Emniyetten personeline ‘intiharı önleme’ eğitimi: Muhalefetin iddiaları doğru mu?

Emniyetten personeline ‘intiharı önleme’ eğitimi: Muhalefetin iddiaları doğru mu?
Emniyette intiharı önleme eğitimi kapsamında bir danışma kurulu oluşturuldu. Bu çalışmanın muhalefetin 'polis intiharlarının arttığı' iddialarını doğruladığı öne sürüldü.

Seda TAŞKIN 


+GERÇEK-  Türkiye’de hükümet polis memurlarına psikolojik destek verilmesi amacıyla emniyet bünyesinde bilimsel danışma kurulu oluşturdu. İlk olarak İstanbul’da komiser ve komiser yardımcılarına eğitim verilirken, personele nasıl psikolojik destek sağlanacağı ve intiharlara hangi önlemlerin alınabileceği gündeme alındı. 

Muhalefet partileri bir süredir polis intiharlarının arttığına yönelik açıklamalarda bulunuluyordu. Görüştüğümüz isimler bu çalışmanın muhalefetin iddialarını doğruladığı öne sürdü. 

İntiharı önleme eğitimi kapsamında aralarında psikoloji ve psikiyatri ana bilim dallarından da akademisyenlerin yer aldığı bir danışma kurulu oluşturuldu. Edindiğimiz bilgiye göre bu kurul 11 Mayıs'tan itibaren İstanbul’da tim amiri, grup amiri, komiser gibi alt rütbeli personele eğitim vermeye başladı. Eğitimlere İstanbul’un yanı sıra çevre illerden de personel katılıyor. 

Konuyu Emniyet-Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile konuştuk.

EMNİYET-SEN: POLİSLER VERİM ALAMADIĞINI SÖYLÜYOR

Emniyetin bu çalışmasını personel arasında son yıllarda artış gösterdiği iddia edilen intiharları gündeme getirdi. Muhalefet açıklanan resmi rakamlarla, gerçek rakamların farklı olduğunu iddia ediyor. Emniyet-Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, bir yıldır polis intiharlarına yönelik açıklamalarda bulundukların belirterek, verilen eğitimleri olumlu bulduklarını ancak yeterli olmadığı görüşünde. 

Sadece görüşme yapılarak sorunların çözülemeyeceğini söyleyen Sezer, "Emniyette çalışan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre emniyet mensupları psikologla görüşmelerde çekingen kalabiliyor. Görüşme odalarında yapılan iletişimde kimse sorunu varsa dahi dillendirmek istemiyor. Bizler iyi bir şey yapacaksanız profesyonel yapın diyoruz" dedi. Son dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün birinci derece amirlere yönelik eğitim verdiğini söyleyen Sezer sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Polislerle en çok beraber olan birinci derece amirlere, ‘polis intiharlarına farkındalık’ adı altında seminer düzenlendi. Önce İstanbul’da başladı. Daha sonra bütün Türkiye’deki komiser ve yardımcılarına verileceği söyleniyor. Burada psikologlar, akademisyenler konuşma yapıyor. Bize gelen bilgilere göre bu konuşmalarda emniyet teşkilatının çalışma şartlarından da bahsedildiği söyleniyor. Geçen hafta toplantıya katılan arkadaşlardan edindiğim bilgiye göre konuşmaların basmakalıp olduğu ve arkadaşlarımızın verim alamadığı yönünde."

İntihar vakalarında birçok nedenin olduğunu söyleyen Sezer, "Emniyet Sendikasını kurduğumuz 2012 yılından bu yana ısrarla dile getirdiğim bir söylem var. İntiharlarda bardağı taşıran son damla psikolojik, ekonomik, bağımlılık gibi nedenler olabilir ancak bu nedenler intiharların son damlası oluyor. İnsanın canına kıyabilecek hale getiren bir vazgeçmişlik, bir yılgınlık olması lazım. Bardağı taşıran başka damlalar olması lazım. Kendi içimizde yaptığımız araştırmalarda ve görüşmelerde insanlar sadece borcu olduğu için intihar etmiyor. Medyada paylaşılan görüntülerden baktığımızda intihar eden kişilerin, ‘umutlarım vardı’, ‘bıktım bu teşkilattan’, ‘Hiçbir rütbeli mezarıma gelmesin’ gibi paylaşım yaparak polislerin intihar ettiğini görüyoruz. Bunları yazan kişinin durduk yere canı sıkıldı diye intihar etti dememizi beklemesinler" dedi. 

‘POLİS İNTİLARLARI TÜRKİYE ORTALAMASININ 5 KATI’

Polis intiharlarının detaylı bir şekilde araştırmanın elzem olduğunu söyleyen Sezer, intiharların altında yatan gerçek nedenlerin ortaya çıkarılmasını istedi. İntiharları önlemek için yapılan seminerlerin çözümün parçası olabileceğini ancak bütününü için çözüm oluşturamayacağını söyleyen Sezer, "Türkiye ortalamasında yüz binde 4 civarında olan intihar, emniyet teşkilatında yüz binde 20. Bu da Türkiye ortalamasının 5 katı daha fazla intihar yaşanıyor emniyet teşkilatında. Bunun gerçek nedenlerini araştırmak lazım. Meslek kanunun günümüze uyarlanarak, polis memurlarına yönelik mobing ve sürgün uygulamalarına son verilmesi lazım" dedi. 

CHP’Lİ BAKAN: SON BİR YILDA HEMEN HER GÜN POLİS İNTİHARI YAŞANIYOR 

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ise uzun zamandır polis intiharları konusunu yakından takip ediyor. "Bir meslek grubunda yıldan yıla, günden güne hızla katlanarak artan intiharlardan bahsediyoruz" diyen Bakan, özellikle son bir yıldır hemen her gün polis intiharlarının haberlerini aldıklarını söyledi. 

"Süleyman Soylu, kendisine emanet olan polislerin canlarına kıymasına sebep olanlardan hesap soruyor mu?" diye soran Bakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bu polisler bıraktıkları notlarda hep ‘amir tahakümü’nden bahsediyor, ‘Biz de insanız ve insanca çalışmak istiyoruz’ diyor, ‘Personelini aşağılamak, tehdit etmek, meslekten etmek, küçük düşürmek, yalancı konumuna koymak en iyi yaptığınız iş olsa gerek. Her insanın bir gururu vardır ve ben o lafları kaldıramadım’ diyor. Arkalarında sadece bir not bırakmıyorlar, alenen isim bırakıyorlar. Süleyman Soylu ‘bir polis memuru daha intihar etmesin’ diye, bu notları ‘ihbar’ kabul edip, polislerin intihar etmesine sebep olanların peşine düşüyor, o notlarda yazan isimler CHP hakkında soruşturma açıyor mu? Hukuku, mevzuatı uyguluyor mu? Denetim mekanizmalarını en aşağıdan en yukarıya aynı hassasiyette işletiyor mu? Hiçbirini yapmıyor."

Parlamento’da geçen yıl haziran ayında polis intiharlarıyla ilgili araştırma komisyonu kurmak istediklerini ancak AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini söyleyen Bakan, İçişleri Bakanlığı Süleyman Soylu’nun bu konuda sessizliğini koruduğuna dikkat çekti. 

‘POLİS İNTİHARLARINA İLİŞKİN VERDİĞİMİZ 50’DEN FAZLA ÖNERGE REDDEDİLDİ’

Bakan, "İntihar eden her polisin ardından yazılı soru önergeleri veriyoruz. Süleyman Soylu bir yanıt hazırlatmış, her önergemize aynı matbu yanıtı gönderiyor. İnanabiliyor musunuz? Polisin intiharına ilişkin verdiğimiz ayrı içeriklerdeki 50’den fazla önergeye, hepsi aynı birebir aynı matbu yanıt göndermiş. Polis intiharlarıyla ilgili sorularımız yanıt bulmadığı gibi, manipülasyon yapıyorlar. Manipülasyonla sorun çözemezsiniz" dedi. 

‘EN ÇOK POLİSİN İNTİHAR ETTİĞİ İÇİŞLERİ BAKANI OLARAK TARİHE GEÇTİ’ 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, iki yıl önce bütçe görüşmelerinde "2016’da 61, 2017’de 52, 2018’de 41, 2019’da 48, 2020’de 36 emniyet personeli intihar etmiştir" paylaşımını hatırlatan Bakan, daha sonra kendileriyle bu konuda veri paylaşmadıklarını söyledi. Bakan gerçek intihar vakalarının daha fazla rakamlarda olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Polislerin bizzat tuttuğu veriler ise çok daha fazlası. Polislerin tuttuğu ve bizimle de her intiharda detayını paylaştıkları verilere göre; 2018’de 49, 2019’da 52, 2020’de 85, 2021 yılında 108 polis intihar etti. Yani sadece 2 yılda tam 2 katına çıktı polis intiharları. Süleyman Soylu, döneminde en çok polisin intihar ettiği İçişleri Bakanı olarak tarihe geçti. Tarih de toplum hafızası da polis teşkilatı da Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’nı böyle hatırlayacak!" 

‘PSİKOLOG SAYISINI 3 KATINA ÇIKARMAK ÇÖZÜM DEĞİL’

"Polislerin sesini duymadan, derdini dinlemeden, yaşadıkları sorunlarını çözmeden, intiharları önleyemezsiniz" diyen Bakan, "Bir sorunu çözmenin ve hakkı olana hakkını vermenin yolu uygulanmayacak bir genelge yayınlamak, sorunlarını çözmek yerine ‘intihar etmeyin’ diye telkinde bulunmak ya da psikolog sayısını 3 katına çıkarmak değildir; sıkı sıkıya bağlı kalınacak kanun yapmaktır. Felce uğramış denetim mekanizmalarını sonuna kadar işletmektir. Bu da ancak var olan kanunları ve mahkeme kararlarını ‘makam takdiridir’ diyerek uygulamayan zihniyet ve yönetimin değişmesiyle mümkün olabilir. Bu değişim olmadan, hiçbir polise huzur gelmez" dedi. 

GERGERLİOĞLU: DIŞARIYA YANSITTIKLARI SERTLİK POLİTİKASI, İÇERİYE DE YANSIYOR

Polis intiharlarını sık sık gündeme getiren HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise vatandaşa sert müdahalede bulunan amirlerin aynı şekilde polis memurlarına da sert uygulamalarda bulunduğunu söyledi. Özellikle stresli ve yoğun çalışma altında çalışan polislerin çok rahat bir şekilde ceza alabildiklerini söyleyen Gergerlioğlu, "Hukuk dışı anlayışlar zaten İçişleri Bakanı tarafından uygulanıyor, hukuk, yasa dinlemiyor. Bu durum ister istemez polis memurlarına da yansıyor. Dışarıda yansıttıkları sertlik politikasının, kendi içlerinde de yansımaması mümkün değil. Bunca sorun yaşanırken, sadece psikolojik danışma merkezi kurarak, soruna çözüm olamazsınız. Zaten bu tür psikolojik desteğin arttırılmasıyla, intiharların azalmadığını görüyoruz" dedi. 

Sorunları çözmenin temelinin hukuk ve adalete dönmekten geçtiğini söyleyen Gergerlioğlu, "Polis memurları çalışma saatlerine paralel bir ücret alamıyorlar ve Polislerin rahat olmadıkları bir HDP çalışma ortamı var. Tüm bu nedenler sıralandığında intihar olaylarında artış yaşanıyor. Ülkede antidemokratik, hukuk dışı uygulamalarda bulunursanız, elbette vatandaşlarda buna itiraz eder. Bu durumda sosyal adalet bozulur, sosyal adaletin bozulmasına paralel olarak da ülkede suç oranı artar. Bütün bunların sonucu olarak da ‘keskin sirke küpüne zarar’ misali kendi polisinize zarar verebilirsiniz" dedi. 

İçişleri Bakanı’nın kendi memurunu olumsuz etkilemesi konusunda uzmanların duyarlı olması gerektiğini söyleyen Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: 

"Bu uygulamalara devam edip psikolojik danışmanlık hizmetiyle sorunu çözemezsiniz. Sertlik yanlısı politikalardan uzaklaşmak, hukuka uygun bir güvenlik görevlisi prototipi oluşturmak gerekiyor. Personeli sorgulamaz bir güç haline getirmemek gerekiyor. Çünkü polis amirlerinin güçsüz memurlarına karşı bir kasırga estirdiği de bir gerçek. İnsan hakları ve özgürlüklerine riayet edilmeli. Hem polis hem de insanların haksızlığa uğramaması lazım."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar