'Oyu aldı sonra yıktı': Fetihtepe halkı yıkılan her bir ev için çadır kuracak

Yağmur Kaya 

+GERÇEK- İstanbul Beyoğlu ilçesine bağlı Fetihtepe Mahallesi, Türkiye'de hakları ellerinden alınan, yoksulluğa ve yoksunluğa itilen milyonlarca insanın mikro bir örneğini temsil ediyor. 

Bir Fetihtepeli yurttaşın yaşam hikayesi, memleketin sosyolojik, politik, ekonomik tüm gerçekliğini gözler önüne sermeye yetiyor. Anadolu'dan ya da Kürt illerinden herhangi bir nedenle bohçalarını, çuvallarını, yastığını yorganını, kabını kacağını alıp gelen yüzlerce Fetihtepe sakini, şimdi yeniden zorla evini barkını toparlayıp belirsizliğe sürükleniyor. Büyük bir belirsizlik; çünkü nereye gidecekleri, ne yapacakları konusunda mahalle sakinlerinin hiçbir fikri yok. Fikirleri yok çünkü parasızlık ev kiralarının fahiş fiyatlara olduğu kentte sıfırdan kuracakları "yeni hayatları" önünde büyük bir engel. Mahalleli paralı, zengin de olsa evlerini, hatıralarını terk etmeyi düşünmediğini vurguluyor.  

İstanbul'da AKP'li Beyoğlu Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm adı altında 7 Haziran tarihinde polis ve zabıta ekipleriyle elektrik, su, doğalgaz alt yapıları kesilen Fetihtepe Mahallesi halkının zorbalık diye tanımladığı duruma karşı direnişleri devam ediyor. 7 Haziran tarihinden bu yana temel haklarından yoksun bırakılan halk, su ihtiyacını camiiden karşılıyor. "Banyo yapmayı unuttuk" diyen halk, şaşkınlık ve öfke içerisinde. İlk gün olduğu gibi Camii Sokak'ın geniş alanında bir araya gelen halk, gece geç saatlere kadar sokak ortasında bekliyor. Kimi zaman ise mahallenin sokaklarında alkış ve sloganlarla yürüyüş düzenliyor. Ancak Camii Sokak'ta küçük bir değişlik söz konusu. Halkın her akşam toplandığı sokağın geniş bir kısmına moloz yığınları belediye ekipleri tarafından bırakılmış. Bir yurttaş, "Orada her akşam toplanıyoruz ya ondan bıraktılar" diyor her şeyin, her adımın, planın farkında olduğunu vurgulayarak. 

Bir mahalleli, "En çok oyu buradan aldın (AKP) darbe vurup gittin" diyor. 

Beyoğlu Belediyesi önünden günler önce bir araya gelen yurttaşlar, değişen imar planına karşı tepkilerini göstermiş, yapılan itirazlar sonucu, mahkeme kararıyla imar planı iptal edilmişti. Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan ikinci planda yurttaşların taleplerinin göz önüne almayan belediye geri adım atmıyor.

Bir Fetihtepe sakini, AKP'li Beyoğlu Belediye Başkanı Ali Haydar Yıldız'ın cenaze dolayısıyla mahalleye geldiğini, toplanan kalabalığa uzaktan el salladığı bilgisini veriyor ve ekliyor: "İnsan içine çıkacak yüzleri yok."

'BASINA İHTİYACIMIZ VAR'

"İyi kötü bir evimiz vardı, onu da alacaklar" diye iç çekiyor Birsen Ardıç. Ama mahallesini terk etmeye hiç niyeti olmadığını vurguluyor. İstanbul'da doğup büyüdüğünü ifade eden 52 yaşındaki Ardıç, uzun süre tekstil atölyesinde çalıştığını ancak sağlık sorunları nedeniyle işe uzun bir süre ara verdiğini söylüyor. Yaşı gerekçe gösterilerek işe alınmadığını söyleyen Ardıç, memleketi  Sivas'a gitmek istese bile inek sağmak, toprağı ekip biçmekten anlamadığı için köyünde de tutunamayacağını ifade ediyor.  Hem şehir hem köyde yaşamının, hayata tutunmanın elinden alındığını vurguluyor.  Kurban Bayramı'nın ilk günü iktidara yakın bir televizyon kanalının mahalle sakinleriyle söyleşi yapmak üzere geldiğini dile getiren Ardıç, "Bayramınızı nasıl geçiriyorsunuz?" dediler. Su, elektrik yok. Biz bayram olmuşuz. 'Misafir geldi mi?' diye sordular. Dalga geçmeye geldiler. Basına ihtiyacımız var, sizler olmasaydınız sesimizi duyuramazdık. Sonuna kadar direneceğiz" diyor. 

YIKILAN HER EV İÇİN BİR ÇADIR

AKP'li Beyoğlu Belediyesi tarafından dün eşyaları zorla çıkartılarak evi yıkılan Özcan Karaçeper'in yıkılan evinin üstüne çadır kuran mahalle sakinleri bundan sonra yıkılan her evin enkazı üzerine çadır kurarak mahallerini terk etmeyeceğini söyledi.

Fetihtepe 3550 ada meclis üyesi 37 yaşındaki Selahattin Baylan, moloz yığınları üzerine kurulan çadırın yanında yaptığı konuşmada Beyoğlu Belediye Başkanı Ali Haydar Yıldız'a seslenerek, "Biz gerekirse yıllarca aç kalırız, Evimiz olmazsa çadırda yaşarız. Siz insanların elektrik, su ve doğalgazları keserek korkutup kaçırmaya çalıştınız. Biz kentsel dönüşüme değil rantsal dönüşüme karşıyız. Ne yaparsan yap burada yıktığın her ev için biz buraya bir tane çadır kuracağız bunu hiç bir zaman unutma!" dedi.

Baylan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: "Kentsel dönüşüm adı altında Beyoğlu Belediyesi her yeni gün zulmüne yenisini ekliyor. Özcan adlı bir abimiz kendisi işteyken Beyoğlu Belediyesi zabıtalar eşliğinde eşyalarını dışarı atarak evsiz bıraktı. Özcan abimiz dışarda kalmaması için kendisine çadır kurduk.

'KANUN DIŞI DÖNÜŞÜME KARŞIYIZ' 

Beyoğlu Belediyesi şunu çok iyi bilsin. Gerekirse yıllarca aç kalır, çadırda da yaşarız. Siz, insanları korkutmaya çalışıp elektriğini, suyunu, doğalgazını kestiniz. Bu insanların elektriği, doğalgazı, suyu olmazsa buradan kaçar, imza atar, evlerini, çocuklarının geleceğini bize teslim eder düşüncesine kapıldılar. Biz kentsel dönüşüme karşı olmadığımızı  her zaman söyledik. Biz, sizin yaptığınız kanun dışı rantsal dönüşüme karşı olduğumuzu söyledik. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sesimizi duymadı, zulmü destek verdi. Bizim isteğimiz adil ve şeffaf bir sözleşme. Bize uygun şartlarda kira bedeli. Belediye bin 900 liralık kira yardımı yapmaya çalışıyor. Şu anda İstanbul'da en düşük kira 6-7 bin lira. 

İki senede kentsel dönüşümü bitireceklerini söylüyorlar. İki sene boyunca belediyenin vereceği paradan hariç cebimden  yüz bine yakın kira parası ödeyeceğim. Bunları çözmüyorlar. Memur zammına endeksli bize ödeme sunuyorlar. 

Evimiz madem riskli bırakın kendimiz müteahhitlerle anlaşalım dedik. İşin içinde rant olacağı için onu da kabul etmediler. Adalara kadar görünen bir noktadayız. Belediye her şekilde insanlara zulüm, zorbalık yapmaya devam ediyor."