CHP'den Erdoğan'a 'erken seçim' çağrısı
Erdoğan'a erken seçim çağrısında bulunan Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Sen sarayda oturacaksın, simit parası bile olmayan vatandaşa ‘dişini sıkacaksın’ diyeceksin. Vatandaşın dişini sıkacak hali kalmadı. Ya görevinden istifa et ya da derhal erken seçim" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifasına değinen Özkoç, "Ekonominin kötü gitmesinin tek sebebi var. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Erdoğan’ın göreve getirdiği Berat Albayrak’ın istifa etmesi yeterli değildir. İstifa etmesi gereken Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sen sarayda oturacaksın, simit parası bile olmayan vatandaşa ‘dişini sıkacaksın’ diyeceksin. Vatandaşın dişini sıkacak hali kalmadı" dedi.
'VATANDAŞA ACI REÇETE VERENLER SARAY'DA OTURUYOR'
Erdoğan'a erken seçim çağrısı yapan Özkoç, şöyle konuştu:
"Erdoğan birinci, damadı ikinci bu ekonominin sorumlu kişileridir. Bunun neticesinde 18 yıllık kötü yönetimden sonra Erdoğan yönetimi acı reçete önermektedir. Acı reçetenin nereden geldiğini biliyorsunuz. Eskiden İMF idi. Şimdi Erdoğan acı reçete öneriyor. Eğer vatandaşa acı reçete söylerken kendileri sarayda yaşamaya devam ediyorlarsa onların bunu söylemeye hakkı yoktur. Reçetenin ikinci bölümünde Erdoğan, ‘hukuk devleti ilkesini güçlendireceğiz’ diyor. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, yargı reformundan bahsediyor, sanki adalet sistemindeki bütün mekanizmaları kendileri bozmamış gibi. Yargıya güven en dip noktaya düşmüşken bunun sorumlusu AKP iken bu kadar çıkıp konuşuyorlar. Şimdi de çıkıp ‘yargıda reform yapıyoruz’ diyorlar. Buna inanacak kimse kalmamıştır. Aylarca AYM kararlarının uygulanmadığı Enis Berberoğlu örneğinde olduğu gibi ülkede hukuk varlığından söz etmek mümkün değildir.
'GÖREVİNDEN İSTİFA ET YA DA DERHAL ERKEN SEÇİM'
Vatandaş isyan ediyor, ‘bu diktatörlük son bulmalı’ diyor. Haksız mı? Mikrofon uzatıldığında, ‘açım’ dediğinde tutuklanan bir Türkiye'de yaşamak istemiyorlar. Ülkenin yüzde 60'ı asgari ücretle geçiniyor. Diğerleri de 3 bin 500 lirayı geçmeyen ücret alıyor. Üç çocuk sahibi bir aile, beş kişi ne yer? Geçinme ile ilgili aldıkları tek maaş asgari ücret ise sabah öğle akşam simit yiyorsa, kira ve faturalarını ödüyorsa bu ailenin elinde, cebinde tek kuruş kalmıyor. Sen bu ailenin gözünün içine baka ‘dişini sıkacaksın’ diyeceksin. Sen sarayda oturacaksın, insanlar açlığa mahkum edilmiş, simit parası bile olmayan vatandaşa dişini sıkacaksın diyeceksin. Vatandaşın dişini sıkacak hali kalmadı. Ya görevinden istifa et ya da derhal erken seçim. Türkiye’nin tek çaresi budur. Hemen ekonomide düzelme oldu. Türkiye, tüm dünyaya karşı güven istiyor. Eğer ekonomi güveni görünse düzelir. Güvenmedikleri kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır."
RÖPORTAJDA AKP'Yİ ELEŞTİRDİĞİ İÇİN TUTUKLANAN YURTTAŞ
Sokak röportajında AKP'yi eleştirdiği için tutuklanan İsmail Demirbaş'ın durumuna dikkat çeken Özkoç, "Vatandaş sokakta röportaj veriyor, AKP iktidarı alıp tutukluyor. Antalya milletvekillerimizi aradım. ‘Bu vatandaşın yanında olun dedim.’ Hem hukuki hem sosyal anlamda yanında olun diye konuştuk. Bu vatandaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Onlar çektikleri acıyı ifade etmişlerdir" dedi.
MUHARREM İNCE'YE YANIT
Öte yandan Özkoç, Muharrem İnce’nin "Amacımız CHP'yi düzeltebiliyorsak düzeltmek. Düzeltemiyorsak parti kurarız. Millet ne derse ona yapacağız" ifadelerine de yanıt verdi. "85’e yakın siyasi parti vardır. 86 olur, 87 olur. Türkiye Cumhuriyeti bunları kucaklar, değerlendirir ve gerçekten karşılıkları ne ise milletimiz o karşılığı kendilerine verirler" diyen Özkoç, şöyle konuştu:
"CHP yaklaşık 100 yıllık birikime sahip Türkiye'nin kurucu siyasi partilerinden bir tanesidir. CHP'nin ilk Genel Başkanı, kuruluşun ve kurtuluşun lideri olan Mustafa Kemal Atatürk'tür. CHP'nin kurumsal yapısını zedeleyecek, onu rencide edecek hele ki Türkiye’nin bu kadar sıkıntılı bir döneminde Türkiye’yi mağdur eden bir iktidara karşı değil de CHP’nin varlığına ve birikimine ve kurumsal yapısına karşı söz söyleyecek bir yaklaşım hiçbir zaman doğru olmaz. Ancak CHP demokrasi ile özgürlükle, ifadelerin özgürce kullanılması ile de kendi iç yönetimi sağlayan bir siyasi partidir. Hem bu siyasi parti içerisinden hem de birçok partiden insanlar ayrılıp da Türkiye'de siyasi parti kurmuşlardır. 85’e yakın siyasi parti vardır. 86 olur, 87 olur. Türkiye Cumhuriyeti bunları kucaklar, değerlendirir ve gerçekten karşılıkları ne ise milletimiz o karşılığı kendilerine verirler. Bizim birbirimizi yıpratmaya, birbirimizi gücendirmeye, birbirimizi kırmaya hakkımız yok. Böyle bir lüksümüz de yok. Çünkü önümüzde zorlu bir süreç var. Bu zorlu sürecin mimarları AKP iktidarı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Eğer milletimiz için hepimiz birlikte mücadele etmezsek o zaman bu mücadelede sıkıntılar yaşarız. O yüzden hedefimiz Türkiye’nin laik, özgür, demokratik bir parlamenter sisteme kavuşmasıdır. O gün gelinceye kadar milletin yüreğinde yer alan herkesin birbirine sarılarak mücadele etmesi gerekir."
