Denizlerin hikayesi e-fotoroman oldu

Denizlerin hikayesi e-fotoroman oldu
Sanatçı Ali Cabbar, 68 Kuşağı devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan anısına idamlarının 50'inci yılında ‘Aşk Olsun Çocuk’ adlı e-kitabı hazırladı.

Belçika'nın başkenti Bürüksel'de yaşayan sanatçı Ali Cabbar, idamlarının 50’nci yıl dönümünde, 68 Kuşağı devrimci gençlik önderleri
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anmak için ‘Aşk Olsun Çocuk’ adlı e-kitabı hazırladı.

"Ölümünün 50’nci yılında Deniz Gezmiş’in hayatını anlatan e-kitap: Aşk Olsun Çocuk" başlığı 25 bölümlük bir dizinin ilk bölümü sosyal ağlarda paylaşıma girdi.

Her hafta yeni bir veya iki bölümü yayınlanacak eserin sahibi Ali Cabbar Diken'e ‘Aşk Olsun Çocuk’un hikayesini anlattı.

Zeynep Güven Ünlü'nün sorularını yanıtlayan Cabbar Aşk Olsun Çocuk fikrinin nasıl geliştiğine dair şunları söyledi:

"Proje, geçen senenin sonunda, Denizlerin 50’nci ölüm yıldönümü anısına küçük bir sanat kitabı hazırlama kararıyla başladı. O zaman İstanbul’daki bir sanat kitapları fuarına katılmayı düşünüyordum. Ama başladıktan sonra işin kapsamı ve çerçevesi değişti, gelişti.

'BENİM İÇİN NOSTALJİK BİR TUR OLDU'

Deniz Gezmiş üzerine yazılmış çok kitap var. Bu nedenle, onun hayatını hem görsel hem de kavramsal olarak farklı bir bakış açısıyla yansıtmak istedim. Deniz’in 25 yıllık hayatını (1947-1972), o dönem dünyada ve Türkiye’de yaşanan olayların içine sarmalayarak, politik bir fotoroman şeklinde anlatmaya karar verdim. Benim için nostaljik bir tarih turu oldu."

SİYASETİN DIŞINDAKİ KONULAR DA YER ALDI

Dönemin de hikayesini anlatan Ali Cabbar şöyle devam etti:

"Denizlerin on sene kadar gerisinden gelen bir kuşağın üyesiyim. 12 Mart döneminde ortaokul-lise öğrencisiydim. Deniz benim heyecanla izlediğim kahramanımdı. O dönemin radyo ve gazete haberlerinde gün be gün takip ederdim. Babamın TİP’li oluşunun ve 1965 mitinglerine beni de götürmesinin bu farkındalıkta etkisi vardı. Üniversitedeyse Deniz’le birlikte Mamak’ta yatan arkadaşlarının kurduğu örgütün önce sempatizanı, sonra üyesi oldum, 1980 darbesinin ardından tutuklandım.

Denizleri anlamanın, ancak onların çağını anlamakla mümkün olacağını düşünüyorum. Onların dönemini, o zamanki yaşımda takip ederken bende iz bırakan olayları öne çıkararak anlattım. İlgi duyduğum, edebiyat, sinema, spor gibi konulara, en az siyaset kadar yer verdim, çünkü Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da bunları takip ettiğini ve etkilendiğini tahmin ediyorum.

'TÜRKİYE SİYASET HAYATININ EN ÖNDE GELEN ÜÇ-BEŞ KİŞİSİNDEN BİRİDİR'

Deniz Gezmiş, toplumsal hafızada bıraktığı yer açısından Türkiye siyaset hayatının en önde gelen üç-beş kişisinden biridir. Geride bir direniş mirası bıraktı. Bugün hala yaşayan ve umut vermeye devam eden bir direniş mirası… Gezi sırasında bile pankartlarda onun resmi vardı. O cesarete ve karizmaya sahip bir kişi, eğer yaşasaydı, sistem buna izin verseydi, bugün Türkiye için önemli bir lider olabilirdi. Kısa yaşamında yaptıklarının çok ötesinde bir kişilikti."

Cabbar'ın, "Bu işi sanatınızın neresine koyuyorsunuz? Uyguladığınız tasarımda ya da kullandığınız yazı fontlarında neleri dikkate aldınız?" sorusuna yanıtı da şu oldu:

'POLİTİK FOTOROMAN'

Bu kitabı ‘politik fotoroman’ olarak tanımlıyorum. Fotoroman formatını seçme kararımda ilk fotoromanın İtalya’da, Deniz’in doğduğu 1947’de çıkarılmış olması rol oynadı. Bir başka nedeni de fotoromanın 1950’li yıllardan 80’lere kadar popüler bir mecra oluşu. Deniz Gezmiş’in çocukluğundan son günlerine kadar eline aldığı her gazetenin sayfalarında ya da eklerinde muhtemelen bir fotoroman vardı. Ama ‘Aşk Olsun Çocuk’un o dönemin romantik fotoromanlarıyla paylaştığı tek şey ancak ‘aşk’ olabilir. Kitabı, Can Yücel’in, Deniz Gezmiş için yazdığı ‘Mare Nostrum’ şiirinin dizelerinden esinlenerek adlandırdım.

'BEN POLİTİK SANAT YAPIYORUM VE ANLATIM YÖNÜ GÜÇLÜ MECRALARI SEVİYORUM'

Kullandığım fontlarla ve çeşitli efektler uyguladığım görsellerle resimli romana uygun bir tarz yaratmayı hedefledim. Tasarım ilk önce sadece kitap formatındaydı. Daha sonra çevrimiçi yayımlamaya karar verince, telefon ekranlarında rahatça okunacak ikinci bir format daha geliştirdim.

Bu proje kavramsal çerçevesi açısından sanat çizgime uyuyor. Ben politik sanat yapıyorum ve anlatım yönü güçlü mecraları seviyorum. Dolayısıyla Aşk Olsun Çocuk bana oturan bir iş. Daha önce de belgesel özellik taşıyan sergilerim oldu. Mesela ‘Tipsiz’ Türkiye’nin siyasi partileri ve parti sloganları üzerinde yükselen bir projeydi. Bu kitap, onun devamı olarak görülebilir aslında. Türkiye’nin yakın tarihi beni her zaman ilgilendiriyor.

Çalışmayı ücretsiz ve Whatsapp üzerinden dağıtan Cabbar bu fikre dair ise şunları söyledi:

 

Asıl amacım kitabı Denizlerin ölüm yıldönümü 6 Mayıs’a yetiştirmekti ama araştırma büyüdükçe, çok fazla kitap, yazı ve belge okumak zorunda kaldığım için geciktim. Yıldönümü anmaları başlayınca, güncelliğini kaybetmemesi için bölüm bölüm e-kitap olarak yayımlamaya karar verdim. Ücretsiz dağıtmakta sakınca görmüyorum. Ne kadar çok okunursa benim için daha iyi. Tüm seriler bittiğinde kitap olarak basılması da mümkün olabilir. Belki sonbaharda…

Sanatçı Ali Cabbar çalışmasına gelen tepkilerin ise olumlu olduğunu kaydetti.

İsteyenler kitabı www.alicabbar.com web sitesinde okuyabilirler. Ya da, doğrudan kendilerine gelmesini istiyorlarsa, e-posta adreslerini [email protected] mailine gönderebilirler.

Öne Çıkanlar