Emeklilerin Ankara yürüyüşü başladı: Açlık sınırının altında değil ölüm sınırının altında yaşıyoruz

+GERÇEK- Emeklilerin, Ankara’ya yapacakları yürüyüş İstanbul Kadıköy’de start aldı. Tüm Emekliler Sendikası, Emekliler Dayanışma Sendikası ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Emekliler-Yaşlılar Meclisi, birçok kentten Ankara’ya gerçekleşecek yürüyüş öncesi Kadıköy’de Beşiktaş İskelesi’nde açıklama yaptı. 

Emeklilerin yaşadıkları sorunlar hakkında +Gerçek’e açıklamalarda bulunan Tüm Emekliler Sendikası Başkanı Hüseyin Yıldız, emekli maaşlarının en düşük 2 bin 500 lira olduğunu, bu maaşla değil ev kirası, faturaları ödemeyi eve ekmek alamayacak düzeye gelindiğini söyledi. Emeklilerin "ölüm sınırı"nın altında yaşadığını vurgulayan Yıldız, "Emekliler, açlık sınırının altında değil; ölüm sınırında yaşıyor.  2 bin 500 liraya nasıl yaşanabilir? Emekli olmalarına rağmen birçok emekli sanayide, inşaatta çalışıyor; çocuk bakıcılığı yapıyor.

Emeklilerin yüzde 60’a yakını çalışıyor. Çok kötü koşullarda, güvencesiz çalışıyorlar. Hele hele tek başına yaşayan emekliler kendini eve kapatmış, dışarı çıkamıyor. Her bir emeklinin en az iki kronik rahatsızlığı var. Bunca hastalıklarına rağmen çalışıyorlar; yoksa ölürler. Nasıl yaşayacaklar? Bu nedenle diyorum emekliler açlık sınırın da değil ölüm sınırında yaşıyor diye. Ve sömürüye açık. Emekliler aklınıza gelen sektörlerde çalışıyor. Temizlikçisi mi dersin, sokakta satıcısı mı dersin her şey var" dedi.

‘BİR ADET SOMUN EKMEK KAHVALTI VE AKŞAM YEMEĞİ’

Ekonomik koşullardan kaynaklı binlerce emekli yurttaşın çocuklarının evine taşındığını dile getiren Yıldız, emeklilerin yoksulluk içerisinde yaşadığını şu örneği vererek dikkat çekti: "Geçen ay yaptığımız imza kampanyasında bir emekli yanıma yaklaştı. Elinde bir somun ekmek. Bana ‘oğlum bizim için ne yapacaksınız?’, ‘Bende senin gibi emekliyim’ dedim. Gecekonduda oturduğunu, elektrik, doğalgaz faturası yüksek geldiği için camiide yattığını, sıcak havada evine gittiğini söyledi. Bir adet somun ekmeğini hem sabah kahvaltısı hem akşam yemeği olarak tükettiğini söyledi."

Yıldız, Ankara’da, "Temel tüketim mallarına yapılan zamların geri çekilmesi, emekli maaşlarına insanca yaşanabilecek kadar ek zam yapılması, emekli ikramiyelerinin yılda 4 defa birer maaş tutarında verilmesi, emekli sendikalarının örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılması" yönünde taleplerini dile getireceklerini ifade etti. 

‘SEFALET İÇERİSİNDE YAŞIYORUZ’

Açıklamada, "İnsanca ve onurlu bir yaşam için Emekliler Ankara’ya yürüyor" pankartı açılırlen, sık sık "Zam, zulüm, işkence işte AKP"  sloganı atıldı. Açılamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm ve çok sayıda siyasi parti, sivil toplum kurumu temsilcisi destek verdi.  Basın metnini Emekliler Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Mahinur Şahbaz okudu. İktidarın ekonomik ve sosyal politikaların etkilerini algı karmaşası, bilgi kirliliği yaratarak gizlemeye çalıştığını ifade eden Şahbaz, emeklilerin sefalet içeresinde yaşadığını söyledi. 
Şahbaz açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: 

"7 Haziran 2015 tarihinden bu yana seçme seçilme hakkından, çalışma hakkına, savunma, adil yargılanma hakkına, sağlıklı çevrede yaşama, barınma hakkına kadar saldırıların hızı daha da artarak devam ediyor. Gelir adaletsizliğine, eşitsizliğe ayrımcılığa kimliklerin çatıştırılmasına hizmet eden. Ülke kaynaklarının yerli ortaklı uluslararası sermaye çevrelerine aktaran, halkı yoksullaştıran, çocuklarımızın torunlarımızın bugününü karartan, geleceğine ipotek koyan politikaların karşısındayız. Sınırlarımızın içinde dışında her türlü şiddetin ve savaşın tarafı değiliz. Biz emekliler yaşlılar toplumsal yaşamın önemli bir parçası olarak eşitlikten barıştan hukuk devletinden adaletten yanayız. 

‘AÇLIK SINIRININ ALTNDAKİ AYLIKLAR İHTİYAÇLARA YETMİYOR’

Bugün var olan bütün değer ve hizmetleri beyni ve bedeniyle çalışarak var eden biz emekliler, biriktirdiğimiz bilgi beceri deneyimleri gelecek kuşaklara taşıyan, geleceğin yaratılmasına hizmet eden insanlarız. Bütçede yok sayılmayı, yoksulluğu, ayrımcılığı eşitsizliği hak etmiyoruz! Bizler birilerini zengin etmek için sözde reformla ekonomik sağlık sosyal haklarımızı kaybettik muhtaç duruma düşürüldük.

Yoksulluk şiddeti, insanların onuru kırıyor bunalıma sokuyor içten içe çürütüyor. Demans alzheimer hastalarının sayısında patlama yaşanıyor. Açlık sınırının altındaki aylıklar kiraya faturalara gıda ihtiyacına yetmiyor. Aylıkların yüzde 42 si de vergilere gidiyor. İçtiğimiz her yudumda, bastığımız her düğmede dolaylı vergi ödüyoruz. Banka kredileri, kredi kartları yaşamımızı esir almış durumda. 

Geçtiğimiz yirmi iki yıl içinde küresel kapitalist politikalara uyum için emeklilik sisteminde ve sağlık alanında yapılan özelleştirilmeler ticarileştirme kazanılmış haklarımızı yok etti. İhtiyacımız olan sağlık hizmeti için bugün on dört kalemde ödeme yapıyoruz. Emekli aylığı artışlarının on bir yıldır enflasyon oranına bağlanması, milli gelirden ve ülkenin büyüme hızından pay verilmemesi, emekli aylığının güncellenmemesi ekonomik güvencemizi yok etti. 
Aynı prim-gün çalışmış işçilerin emekli aylık ve ikramiye hesabını değiştirip ayırım yaparak dünyada benzeri olmayan eşitsizliğe imza atıp yıllardır intibak yasası çıkaracağız bekleyin diye çaresizlik üretildi. Kazandığımız emeklilik hakkımızı; hukuk geriye doğru işletildiği için kullanamaz olduk, yaşa takıldık.

Dul ve yetim aylığı bağlama oranını düşürüp tercihli hale getirip emekli hakkı sahibi olmamız engellendi. Bugünden kadınların yaşlılıkta yoksul ve güvencesiz olmalarının zemini hazırlandı. Toplumsal dayanışmayı sevgiyi saygıyı, devlete güveni besleyen kuşaklararası dayanışma yok edildi.
Bizleri görmezden gelen, sorunlarımızı çözmeyen, erteleyen siyasilere sesimizi duyurmak, sorumluluklarını hatırlatmak ve taleplerimizi iletmek için Ankara yolundayız.  

Kamu emekliliği hakkımızdan vazgeçmiyoruz, sorunlarımıza çözüm istiyoruz. İnsanca onurlu bir yaşam için yollardayız. 

TALEPLER

Emekli aylıklarımızın güncellenmesi için! Ücretsiz erişilebilir güvenli sağlık hakkımız için! 

Bayram ikramiyelerimizin, bayram yaptıracak düzeyde olması için! Akaryakıt doğalgaz, elektrik ve temel gıda ürünlerine yapılan zamların geri alınması için! 

Sendikal Haklarımızın önündeki engellerin kaldırılması için Türkiye’nin her yerinden Ankara’ya yürüyoruz."