Milletvekilliği düşürülen Gergerlioğlu AYM'ye başvurdu: Anayasa Mahkemesi niye bekliyor?

Milletvekilliği düşürülen Gergerlioğlu AYM'ye başvurdu: Anayasa Mahkemesi niye bekliyor?
Milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin AYM'ye başvuran Gergerlioğlu, Meclis'te başlattığı Adalet Nöbeti'ni partili vekillerin de katılımıyla HDP Genel Merkezi'ne taşıyacak.

Seda TAŞKIN


ARTI GERÇEK-Milletvekilliği düşürülen HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, vekilliğinin düşürülmesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın iptali için avukatlarıyla birlikte Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı.

HDP milletvekilleri ve avukatlarıyla AYM önünde basın açıklaması yapan Gergerlioğlu, milletvekilliğinin düşürülmesini 'bir orta oyunu' olarak nitelendirerek, herkesin bu haksızlığa karşı durması gerektiğini söyledi, Anayasa Mahkamesi'ne 'adalet' çağrısında bulundu.

'BİR ORTA OYUNU OYNANIYOR'

"Gördüğünüz gibi Türkiye'de bir orta oyunu yaşanıyor. Herkes bunu görüyor. Suçum olmadığı halde vekilliğim düşürüldü ve cezaevine koyulacağım" diyen Gergerlioğlu, şunları söyledi:

"Buna tüm kamuoyu isyan ediyor. Herkes haksız olduğunu biliyor. Kırmızı Pazartesi romanında olduğu gibi herkes 'katili' biliyor. Herkes bu haksızlığı biliyor ama bir kısım insan da susuyor. Ben kamuoyuna en başta susması gerektiğini söylüyorum. Siyasi parti liderlerine de, kamuoyuna da tekrar hatırlatıyorum. Ortada yarın sizi bulacak bir hukuksuzluk var, bir yargı cinayeti var. Bunun karşısında susmayın. Bugün bana yapılır, ben kurban edilirim, cezaevine gönderilirim, yarın size yapılır, öbür gün bir başkasına yapılır. Herkes beklerse sonunda hiç kimse kurtulamaz."

Suça konu olan paylaşımın bir haberi retweet etmek olduğunu belirten Gergerlioğlu "Bu haberin suç olduğunu söyleyen dünyada tek bir allahın kulu yok" dedi.  "Bu haberi retweet ettiğim için ben cezalandırılıyorum" diyen Gergerlioğlu şöyle devam etti:

'BURADAKİ HUKUKSUZLUĞU ANLAMAK İÇİN HUKUKÇU OLMAYA GEREK YOK'

"Haberi yayınlayan yayın organına bir ceza yok, erişim engeli yok. 4,5 yıldır yayında. Retweet eden başka birisine de ceza yok ama günah keçisi benim. Bir orta oyunu oynanıyor Türkiye'de. Buradaki hukuksuzluğu anlamak için hukukçu olmanıza gerek yok. Sıradan sokaktaki bir vatandaş bunu çok iyi anlıyor. Bu ceza verildikten sonra yargılamanın durması gerekiyordu. Anayasa 14'teki kısıtlayıcı hallere dahil değilim. 'Propaganda yapmış' olsam bile Anayasa 14'teki kısıtlamalara dahil değilim, dokunulmazlığım devam ediyordu. Buna rağmen devam etti ve Yargıtay, bir hakimin çok nitelikli bir itirazına rağmen 16 sayfa itiraz eden hakim yazı yazıyor, 4 sayfayı 4 tane hakim yazıyor. Buradaki garabeti görüyor musunuz? 4'ü demek ki hukuki davranmıyor ve birisi sonuna kadar bir hukuk manifestosu yazıyor.

'MUSTAFA ŞENTOP İNSAN İÇİNE ÇIKAMAYACAK BİRİ, YAZIKLAR OLSUN ONA!' 

Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a tepki gösteren Gergerlioğlu, "Milletimizin Meclisi'nin Başkanı, milletin hakkını hukukunu korumakla görevlidir" diye belirterek şöyle konuştu:

"Akabinde bu ceza onaylandı Şubat'ta ve Meclis Başkanı Şentop'u defalarca uyarmamıza rağmen, anayasa hukukçularının tüm uyarmasına rağmen... Hepsi itiraz etti. Nasıl etmesinler? Anayasayı çiğniyen bir karar var. Tek bir allahın kulu bu ceza doğrudur diyemedi. Ama tüm uyarılara rağmen Mustafa Şentop bu kararı Meclis'te okuttu.

Ben Mustafa Şentop'a Meclis Başkanı olarak Anayasa'yı korumadığı için, milletvekillerini koruması gerektiği halde dokunulmazlığımızı korumadığı için, millet iradesini korumadığı için 'Yazıklar olsun' diyorum ve Mustafa Şentop'u tüm kamuoyunun önünde istifaya davet ediyorum. Meclis'in onurunu, haysiyetini, millet iradesini, milletvekillerinin hakkını hukukunu ayaklar altına almış bir insandır, insan içine çıkamayacak bir insandır. Yazıklar olsun ona!" 

'ACELE ETMELERİ İÇİN İLLA ÖLDÜRÜLMEM Mİ GEREKİYOR?' 

Herkesin oylarına sahip çıkması gerektiğini dile getiren Gergerlioğlu, "Sizin oyunuzla dalga geçiliyor. Oyunuz ayaklar altına alınıyor. Böyle bir rezalet olabilir mi? Resmen bir orta oyunuyla bir milletvekili düşürülüyor ve cezaevine gireceğim ben. Böyle bir kepazelik nerede görülmüş. İnsanım diyen buna nasıl itiraz etmez. İşte biz itiraz ediyoruz" dedi.. 

Anayasa Mahkemesi'ne 'adalet' çağrısı yağan HDP'li Gergerlioğlu, şunları söyledi:

"Anayasa bütün toplumu koruyan, demokrasiyi koruyan bir sözleşmedir. Anayasa Mahkemesi milyonları ilgilendiren, milletin iradesini ilgilendiren, demokrasiyi ilgilendiren ulusal ve uluslararası bir konuda daha neyi bekleyecek? İlla yaşam hakkı, benim öldürülmem mi gerekiyor acele etmeleri için.

'ANAYASA MAHKEMESİ NİYE BEKLİYOR?'

"Ve sayın Şentop bunu da kullanıyor. Sanki Anayasa Mahkemesi'nde benim başvurum reddedilmiş gibi siz gazetecilere bir algı operasyonu yapıyor, Anayasa Mahkemesi'ndeki başvuru reddedilmiş diye. El insaf ya. Bizim iki tane başvurumuz vardı. Şimdi başka bir başvuru yapıyoruz. Bir; tedbir başvurusu, bir esastan başvuru. Tedbir reddedildi ama esastan başvuru görüşülüyor. Gecikmeden onun hakkında karar verilmesi lazım. 

Anayasa Mahkemesi niye bekliyor? İllahi de bir utanç vesikası olarak bir haramilikle düşürülmüş bir milletvekilinin cezaevine girmesini mi bekliyor Anayasa Mahkemesi?"

'ANAYASA MAHKEMESİ'NE DE GÜVENEMEZSEK KİME GÜVENEBİLİRİZ?'

"Adil bir karar bekliyoruz. Bu orta oyununa, bu haramiliğe birisinin dur demesi lazım. Ben kime güveneceğim arkadaşlar milletin bir ferdi olarak? Bir milletvekili olarak kime güveneceğim. Ben Anayasa Mahkemesi'ne güvenmedikten sonra, anayasa uygulanmadıktan sonra bu ülkede, bu topraklarda neye güvenebilirim? Siyasiler, iktidar yargıyı ele geçirmiş olabilir. Bütün kötülükler gerçekleşmiş olabilir. Ama son kale, son mahkeme; Anayasa Mahkemesi buna dur diyebilir. Bir son şans var. Mustafa Şentop'un beklemediği bir son şans var. Enis Berberoğlu'na adaletli bir karar veren bir mahkeme var arkamızda. Ben de o mahkemeden adalet bekliyorum. Bütün veriler, bütün anayasa hukukçuları bu kararda ihlal olduğunu söylüyor. Anayasa Mahkemesi beni mağdur etmesin arkadaşlar."

'BEN BU MİLLET İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞMIŞ BİR İNSANIM, BU YÜZDEN Mİ BUNLAR YAŞATILIYOR BANA?'

"Ben canla başka bu millet için çalışmış insanım. Bir ton insan hakkı ihaliyle uğraşmış bir insanım. İnsan kaçırmalar, işkenceler, çıplak aramalar, cezaevi ihlalleri, KHK'lılara yapılan soykırım uygulamalarını eleştirdiğim için mi bana bu zulümler, işkenceler yaşatılıyor? Yazıklar olsun ya... Bütün bu tiyatroyu bu ülkede insanlar görüyor. Bütün medya kuruluşları gelip bana sordukları zaman ilk soruları şu oluyor: Ömer vekilim senin bu yaşadıkların hep o insan hakları ihllallerini gündeme getirmenden. Biz biliyoruz bunu ama yine gazetecilik yapıp sana soracağım bunları diyorlar. Tüm kamuyou bunu söylüyor. Ben Anayasa Mahkemesi'nden mutlak suretle bir adaletli karar bekliyorum."

"Biz vatandaşlar olarak nereden adalet bekleyeceğiz? Bana haksızlık yapıldı ama ben hayatımda hiç kimseye haksızlık yapmamak isteyen bir insanım. Ben hakkı Anayasa Mahkemesi'nden bekliyorum. Son durak burası." 

ADALET NÖBETİ'Nİ HDP GENEL MERKEZİ'NE TAŞIYACAK

Öte yandan Artı Gerçek’e bilgi veren Gergerlioğlu, AYM’ye yaptığı başvurunun ardından başlattığı Adalet Nöbeti’ni HDP Genel Merkezi’nde sürdürecek. Saat 10.00 ile 17.00 arasında düzenlenecek nöbete, HDP’li vekiller de destek verecek.

‘TESLİM OLMAYACAĞIM’ DEMİŞTİ

'Sosyal medya paylaşımları' gerekçe gösterilerek 2 yıl 6 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürülmüş, HDP’li siyasetçi Meclis’te ‘Adalet Nöbeti’ başlatmıştı. Önceki gün TBMM’de yaka paça gözaltına alınarak çıkarılan ve daha sonra götürüldüğü emniyette serbest bırakılan Gergerlioğlu’na cezanın infazı için tebligat ulaşmıştı. 10 gün içinde teslim olması istenen Gergerlioğlu "Teslim olmayacağım" diye ilan ederek şöyle demişti: ""Ben tanınan, bilinen bir insanım. Yerim yurdum belli. Ben bunun hukuksuz olduğunu düşünüyorum. Ve kendim teslim olmayacağım. Yakalama kararı durumunda adalet nöbeti evimde devam ediyor. Ama başka bir şekle evirilme durumu var. Bunu daha sonra kamuoyuna açıklayacağım. Benim Meclis'teki nöbetimin sonlandırmak için uyduruk bir karar aldılar. Meclise gitsem beni Meclis'e almazlar. Araçlar ben var mıyım diye kontrol ediliyor."

 ‘MECLİS BAŞKANI ANAYASA MAHKEMESİ’Nİ ARAMIŞ’

Daha sonra konuşma yapan Avukat Kerem Altıparmak 3 Mart 2021 yılında Yargıtay kesinleşen kararı ilişkin bireysel başvuru yapıldığını hatırlattı. Altıparmak şöyle konuştu;
"Bireysel başvuru içinde tedbir talebi de vardı. Bu tedbir talebini anayasa mahkemesi usuli gerekçelerle reddetti. Biz bu durumu kamuoyuna duyurmamıştık bunu da belirtelim. Meclis başkanı davanın başvuru tarafı bilgilendirmemişken Anayasa Mahkemesi’ni arayıp ne oldu diye bilgi almış. Ondan sonra kamuoyuna duyurdu. Ömer beyin söylediği gibi sanki Anayasa Mahkemesi başvuruyu reddetmiş gibi duyurdu. Bugün yaptığımız başvuru ile ilgili teknik bir açıklamayı yapmak zorunluluk duyuyorum. Şimdi bu daha önce yaptığımız başvurunun bir parçası, bu yeni bir başvuru. Bu başvuru Anayasa göre milletvekilliği düşürülen milletvekili tarafından veya bir başka vekil bugün Erol Katırcıoğlu tarafından yapılabiliyor. Onun için avukatlar yapmıyoruz. Bu başvuru Yargıtay’ın kararının adaletsizliğine ilişkin değil, meclisin Ömer Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine ilişkin bir başvurudur. Buradan gelecek bir karar bizim esas bireysel başvurumuzla ilgili bir karar olmayacak."

‘DOKUNULMAZLIK KALDIRILMADAN CEZALANDIRILDI’

Başvuru nedenini açıklayan Altıparmak, Anayasaya göre milletvekilliğinin düşürülmesi durumunda alınan kararların iptal yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne götürülebildiğini söyledi. İptal yoluyla kesin hüküm nedeniyle düşürülme sayılmadığını söyleyen Altıparmak, "Bu nedenle Şentop buna başvuru yapacak bir şey yok diyor. Biz yine de niye başvuruyoruz? Birincisi Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı kaldırılmamıştır. Dokunulmazlığı kaldırılmadan yargılanmış, cezalandırılmıştır" dedi. 

‘ANAYASA 14 MUĞLAK BİR KAVRAMDIR’

Anayasanın 14’ncü maddesinde gösterilen durumlar kavramının yasada açıklığa kavuşturulmadığının ve muğlak bir kavram olduğunu söyleyen Altıparmak, "Anayasanın 14’ncü maddesinde gösterilen durumlar kavramı hiçi bir yasada açıklığa kavuşturulmamış, muğlak bir kavramdır. Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının düşürülmesi bu hükme dayanarak şu anlama gelir; meclisteki hiçbir vekilin dokunulmazlığı yoktur bu hesapça. Yeter ki seçimden önce soruşturmaya başlansın. Çünkü 14’ncü maddeye propaganda girerse buna hırsızlıkta girer, rüşvet de girer,  cinayette girer aklınıza gelen ceza hükümlüyle her şey girebilir. Girmeyeceğini söyleyen bunun nasıl girdiğini açıklasın bize" dedi.

‘MİLLETVEKİLİ HÜKÜM GİYSE DAHİ CEZAEVİNE GİRMEZ’

Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis kararının mevcut olmadığını söyleyen Altıparmak sözlerine şöyle devam etti:

"Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis kararı mevcut değildir. Propaganda gerekçesiyle 14’ncü maddenin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle aslında yapılan yargılama, verilen karar yok hükmündedir. Yok hükmünde olan bir karara dayanarak bir milletvekilinin milletvekilliği düşürülemez. Nitekim anayasanın 83’ncü maddesi şöyle, amir bir hüküm var; bir milletvekili hüküm giyse bile o hükmün infazı milletvekilliğinin sona ermesine kadar ertelenir. Ana kural budur. Bir milletvekili hüküm giyse bile cezaevine girmez. Ancak milletvekilinin vekilliği düştüğü zaman hüküm infaz edilir. Şentop, ‘Vekilliğini düşürmek zorundaydım’ diyor. İki nedenle bu düşüncesi ve ifadesi doğru değildir. Birincisi anayasa koyucu, hiçbir kural koyucu abes iştigal etmez. Bu ne demek? Boş yere kural koymaz. 83’ncü madde kuralı neden koymuş anayasa? Neden milletvekili hüküm giydiği zaman hükmü milletvekili bitirilinceye kadar ertelemiş. Eğer hüküm giyince milletvekilliği düşüyor olsaydı, böyle bir kuralı da oraya koymanın anlamı olmazdı."

‘VEKİLLİĞİ DÜŞMEYEN ÖRNEKLER VAR’

"Anayasa Meclis’te hüküm okunduğu zaman milletvekilliği düşer de diyor ama bu hükmün okunup okunmaması konusunda Meclis başkanının bir takdir yetkisi vardır. Nitekim kendisi kamuoyunu yanıltıyor. 1995 yılında anayasa değişikliğinden sonra hüküm giyen ancak Meclis’te Genel Kurulda okunmadığı için milletvekilliği düşmeyen vekil örnekleri vardır. Daha önce bu şekilde olan vekillerden vekilliği düşmeyen örnekler var. Örneğin Sebahat Tuncel örneği var. Hüküm giymesine rağmen vekilliği Meclis’te okunmadığı için düşmedi. Demek ki burada bir takdir yetkisi var. Hatta bu takdir yetkisi çok dar bir takdir yetkisidir. Çünkü anayasanın 83’ncü maddesi genel kuralı koyuyor. Diyor ki milletvekili hüküm giydiği zaman hükmü çektirilmez. Hükmü milletvekilinin bitirilmesine kadar ertelenir. Çok istisnai bir durumda Genel Kurulda bu okutulur demektir. Biz diyoruz ki bu kadar açıkça yok hükmünde olan dokunulmazlığı kaldırılmadan verilmiş bir kararın nasıl olur da bu istisna kapsamına girdiğini Mustafa Şentop açıklamalıdır. Ama Anayasa Mahkemesi de tam da bu nedenle bu hükmün yok olduğunu ve buna dayanarak vekilliğin düşme kararını yok olduğuna karar vermelidir."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar