İstanbul'da kimyasal sızıntı: Çevredeki yurttaşlar hastanelik oldu, hayvanlar öldü, bitkiler sarardı

İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinde kimyasal madde depolama alanında bulunan çamaşır suyu yapımında da kullanılan 'sodyum hipoklorit' tankındaki sızıntıdan çok sayıda kişi etkilenerek hastaneye başvurdu. Depo alanında bekçilik yapan bir kişinin yoğun bakımda tedavisi sürerken, zehirlenen başka bir bekçi taburcu edildi. Sızıntı nedeniyle 2 köpek ölürken, depo çevresindeki bitkilerin sarardığı belirtildi.

Karayolları Mahallesi'nde saat 04.00 sıralarında kimyasal maddelerin depolandığı alanda sızıntı meydana geldi.

DHA’nın haberine göre firma yetkilileri çamaşır suyu yapımında da kullanılan 'sodyum hipoklorit' kimyasalının bulunduğu tankta sızıntı olduğunu bildirdi. Sodyum hipoklorit, başka bir depoda bulunan hidroklorik asitle karıştı.
İKİ KİMYASAL MADDE TEPKİMEYE GİRDİ, ÇEVREDE BULUNANLAR ZEHİRLENDİ

İki kimyasal tepkimeye girince ortaya çıkan gazdan dolayı çok sayıda kişi etkilendi.

Sızıntı nedeniyle ortaya çıkan gaz ve kokudan depo alanında bekçilik yapan Ayhan Bayer, yandaki fabrikanın bekçisi Deniz Zeynettinoğlu ve çevrede bulunan 4 kişi zehirlendi. Zehirlenen Bayer yan fabrikanın bekçisinden yardım isteyince olay yerine itfaiye, ambulans ve polis ekibi sevk edildi. Gaz maskeleri takan itfaiye ekipleri Deniz Zeynettinoğlu'nu çıktığı 4. kattan kurtararak, sağlık ekiplerine teslim etti. Zehirlenenler ambulansla hastaneye kaldırıldı.

HAYVANLARIN AĞIZLARINDAN KÖPÜKLER GELDİ, YEMYEŞİL OTLAR SARARDI

Ortaya çıkan gaz ve koku nedeniyle depo alanının yanında bulunan 2 köpeğin öldüğü belirtildi. Sızıntının olduğu alana yakın noktalarda bulunan otlar sarardı. Fabrikadan yayılan koku, yakın mahallelerden de hissedildi. Oğlu ve eşiyle birlikte hastaneye başvurduklarını söyleyen Ali Genç, "Saat 3 buçuktu bir koku geliyordu. Dışarı bakayım dedim aşağı indim baktım daha da kötü. Uzaklaştım baktım aynı koku yine var. Sonra oğlum uyandı, annesiyle birlikte apar topar hastaneye gittik. Hastanede serum taktılar. Çamaşır suyu dediler. Hayvanlar çok kötü durumdaydı ağızlarından köpükler geliyordu.  Bu otlarda yemyeşildi sarardı. Hala bir koku var" diye konuştu.
‘NEFES ALAMADIM, KALBİM DAHA HIZLI ÇARPTI’

Zehirlenerek hastaneye kaldırılan yan fabrikanın bekçisi Deniz Zeynettinoğlu yaşadıklarını anlattı. 7 saat hastanede tedavi gören ve taburcu edilen Zeynettinoğlu, "Kapıya gelen bekçi yere çömelmiş öksürüyordu. Pek konuşamıyordu. Ne olduğunu sorduğum zaman bana doğru düzgün cevap veremedi. Sadece su istedi. İçeriden su aldım geldim o sırada genzimde bir yanma hissettim. Ondan sonra zaten iyice kötüleşmeye başladım. İtfaiye geldi, kapıdan atlayıp beni 4. kattan gaz maskeleri ile çıkardılar. Gece 4'ten beri de hastanedeyim şimdi taburcu oldum. 3-4 köpeğin öldüğünü duydum. Evsiz bir kişi vardı o ve olayın yaşandığı yerin bekçisi yoğun bakımda.  Nefes almakta zorlandım, kalbim çok daha hızlı çarpıyordu. 2 kere kustum" şeklinde konuştu.

Yan fabrikada çalışan bir kişi de "Bir siyah köpek vardı, onu çöp tenekesine atmışlardı. Bir de kahverengi bir köpeğimiz vardı, biz besliyorduk ama öldü işte. Yoğun bir koku vardı. Bitkileri de öldürdü" dedi.
FİRMA YETKİLİSİ ‘ÇOK ETKİLİ BİR ŞEY DEĞİL’ DİYE SAVUNDU

Kimyasal madde depo ve satış yapan firmanın yetkilisi Recai Aydın, "Gece haberimiz oldu bizim de. Kendiliğinden olan bir şey.  Tankta çamaşır suyu vardı. Evde kullandığınız çamaşır suyu.  Sizler evlerde kullanıyorsunuz biz de tekstile falan veriyoruz. Çalışan bir arkadaşımız kokudan etkilendi. O da hastanede durumu iyi.  Çimenler ve köpekler hakkında bilgim yok.  Çok etkili bir şey değil" diye konuştu.  Kimyasal madde depolama alanının bekçisi Ayhan Bayer'in yoğun bakımda tedavisi sürüyor.