'Erdoğan benden yaşlı'

'Erdoğan benden yaşlı'
Gezinin piyanisti Davide Martello, 'Taksim'de bir daha çalmak ister misiniz' sorusuna bu yanıtı veriyor.

KÖLN-  Alman-İtalyan piyanist Davide Martello, Gezi direnişinin simgelerinden biri oldu. Taksim'in göbeğinde piyanosuyla 14 saat aralıksız çaldı. Tabii ardından piyanosu tutuklandı. Aradan dört yıl geçti. Davide Martello ile yıldönümünde Gezi'yi ve sonrasını Artı Gerçek okuyucuları için konuştuk.

- Dört yıl sonra geriye baktığınızda Gezi için ne söylersiniz, size Gezi'den ne kaldı?

Dönüp Gezi'ye baktığımda zamanın çok hızlı akıp geçtiğini görüyorum şimdi. Gezi'yi düşününce bir rüya görmüşüm de onu hatırlıyorum gibi oluyor. Hani bir rüya görürsünüz ve hayatınız boyunca hep etkisinde kalırsınız, hep hatırlarsınız, öyle bir duygum var. Gezi'den bana kalan müziğin gerçekten insanlar arasında iletişimi sağlayan en önemli ve en iyi dil olduğudur. 

- Bu dört yıl içinde hiç Türkiye'ye gitttiniz mi?

Evet. Sadece bir kere Soma faciasından sonraydı. Soma için küçük bir turne yaptım. Onun dışında bir daha gitmedim.

- Taksim'de bir daha çalmak ister misiniz?

Elbette isterim. Olacağına da inanıyorum, çünkü Erdoğan benden yaşlı. 

- Türkiye'yi izliyormusunuz? 4 yılda nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?

Tabi izliyorum, takip ediyorum. Daha bu sabah NATO partnerleri olmalarına rağmen Almanya ve Türkiye arasında yaşanılan gerginlikler hakkında okudum. Son dört yılda benim gözlemlediğim, Türkiye'nin daha da muhafazakarlaştığı. İnsanların düşüncelerini özgürce ifade etmeleri neredeyse artık mümkün değil. Ben insanların bir şekilde Erdoğan'ın gitmesini sessizce beklediklerini hissediyorum.

- Gezi'de piyaonunuzu da gözaltına almışlardı. Siz dünyayı gezen, dünyanın birçok yerinde sokaklarda çalan bir sanatçısınız daha önceden hiç piyanonuz gözaltına alınmışmıydı?

Hayır, hiç olmadı böyle birşey! Çok aptalca bir durumdu! Bütün özel eşyalarım içindeydi. Bir daha o eşyalarımı alamayacağım diye de korkmuştum açıkçası.

- O piyano hala sizde mi? Hikayesini anlatıyor musunuz?

Evet, hala duruyor. Başka bir piyano daha aldım geçen zaman zarfında şimdi çoğunlukla onu çalıyorum. Gezi'de çaldığım piyano şu anda ABD'de. Oraya gittiğimde orada onu çalıyorum. Hikayesini birileri direk sorarsa anlatıyorum. Gittiğim yerlerde bazen Türkiyeliler oluyor, onlar soruyor daha çok o zaman anlatıyorum. Açıkçası beni hikaye anlatmak değil çalmak, müzik yapmak ilgilendiriyor.

'ERDOĞAN NASIL BİR MÜZİK DİNLİYOR BİLMEK İSTERDİM'

- Gezi döneminde tanıştığınız, dostluk kurduğunuz birçok insan oldu. Onlarla dostluğunuz devam ediyor mu?

Kimseyle nedenini ben de tam bilmiyorum bir ilişkim kalmadı. Belki de nedeni çok basit, çünkü orada değilim. 

- Gezi için bir mesajınız var mı? Ne söylemek istersiniz oradakilere?

Sadece bilsinler ki Erdoğan yaşlanıyor, gençleşmiyor. Dayansınlar ve sabretsinler.

- Türkiye'yi iyileştirmek için müziğin ruhu yeter mi?

Müzik özgürlüktür. Duyguların dilidir. Bu nedenle elbette müzüğin insanları iyileştirme de destekleyici bir etkisi var. İyileşmekten bahsetmişken bilmek isterdim Erdoğan nasıl müzik dinliyor? Bu soruyu sorma şansım olmadı maalesef.


 

Öne Çıkanlar