Erdoğan’ın adını taşıyan fakülteden itiraf gibi rapor

Erdoğan’ın adını taşıyan fakülteden itiraf gibi rapor
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi 2021 Faaliyet Raporu’nda uzman personel eksikliği eleştirisi yapılırken, sağlıkçıların saygınlığının da yok olduğu vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağır çalışma koşulları ve sağlıkta şiddetin artması sonucu yurt dışına gitmek zorunda kalan doktorları "Giderlerse gitsinler. Bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz" sözleriyle hedef alırken, Erdoğan’ın adını taşıyan üniversitenin tıp fakültesinin faaliyet raporu, Türkiye’deki tıp eğitiminin geldiği son noktayı gözler önüne serdi.

Cumhuriyet’in haberine göre Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi 2021 Faaliyet Raporu’nun "tehditler" bölümünde, "Sağlık politika ve uygulamalarında ilgili kurum ve personellerin görüşü alınmadan sık sık değişiklik yapılması" tespiti yer aldı. Tıp eğitiminin eleştirildiği bölümde, "Eğitim ve sağlıkta usta-çırak ilişkisinin gerektirdiği disiplin ortamının yeterince sağlanamaması, sağlık hizmeti için sosyal güvenlik kuruluşlarının ödediği miktarın yetersizliği, öğrenci kontenjanlarının habersiz artırılması, eş zamanlı başka tıp fakültelerinin açılmış olması" gibi maddeler de "tehdit" olarak değerlendirildi.

‘SAĞLIK ÇALIŞANLARIN SAYGINLIĞI ORTADAN KALKTI’

Öğretim görevlilerine ilişkin tespitlerin de yer aldığı raporda, "araştırma görevlisi kadrolarının sayıca yetersiz olduğu ve merkezi olarak ihtiyaç olan branşlara göre belirlenmediği" kaydedildi. Raporda, sağlık çalışanlarının saygınlığının ortadan kalktığı da vurgulanarak, çalışanların çoğu zaman haksız bir şekilde her türlü şikâyete maruz kaldıkları ve çalışma isteklerinin kaybolduğu aktarıldı.

UZMAN PERSONEL EKSİKLİĞİ VE BELİRSİZLİK ELEŞTİRİSİ

Raporun "zayıflıklar" bölümünde de şu tespitlere yer verildi:

"Sağlık hizmetlerinin yoğun olmasından dolayı öğretim üyelerinin eğitim-öğretim ve araştırmaya yeterince zaman ayıramamaları. Öğrencilere rehberlik yapacak psikolojik danışmanların sayısal yetersizliği. Kurumsallaşmanın tamamlanmamış olması. Bazı uzmanlık eğitimi programlarının açılamaması ve öğretim elemanı eksikliğinden dolayı askıya alınması. Yeterli ve nitelikli personel temininde güçlüklerin olması. Üniversiteye ait bir hastane olmaması, ortak protokolle Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanenin kullanılması nedeniyle sağlık ve kısmen eğitim alanında asıl karar vericinin bakanlık olması ve gelecek için belirsizliklerin varlığı."

Öne Çıkanlar