Eksik: İmralı başta olmak üzere cezaevinde uygulanan tecride son verin

Eksik: İmralı başta olmak üzere cezaevinde uygulanan tecride son verin
HDP’li Habip Eksik, cezaevlerindeki tecride dair, “Derhâl bu tecrit uygulamasına hem İmralı Cezaevi'nde hem de diğer cezaevlerinde son verilmelidir” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda İhracat Kanunu görüşmeleri devam ediyor. İhracat Kanunu’nun maddelerinin görüşmeleri sırasında HDP’li milletvekilleri cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini ve İmralı’da uygulanan tecridi dile getirdi.

HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, sadece dışarıdaki kadınlara şiddet uygulanmadığını aynı zamanda cezaevindeki kadınlara da şiddet uygulandığını belirtti. Özgür Kadın Hareketi (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın bir kadın olarak sisteme meydan okumasından kaynaklı cezalandırıldığını dile getiren Koçyiğit, "Ayşe Gökkan aslında bu ülkedeki kadın özgürlük mücadelesinin simge isimlerinden birisiydi, onu normalde baş tacı etmeniz gerekirdi, sizin ona ödül vermeniz gerekirdi kadın özgürlük mücadelesine olan katkılarından ama siz onu cezaevine koydunuz" dedi.

‘SİYASİLERİN KOĞUŞLARININ ARASINA IŞİD’LİLER KONULUYOR’

Son dönemlerde kamuoyuna yansıyan cezaevi ihlallerine değinen Koçyiğit, cezaevlerinde toplu sürgün ve darplar olduğunu belirtti. Koçyiğit, geçen hafta Kırklareli Hacılar Cezaevi’ni ziyaret ettiğini dile getiren Koçyiğit, "Şu anda siyasi mahpusların koğuşlarının arasına IŞİD'lilerin koyuyorlar, biliyor musunuz? Yani, birbirlerinin bağlantılarını kesmek için ve IŞİD'lilerin her birinin bizim can güvenliğimizi, içerideki mahpusların can güvenliğini tehdit ettiğini siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Peki, neyi amaçlıyorsunuz? Ya da siz Şırnak'taki, Mardin'deki, Diyarbakır'daki, İzmir'deki mahpusu alıp, kilometrelerce uzağa gönderip, o insanları ailelerine niçin eziyet ediyorsunuz? Gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyorum" diye belirtti.

‘SUÇ İŞLİYORSUN ADIYAMAN SAVCISI’

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, danışmanı Mustafa Yüksel’in 5 çocuğunun gözü önünde evinin darmadağın edilerek, gözaltına alındığını söyledi. Kürsüden Yüksel’in evinin fotoğraflarını gösteren Bülbül, "Bakınız, ev ne hâle getirilmiş. Asıl ibretlik şey burada; bakın, görüyor musunuz burada: Sevgili Demirtaş'ın ‘Devran’ ve yeni kitabı, önceki kitapları... Kitaplar burada darmadağın edilmiş. Bununla ne mesaj verilmek isteniyor? Adıyaman savcısı bana mesaj veriyorsan bu mesajı okudum. Sen, suç işliyorsun Adıyaman savcısı. Sen; kitaba, yazarlığa, edebiyata, insan haklarına, demokrasiye ve emeğiyle geçinen bir danışmana karşı; onun eşine ve 5 çocuğuna karşı suç işledin Adıyaman savcısı. Bu da yetmedi Adıyaman savcısı, bugün de ne yaptın? Yine önceki dönem vekilimiz sevgili Behçet Yıldırım'ın evine baskın yaptırıp gözaltına aldırdın" ifadelerini kullandı.

‘11 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA MUAMELE HANGİ HUKUKTA YAZIYOR?’

Bülbül, Yıldırım’ın evinde yaşanan hukuksuzlukları ise şöyle anlattı: "Bu da yetmedi 11 yaşındaki çocuğunu okula uğurlamak isteyen eşi, izin alıyor eve baskın yapan polislerden -buna ben tanığım, kendimiz de böyle şeylerle karşılaşmışız- diyor ki: ‘Çocuğumu okula gönderebilir miyim?’, ‘Gönder’ diyorlar. 11 yaşındaki çocuğun sırtına çantayı takıyor gönderiyor, bahçe kapısında çocuğu durduruyorlar, çantayı arayıp, çocuğun üstünü arayıp, çantayı boşaltıp sonra tekrar, çocuğa ‘Çantanı doldur, okula git’ diyorlar. Bakar mısınız şuraya. Şimdi, bunun hukukla, demokrasiyle ne alakası var, hangi hukukta yazıyor bu, hangi demokraside? Evi bu şekilde dağıtmak hangi hukukta yazıyor Savcı Bey?"

‘EŞİT YURTTAŞLIĞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

"Bununla bizi korkutamazsınız, bizi yıldıramazsınız, bizi bastıramazsınız" diyen Bülbül, şöyle devam etti: "Biz Kürt halkının eşitliğini, özgürlüğünü, Türkiye halklarının eşitliğini, Alevi inancının eşit yurttaşlık hakkını, emekçilerin hakkını, eşit yurttaşlığı her düzeyde savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz ve bununla da çekineceğimizi sanıyorsanız Vedat Aydın'a dönük yapılan katliamdan bu yana yüzlerce partili gözaltına alınmış, katledilmiş, gözaltında kaybedilmiş, hapse atılmış. Ape Musa'nın tabiriyle, ‘biz bunları biliyoruz, biz bunların tanığıyız, biz bunların sanığıyız, biz bunların yargılayıcısıyız’ Bundan dolayı bir çekincemiz yok ki. Einstein’ın tabiriyle, denenmiş şeyi denemekle hangi ahmaklığa varacağınızı sanıyorsunuz? Haklara tecavüz ediliyor. Böyle bir hukuk uygulaması, böyle bir yasa uygulaması olamaz."

TEK KİŞİLİK KOĞUŞLARDA TUTULMA BAKANLIK ONAYLI

HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik de cezaevlerinde uygulanan ihlallere değindi. Eksik, Iğdır’da bulunan S Tipi Cezaevi’nde yaşanan ihlali ve cezaevinin yönetiminin açıklamalarını da şöyle aktardı: "Cezaevi yönetimini aradım bir mahpusla ilgili bana şunu söyledi, dedi ki ‘Bizim cezaevi yapımız tek kişilik ve 3 kişilik koğuşlardan oluşmaktadır ve ben siyasi mahkûmların hepsini tek kişilik odalarda tutuyorum, adli mahkûmları da 3 kişilik odalarda tutuyorum.’ Ben, bunun suç olduğunu, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da böyle bir uygulamanın olmadığını söylememe rağmen bana; ‘Bakanlık bunu söyledi, Bakanlık bunu uygulamamızı uygun gördü’ diye cevap verdi. O açıdan, bu tek kişilik odalarda tutma hem uluslararası hukuka göre aykırıdır hem kendi Anayasa'mıza göre, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a göre de aykırıdır."

‘SAYIN ÖCALAN ÜZERİNDE TECRİT UYGULANMAKTA’

Türkiye cezaevlerinde tıpkı Nazi kamplarında, Engizisyon Mahkemeleri’nde olduğu gibi insanların imha edilmek istendiğinin altını çizen Yüksek, "Tecrit, insanlık dışı bir uygulamadır, tecrit kesinlikle bir insan hakkı gaspıdır ve kabul edilemez bir durumdur. Bugün Türkiye'deki cezaevlerinin hepsinde tecridin uygulandığını söyleyebiliriz ama en ağırı da İmralı Cezaevi’nde Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanmaktadır. Derhal bu tecrit uygulamasına hem İmralı Cezaevi'nde hem de diğer cezaevlerinde son verilmelidir" diye konuştu.

Genel Kurul’a İhracat Kanun Teklifi’nin 12’nci maddesinin kabul edilmesi ardından 2 dakika ara verildi. Ara ardından Komisyon olmaması nedeniyle Genel Kurul yarın saat 14.00’a ertelendi. (MA)

Öne Çıkanlar