Engin Altay'dan karikatür tepkisi: Kimse Cumhurbaşkanı'na ayar veremez, had bildiremez

Engin Altay'dan karikatür tepkisi: Kimse Cumhurbaşkanı'na ayar veremez, had bildiremez
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, gündemdeki başlıkları değerlendirdi.

Kızılay'ın 'hediyeli' kan bağışı kampanyasını eleştiren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Kızılay yarın öbür gün böbrek ticaretine başlarsa şaşırmam" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te basın toplantısı gerçekleştirdi. Konuşmasına Cumhuriyet Bayramı kutlamasıyla başlayan Altay, pandemi nedeniyle bayram kutlamalarına getirilen kısıtlamaları eleştirdi.

"Ne zaman bir bayram var, hükümetin aklına salgın tedbiri geliyor" diyen Altay, "Her ne hikmetse AK Parti üst yönetiminde cumhuriyete şaşı bakan insanlar var. Valileri uyarmak isterim: Cumhuriyetle didişmeyin" şeklinde konuştu.

'SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN YANLIŞTAN DÖNMESİ ZARURETTİR'

Sağlık Bakanlığı'nın sağlık çalışanlarının tatil ve istifa haklarını yasaklayan genelgesini eleştiren Altay, "Sağlık Bakanlığı dün çok garip, ucube bir genelge yayınladı. Anayasa'nın 18'inci maddesi kimsenin zorla çalıştırılamayacağını söylüyor. Sağlık çalışanlarının morallerini yüksek tutmasını sağlaması gereken bakanlık, morallerini bozarak neyi amaçlamaktadır? Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi zarurettir" dedi.

Altay, şöyle konuştu:

"Devlet bir acil servis doktoruna bir aylık performans ödemesi olarak sadece 32 lira veriyorsa yazıklar olsun öyle devlete. Hastane döner sermayesinin raporları nerede? Sayıştay raporları diyor ki, 'Döner sermaye gelirlerinin hastaneyi işleten şirketin elektrik, doğal gaz ödemelerine ayrılmış.' Bunun tam adı kepazeliktir. Coronavirus'ü doktorlar için meslek hastalığı bile saymayan hükümetin, hastaneyi işleten şirketlerin ekonomik sorunlarını çözme gayretini de aziz milletimize bırakıyorum."

"İnsanlar Coronavirus testleri için metrelerce kuyruğa girerken, Saray'da çalışanların işe test yaparak başlaması kabul edilebilir değil. İstanbul Valisi'nin çalışanlar hasta olduğu halde işe gidiyor.' tespitini ayakta alkışlıyoruz. Umarım hükümet karantina, filyasyon çalışmalarında gerekeni yapar."

'DAMADI ETKİLEMEYEBİLİR AMA BU HER ŞEYE ZAMDIR'

Merkez Bankası'nın dolar kuruna ilişkin yaptığı açıklamayı değerlendiren Altay, şöyle devam etti:

"Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 8'den yüzde 12'ye çekti. 2002'de Erdoğan başbakan olduğunda 1.65 tl olan dolar, 2014'te Erdoğan cumhurbaşkanı olduğunda 2.14 tl oldu. Erdoğan partili cumhurbaşkanı olduğunda doları 4.75'ten aldı şimdi 8.25 oldu. Damadı etkilemeyebilir ama bu her şeye zamdır, icradır, iflastır, açlıktır.  Merkez Bankası, 'Kur hedefimiz yok.' diyor. Damada, Merkez Bankası'na, Saray'a soruyorum: Kurdaki bir kuruşluk artış borcumuza 4 milyar dolar olarak yansıdığını bilmiyor musunuz?"

KIZILAY'A: BÖBREK TİCARETİNE BAŞLARSA ŞAŞIRMAM

Kızılay'ın 'zeytinyağı hediyeli' kan bağışı kampanyasını da sert bir dille eleştiren Altay, "Kızılay hediyeli kan bağışı kampanyası yaptı. 'Kan ver, zeytinyağı vereyim diyor.' Kan bağışını, kan ticaretine çevirdiler. İnsanlar beş kiloluk yağı almak için kanını veriyor. Kızılay yarın öbür gün böbrek ticaretine başlarsa şaşırmam" diye konuştu.

FRANSA: MACRON HADDİNİ BİLECEK

Altay, Fransa ile yaşanan gerginliğe ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:

"Fransa ile aramızda bir gerginlik var. Öncelikle biz Türkiye'yiz. İçeride tartışmalarımız olur ama dışarıya döndüğümüz zaman 83 milyonu bir olarak görürüz. Hiç kimse ve hiçbir ülke, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'na hakaret edemez, ayar veremez; verdirmeyiz. Hiç kimse İslam'a hakaret edemez. İslam'da reform Macron'un işi değildir. Macron haddini bilecek."

KARİKATÜR TEPKİSİ: KABUL ETMEYİZ

Altay, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun Erdoğan'ı hedef alan karikatürünü eleştiren Altay, "Hiç kimse ve hiçbir ülke Türkiye Cumhuriyeti'ne, aziz milletimize, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'na ayar veremez, had bildiremez ve hakaret edemez. Ettirmeyiz. Kabul etmeyiz" diye konuştu.

Altay, şöyle dedi:

"En yüksek refleksi, tepkiyi, geçmişte olduğu gibi parlamentoda ve bütün meşru zeminlerde gösteririz. Ayrıca hiç kimsenin, hiçbir ülke ve hiçbir devlet başkanının, medya organının İslam dinine ve onun Peygamberine, başka dinlere ve peygamberlere hakaret etme küstahlığı olamaz. İslam'da reform, Macron'un işi değildir. İslam'da reform talebinin Macron gibi birinden gelmesi, densizliktir, aymazlıktır, hadsizliktir. Herkes haddini bilecek. Karikatür bile olsa, kutsala, insanların kişilik haklarına saldırıyı, saygısızlığı düşünce özgürlüğü olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Yüce Peygamberimiz ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na ilişkin karikatürler edepsizliktir ve aşağılık ötesidir."

Öne Çıkanlar