'Çok derin haksızlıklar var; ama mücadeleyi sürdüreceğiz'

'Çok derin haksızlıklar var; ama mücadeleyi sürdüreceğiz'
ARTI TV'de ekrana gelen 'Söz Sırası' programının konuğu Eğitim Sen Genel Başkanı Profesör Doktor Nejla Kurul oldu.

Nejla KURUL


ARTI GERÇEK- Bu haftanın gündeminde biliyorsunuz 1 Mayıs var. Aynı zamanda siyasal iktidarın "tam kapanma" dediği süreç var ve bu sürecin tüm emekçiler üzerinde, eğitim ve bilim emekçilerinin üzerinde çok derin izleri var.

Bir miktar 1 Mayıs'tan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz, bir bayram, işçilerin bayramı. Birlik, dayanışma ve haskzılıklarla mücadele günü olarak anılıyor. Tarihi çok eskilere gidiyor, 1886'lara kadar. O dönemin mücadelesi gündde 12 saat çalışan emekçilerin 8 saatlik çalışma için verdikleri mücadelenin sembolik günü 1 Mayıs ve o günden bugüne kadar da dünyanın her yerinde işçiler ve emekçiler, onların meslek örgütleri 1 Mayıs'ı kutluyorlar. 

Aslında her gün emekçiler kendi gündelik hayatlarıyla ilgili sorunları sürekli tartışıyorlar ama 1 Mayıs günü yaklaştığında daha bir yoğunlaşıyor bu süreç. Yani nasıl bir toplumda yaşamak istiyoruz, nasıl işyerlerinde çalışmak istiyoruz, işsizlik denilen şeyi yaşamak istemiyoruz ve bunu nasıl aşabiliriz, bunlar daha çok konuluyor önümüze bu dönemde. 

Ama demokrasiden bağımsız değil emek mücadelesi. Yani mücadele edebilmemizin koşulu bir ülkede demokrasinin yerleşmiş olmasıi köklü olması. Bu yüzden emek, demokrasi ve barış mücadelesi bir üçlü olarak anılıyor ve bu süreç zemininde de tartışmalarımız bu hafta özellikle pek çok çevrimçi toplantılar biçiminde devam ediyor. 

Eğitim emekçileri, bizim gündemimiz bağlamında, son derece önemli. Ama halihazırda çalışanlar değil aslında uzunca bir zamandır ataması yapılmayan öğretmenler, öğretmen işsizliği zemininde de bu konuyu ele almak durumundayız. Yine sistemin içerisinde olup sisteme yabancı bırakılan sözleşmeli öğretmenler, ders ücretli çalıştırılan öğretmenler yani güvencesi öğretmenler de bizim sorunlarımızdan birisi. 

Aslında 'güvencesizlik' demişken, bu tam kapanmanın güvencesizler üzerindeki etkisi, bu kapanmanın işsizler üzerindeki etkisi son derece büyük ve siyasal iktidar, sosyal bir destek sağlamaksızın bu kapanmayı gerçekleştirdi. Ders ücretli öğretmenler bu dönemde ne yapacaklar? Ataması yapılmayan öğretmenler ve şu veya bu biçimde bir işe sahip olmayan işsizler bu dönemde ne yapacaklar? Bunlar üzerinden hiç düşünülmeksizin bir 'tam kapanma' dediler ama tam kapama da değil bu. Aslında bu bir yine kısmi önlemlerin yoğunlaştırıldığı bir kapama biçimi. Yoksa ne bunun önlemleri alınmış durumda ne de gerçek anmlamda bir kapanma yaşanıyor ülkemizde. 

Bu nedenle mücadelemiz büyük ölçüde tüm emekçilerin yan yana geldiği, bir dayanışma içerisinde olduğu, birbirlerinin örgütlerinin karşılaştığı, ortak akıl ve duygu ürettiği bir süreci örmeyi çalışmak ve Covid-19 sürecinde "salgının bedelini ödemeyeceğiz" demek, bunun için düşünmek ve bunun için eylem üretmek. Bu hafta bunun üzerinde düşüneceğiz. 

Eğitim alanında, uzaktan eğitinm sürüyor biliyorsunuz, yani kapanma süreci başlamış olduğunda uzaktan eğitim durmayacak. Öğretmenlerimiz çok özverili şekilde bu eğitim sürecini sürdürmeye çalışıyorlar. Ekranı kapalı öğrencilerle mesleklerinin gereği olan bilgiler, beceriler paylaşmaya çalışıyorlar. Kamusal anlamda hiçbir destek almaksızın kendi bilgisayarını kurarak, kendi internet bağlantısını oluşturarak, kendi evinin küçük bir köşesinde sessiz bir alan bularak öğretmenlerimiz mücadeleyi sürdürüyor ve öğrencilerimize ulşamaya çalışıyorlar. 

Ama öğrencilerimiz çok ciddi dijital eşitsizliklerle karşılaştığı için öğretmenleriyle buluşamadıklarında öğretmen ekranın karşısında ama onun ders ücretini kesme yöneliminde olan siyasal iktidarla karşı karşıya kalıyoruz. Çok haksızlık var, çok derin haksızlıklar var. Ama mücedeleyi sürdüreceğiz. 1 Mayıs bize bunlar üzerinde, yaşadıklarımız ve yaşamak istemediklerimiz üzerinde düşünmek ve eylemek olanağı sağlayacak.

Öne Çıkanlar