Çiftçiler yarın Ankara’ya geliyor: Akdeniz Bölgesi’ndeki çiftçi iflas bayrağını çekti!

Çiftçiler yarın Ankara’ya geliyor: Akdeniz Bölgesi’ndeki çiftçi iflas bayrağını çekti!
‘Çiftçilere sahip çıkmazlarsa hepimiz açlıktan ölürüz. Geçenlerde okudum salatalığı Çin’den getiriyorlarmış. Eğer salatalığı Çin’den alıyorlarsa bittik kardeşim, bittik!’

Seda TAŞKIN 


ARTI GERÇEK- Kuraklık ve ekonomik krizle baş etmeye çalışan çiftçi iflas bayrağını çekti. Antalya’daki çiftçiler pandemi süreci ve kuraklıkla mücadele ederken diğer yandan da devletten yeteri miktarda destek alamıyor. Artan zamlarla birlikte üretemez noktaya gelen çiftçi desteklenmediği takdirde üretimi bırakmak zorunda kalacağını söylüyor. Çiftçiler seslerini duyurabilmek için 15 Haziran saat 14.00’da Tarım ve Ormancılık Bakanlığı önünde oturma eylemi yaparak, hükümete seslenecek. 

‘ÜRETİCİ GERİ ÖDEMELİ YAPILANDIRMADA YÜZDE 12-18 ORANINDA FAİZ ÖDEYECEK’ 

Çiftçinin, Tarım Kredi Kooperatifi borçlarına 15 Nisan 2021’de yürürlüğe giren yasa ile belli koşullara bağlı olarak yapılandırma olanağı getirildi. Tarım Kredi Kooperatifleri'ne, toplamda 9,3 milyar lira borçlu olan üreticilerin, üç yıl içinde geri ödemeli yapılandırmaya; yüzde 30 peşinat ödeme koşulu ile başvurabilmesi sağlandı. Ancak, faiz oranları yüzde 12-18 olarak belirlendi.

‘ÇİFTÇİNİN BORCU ARTTI’ 

Yasaya göre ise çiftçinin Ziraat Bankası’na olan borçlarını kapsam dışında tuttu.  BDDK’nın son verileri ise çiftçinin Ziraat Bankası gibi kamu bankaları ile özel bankalara olan borcunun arttığını ortaya koydu. Buna göre, Ağustos 2020’de çiftçinin özel ve kamu bankalarına 128 milyar TL olan borcu, Nisan 2021’de 142 milyar TL’ye çıktı.

ÇİFTÇİLER TARIM ORMAN BAKANLIĞI ÖNÜNDEN HÜKÜMETE SESLENECEK

Borç ve haciz kıskacına gireceklerinden endişeli olan çiftçi, Türkiye'nin birçok bölgesinde kuraklıkla boğuşan üreticiler borçlarının ilk taksitini 30 Ekim 2021 tarihinde yatıracak. Artan girdi maliyetleri ve kuraklıktan olumsuz etkilenen çiftçiler 15 Haziran’da, Ankara’da, Tarım ve Orman Bakanlığı önünden hükümete seslenmeye hazırlanıyor. Çiftçiler, borçlarının faizlerinin silinmesini, anaparanın beş yıl vadelendirilmesini istiyor.

‘ADALETSİZLİKLERİ DİLE GETİRMEK İÇİN GELİYORUZ’ 

Sosyal medya üzerinden tüm çiftçilere seslenen Amasya’da çiftçilik yapan Ömer Sarı, 13 defa Ankara’ya gelerek hükümete seslediğini ancak bir yanıt alamadığını söylüyor. Sarı, "Çiftçilerle organize olduk. Eylemler yaptık, basın açıklaması gerçekleştirdik. Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankalarının yapılandırılmasına ilişkin taleplerimizi dile getirmek. Her geldiğimizde cumhurbaşkanı ile görüşmek istedik ama bir defa olsun görüşemedik. Sosyal medya üzerinden çiftçiler ile yine konuşuştuk. Sitemlerimiz var. Serbest piyasa ekonomisi var. Geriye dönüp baktığımızda zenginler iyice zengin oldu yoksullar iyice yoksullaştı. Serbest piyasa ekonomisinde bana gübre, fidan, ilaç satanlar tarım girdilerini bize satanlar serbest piyasa yüzünden onlar zenginleşti bizim ki ise yıllardır yerinde sayıyor. Bu adaletsizlikleri dile getirmek için geliyoruz" dedi. 

‘TÜM ÇİFTÇİLERE ÇAĞRIMI YAPTIM’ 

Yeni çıkan yapılandırma ile Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz’ın ekmeğine bal sürüldüğünü söyleyen Poyraz, "Yeni yapılandırma ile yüzde 30’u peşin olmak kaydıyla 3 takside bölmüşler ve herhangi bir faiz indirimi de yok. Yani ciddiye alınır bir durum değil. Zaten yüzde 30 peşinat ödeyecek durumumuz olsaydı, kimseden beklentimiz olmazdı. Hiçbir çiftçi bunu ödeyemez. Zaten çiftçinin kazandığı yüzde 30 bile değil. Türkiye’den ilk defa çiftçi bir şey istedi ve  bize her yakıştırmayı yaptılar. Muhalefet partisinin kışkırtması gibi söylemlerde dahi bulundular. Ben bir çiftçi olarak 8 aydır mücadele ediyorum. Ben sosyal medya aracılığı ile çiftçilere çağrı yaptım, umarım onlarda destek olur. Yarın saat 14.00 da tarım bakanlığı önünde oturma eylemi yapacağım" dedi. 

‘SADECE FİDANLARA 4 BİN LİRA ÖDEME YAPIYORUM’ 

Borç batağında olduğunu söyleyen çiftçilerden birisi de uzun yıllardır Antalya’da çiftçilik yapan Davut Bulut isimli yurttaş. Sadece domates fidanlarına 4 bin lira ödeme yaptığını söyleyen Bulut, minicik bir fidanı 4 liraya sattıklarından dert yanıyor. Bulut, "Bunun içinde kurutması, gübresi, hastalığı ve işçiliği var. Ben hale gidiyorum domatesi 3 liraya satıyorlar ama ben onlara 1,5 liraya satıyorum. Yalansa ‘baştakiler’ çıkıp yalan desinler" diyor. 

‘ÇİN’DEN SALATALIK GELİYORSA BİTTİK DEMEKTİR’ 

Yaklaşık 11 yıl önce salatalığı 3 liradan sattığını söyleyen Bulut, bugün ise aynı ürünü 50 kuruştan sattığını söylüyor. Gübreyi 40 liradan alırken bu fiyatın bugün 400 lira civarında olduğunu söyleyen Bulut, "Aradaki bu farkı da ‘baştakiler’ yapsın" diyerek sitem ediyor. Antalya’dan Hatay’a Akdeniz Bölgesi’nde bulunan bütün çiftçilerin iflas bayrağını çektiğini söyleyen Bulut sözlerine şöyle devam ediyor: 

"Bu söylediklerime itiraz edecek çiftçi yoktur. Hepimiz borç batağına battık. Halci bana para vermese ben ona ürün veremeyecek noktaya geldik. Halciler bizden yüzde 12 komisyon alıyor. Tamam hadi o haklarıdır diyelim ama bazıları domatese 7 lira ama benden daha uygun fiyatlara alıyorlar. O aradaki fiyat nereye gidiyor. Çiftçi perişan, hepimiz perişan olduk. Eğer devlet çiftçiye sahip çıkmazsa hepimiz batacağız. Kimse bu işi yapmazsa açlıktan ölürüz. Zaten bu gidişle de hepimiz açlıktan öleceğiz. Geçen bir yerde okudum salatalığı bile Çin’den getiriyorlarmış. Eğer Çin’den salatalık geliyorsa hepimiz bittik demektir."

‘ÜLKEDE AÇLIKTAN ÇOK NE VAR?’

Bulut, ülkede açlık yok sözlerine ilişkin, "Ülkede açlık yok diyorlar ülkede açlıktan çok ne var. Çoluk çocuğumuza helal lokma yedirmek için kuru ekmek yiyoruz. Ben kuru ekmekle geçinebilirim ama çoğu insan bunu yapamaz, geçinemez. Kira parası olmuş bin beş lira. Söyleyin asgari ücret alan bir insan nasıl geçinsin. Benim aylık en az 10 bin lira borcum oluyor. Bunun yıllık maliyeti 120 bin eder. Ben kazanmazsam bu işi nasıl yapacağım. 5 yıl önce kazandığım arabayı satarım peki ya sonra?" sözleri ile yanıt veriyor.

'EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ'

Kadınlar, emeklerinin karşılığını alamadıklarını ve ekonomik nedenlerden kaynaklı zorlandıklarını belirtti.  Saatlerce fabrika önünde ceviz almak için beklediklerini  ifade eden kadınlar, "Çuvallarca cevizi el arabalarıyla evlerimize taşıyoruz. Çuval başı 50 lira alıyoruz. Bir çuvalı bazen bir günde bazen ise bir hafta da bitirebiliyoruz. Çünkü  hem zor hem  de ev işiyle de  ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Aylık gelirimiz 300 ila 400 lirayı  buluyor. Bu para ile evin faturalarını dahi karşılayamıyoruz. Çarşı, pazara ise çoğu zaman çıkamıyoruz. Ekmek dahi alamayıp aç yattığımız çok oluyor" dedi.

'PAYLAŞARAK İŞ YÜKÜMÜZ AZALIYOR' 

İmece usulu ile çalıştıklarını ifade eden kadınlar, dayanışmanın önemine dikkat çekerek "Bu şekilde kadınlarla buluşma ve sorunlarımızı konuşma imkanı buluyoruz.  Kadınlar olarak  omuzlarındaki iş yükünü paylaşarak azaltıyor" dedi.

Heyet, kadınların sorunlarına çözüm noktasında mücadele edeceklerini dile getirdi. Heyet, bugünki bu proğramını Seyhan ilçesine Dağlıoğlu Mahallesi'nde kadınlarla bir araya gelecek.

Öne Çıkanlar