göçmenlerin "ölesiye" çalıştırıldığını söyledi.

‘HÜKÜMETİ KINIYORUZ’

Emel Karadeniz, hükümetin göçmenlere yönelik yaklaşımını kınadıklarını belirterek, göçmenlerin yaşadıkları şartlardan şikayetçi olduğunu belirtti.

Göçmenlerin kayıt dışı çalıştıklarının bilindiğini, ancak büyük sorunların yanında ücretlerini alamama gibi bir sorunları olduğunu aktaran Karadeniz şunları kaydetti:

"Sirkülasyon hali de var. İki, üç ay çalıştıkları iş yerlerinden ücretlerini alamayarak, işten çıkarıldıkları durum var. Göçmen oldukları için şikayet kanallarını da kullanamıyorlar. Bugün ücreti alamadığı bir işyerini bir göçmen şikayet edemez."

‘ŞİKAYET ETMESİ SINIR DIŞI EDİLMESİNE GEREKÇE GÖSTERİLEBİLİYOR’

"Kayıt dışı çalıştığı için kendisine de ceza kesiliyor. Şikayetçi olanın kendisi olmasına rağmen sınır dışı edilme gerekçesi olarak da görülebiliyor. Göçmenlerin hukuki süreç içine girmeleri sınır dışı edilme gerekçesi olabiliyor. Patronlar da bunu bildikleri için ne ücretlerini veriyorlar ne de diğer haklarını."

Karadeniz, göçmen kadınların da evlerinde büyük markalara iş yaptığını dile getirerek, "Göçmen kadınlara evde boncuk işleri yaptırarak fason şirketler, büyük markalara satıyorlar. Ev eksenli çalışmada da göçmen emeğinin yoğun olduğunu biliyoruz" dedi.

‘TEHDİTLER NEDENİYLE SORUNU DİLE GETİRMEYE ÇEKİNİYORLAR’

Karadeniz, farklı iş kollarında olsalar da göçmenlerin hem güvencesiz hem de çok ucuza çalıştırıldığını kaydederek, "Son dönemlerde de artan ırkçı saldırı ve söylemler nedeniyle görünür olmak gibi bir sorunları da var. İş yerlerinde ya da toplumsal hayatta karşılaştıkları sorunları dile getirmekten de çekinir durumdalar. Çünkü her gün bir tehditle karşı karşıyalar. ‘Memnun değilseniz terk edin’ söylemleri yaygınlaştığı için siyasetçiler eliyle de onların mevcut kötü şartlarda çalışmaya biat etmelerini gerektiriyor" diye konuştu.

‘PANDEMİDE MAĞDURİYET ARTTI’

Karadeniz, pandemide göçmenlerin mağduriyetlerinin giderek arttığını ve sendikal oluşum fikrinin ortaya çıktığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Bilindik anlamda bir klasik sendikacılık anlayışına sahip değiliz. Sebebi de şu, her iş kolunda göçmen arkadaşın bize ulaşması ve taleplerinin elde edilmesinde destek verebilmek, aynı zamanda hukuki, sağlık, eğitim, beslenme hakları, şiddete uğrama riski olan kadınların güvenli alanlarda barınmalarını sağlayacak şekilde destekleme girişimlerimiz var."

‘GÖÇMENLERİN YALNIZ OLMADIĞININ BİLİNMESİ LAZIM’

"Göçmenlere yönelik ırkçı saldırıların arttığı, toplumda göçmen karşıtı propagandanın yaygınlaştırılmaya çalışıldığı süreçlerde de aslında göçmenlerin yalnız olmadıklarını, göçmenlerin yanında ve özellikle dayanışma zemininde insanlar olduğunun bilinmesi gerekiyor.

Küçük bir adım olarak değerlendirilebilir ama arzuladığı noktada da anlamlı görüyoruz. Bu faaliyete herkesin katkısı ve emeği var. Daha fazla da insanın katkısı ve emeğine de ihtiyacımız var."

Öne Çıkanlar