2022 yılı için korkutan tahmin: Son 19 yılın en yüksek enflasyonu kapıda

2022 yılı için korkutan tahmin: Son 19 yılın en yüksek enflasyonu kapıda
Ekonomide 2022 gündemi yüksek enflasyon yani 'hayat pahalılığı' olacak. Enflasyonun yılın ilk yarısında yüzde 40'lara dayanması beklenirken, büyümenin yüzde 5'in altına inmesi bekleniyor.

Son iki yılı Covid-19 pandemisinin etkisi altında geçiren Türkiye ekonomisi, 2021'i ekonomi yönetiminde yaşanan karmaşa ve kur kriziyle geride bırakıyor. Ekonomide 2022'nin gündemi ise yüksek enflasyon, bir başka deyişle 'hayat pahalılığı' olacak. Zira enflasyonun yeni yılın ilk yarısında yüzde 40'lara dayanması bekleniyor.

Deutsche Welle Türkçe'ye konuşan ekonomistler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyonu düşürmeden "düşük faiz" politikasında ısrar etmesi halinde, vatandaşın cebindeki yangının 2022'de daha da artacağı görüşünde.

TÜRK LİRASI'NDA TARİHİ DEĞER KAYBI

Türkiye ekonomisi, 2022 yılına pek çok sorun ile birlikte giriyor. Özellikle 2021'in son aylarına damgasını vuran yüksek enflasyon, yeni yılda gündemin en önemli maddelerinden biri olacak. Son bir yılda Dolar ve Euro karşısında yüzde 50 değer kaybeden Türk Lirası'nın 2022'de nasıl bir seyir izleyeceği de merak edilen konular arasında. Son açıklanan Kasım 2021 enflasyon verilerine göre TÜFE yüzde 21,3'e, ÜFE ise yüzde 54,62'ye çıktı.

Böylelikle 2003 yılından beri TÜFE-ÜFE farkı en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. 3 Ocak 2022'de açıklanacak Aralık ayı rakamları ile birlikte, enflasyonun son 19 yılın en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor. Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program'da 2022 için enflasyon hedefi yüzde 9,8 olarak belirlenmiş durumda.

YILMAZ: TÜİK'İN ENFLASYON VERİLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR

Gerçek enflasyonun TÜİK'in açıkladığı verilerin çok üzerinde olduğunu dile getiren ekonomistlere göre, 2022 yılının ilk yarısında enflasyon yeni rekorlar kırabilir.

Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz'a göre, TÜİK'in enflasyon verileri gerçek tabloyu göstermiyor. "TÜİK'in asli görevine geri dönmesi, kurumsal olarak erozyona izin vermeden bize verileri doğru vermesi durumunda, şu anda enflasyonun kesinlikle yüzde 30'ların üzerinde olacağını göreceğiz" diyen Prof. Yılmaz,resmi rakamlara göre yüzde 55'e dayanan üretici enflasyonu ile yüzde 20'yi aşan tüketici enflasyonu arasındaki farka dikkat çekiyor.

EKONOMİ YÖNETİMİ VE MERKEZ BANKASI'NDA DEĞİŞİM

Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası'nda yaşanan değişimler, 2021'de ekonomi gündemini yoğun olarak meşgul etti. Özellikle Kasım 2020'de Merkez Bankası Başkanlığı'na getirilen Naci Ağbal'ın başlattığı faiz artırımı süreci ile döviz kurları ve enflasyonda yaşanan iyileşme, Ağbal'ın görevden alınması ve yeni Başkan Şahap Kavcıoğlu'nun Eylül 2021'de başlattığı faiz indirim süreci ile, yerini Türk Lirası'nda tarihi değer kaybı ve yüzde 30'lara varan yüksek enflasyona bıraktı. Son iki yılda dört başkan gören Merkez Bankası'nın bağımsızlığı 2021'in en çok tartışılan konularından biri oldu. Yine bu dönemde Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan istifası sonrasında, önce Lütfi Elvan, ardından da Nurettin Nebati bu göreve getirildi.

YAZGAN: FAİZ İNDİRİMİ ÜRETİMİ OLUMSU ETKİLEDİ

Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direktifleriyle, Eylül 2021'den bu yana politika faizini yüzde 19'dan yüzde 14'e indirdi. Merkez Bankası, böylelikle enflasyon ile faiz arasındaki makası da 7 puana çıkarmış oldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü olan Prof. Dr. Ege Yazgan, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, faiz indirimleriyle çok ciddi bir finansal çalkantı yaratıldığını söylüyor. Faiz indirimlerinin iddia edildiği gibi reel sektörde üretim artışı ve ihracatta büyük bir sıçrama yaratmadığına işaret eden Prof. Yazgan, "Bu faiz indirimleri, öyle ya da böyle istikrarda olan bir finansal sektörü çok zor duruma sokmuş, ciddi biçimde üretim yapan reel sektörü de üretim yapamaz hale getirmiş durumda" diye konuşuyor.

YILMAZ: ATILAN ADIMLAR ERKEN SEÇİM HABERCİSİ

Prof. Dr. Kamil Yılmaz'a göre, atılan adımları erken seçimin habercisi olarak okumak gerekiyor. Dünyada enflasyon dalgası nedeni ile bütün ülkelerin faiz artırdığı bir dönemde Türkiye'nin faiz indirmesini ekonomi mantığı ile açıklamanın mümkün olmadığını savunan Kamil Yılmaz, "Bu tamamen siyasi mantıkla açıklanabilecek bir şey. Ben son dönemde gelen bu asgari ücret zammı ve bugünlerde açıklanması beklenen memur ve emekli maaş zamlarının bizi seçime doğru götüren bir hükümet tarafından alınmış kararlar olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesinde bulunuyor.

YAZGAN: ENFLASYON YÜZDE 40'LARI GÖREBİLİR

Yılın son günlerinde Erdoğan tarafından açıklanan "TL'yi Özendirme Paketi" ile döviz kurlarındaki ateş şimdilik söndürülmüş gözüküyor. Ancak yükselişini sürdüren enflasyon nedeni ile vatandaşlar hâlâ büyük oranda birikimlerini döviz alarak korumaya çalışıyor.

2022'de de, yükselen enflasyona bağlı olarak döviz talebinin artacağını ifade eden Prof. Ege Yazgan, şöyle konuşuyor:

"Enflasyon konusunda yüzde 35-40 gibi seviyeleri görebilmemiz çok mümkün. Ondan sonra da bu seviyelerden düşmek o kadar kolay olmayacak."

ASLANOĞLU: BÜYÜME SON ÇEYREKTE DÜŞECEK

Ancak, 2022'nin sonuna doğru döviz kurlarının etkisiyle, büyümede ciddi bir yavaşlama yaşanması ihtimali güçleniyor.

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, dünyada bu yıl yüzde 5,5 olan büyümenin 2022'de yüzde 4,5 seviyelerine gerilemesinin beklendiğini belirtiyor. Türkiye ekonomisinin 2022 yılını yüzde 4,5 seviyelerinde bir büyüme ile kapatmasının muhtemel olduğunu belirten Prof. Aslanoğlu, "Ancak son çeyrek, gelecek yıl muhtemelen görece daha yavaş bir çeyrek olacak. İlk dokuz ayda büyüme daha güçlü olabilir kanaatindeyim. Fakat sonraki dönemler, gelecek yılın son çeyreği ve ötesi özellikle döviz piyasası, enflasyonun seyri ve buralardaki istikrara bağlı olarak şekillenecektir" diye konuşuyor.

GÜRSEL: KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARTACAK

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel'e göre, 2022'de işsizlikte dramatik bir artış yaşanma ihtimali düşük. 2022'de asgari ücrete yapılan yüzde 50 zammın işsizlik üzerinde ciddi bir olumsuz etkisi olmayacağını ifade eden Gürsel, "Buna karşın özellikle küçük şirketlerde kayıt dışı istihdam artacak. Ancak büyümede düşüş başlarsa, istihdam artışı da azalışa dönebilir" diyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar