ÇGD: ‘İktidar, toplumsal hayatı kendilerinin yön verdiği propaganda aracına dönüştürmek istiyor'

ÇGD: ‘İktidar, toplumsal hayatı kendilerinin yön verdiği propaganda aracına dönüştürmek istiyor'
ÇGD Genel Başkanı Can Güleryüzlü, Danıştay’ın Basın Kartı Yönetmeliği’nin yürütmesinin durdurulması kararını iptal etmesini değerlendirdi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Can Güleryüzlü, Danıştay’ın Basın Kartı Yönetmeliği’yle ilgili kararına ilişkin "İçerik olarak gazetecileri, basın özgürlüğünü baskılayan bir mevzuat. İktidarın basınla olan ilişkileri 20 yıldır problemli, çünkü toplumsal hayatı özgürlükler ve ifade özgürlüğü temelinde inşa etmektense kendilerinin yön verdikleri bir propaganda aracına dönüştürmek istiyorlar" dedi. Güleryüzlü, gazetecilik haklarını yok sayıcı kararların alınması durumunda idari dava ve diğer hukuki mecralarda mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

ÇGD Genel Başkanı Can Güleryüzlü, Danıştay’ın Basın Kartı Yönetmeliği’nin yürütmesinin durdurulması kararını iptal etmesini değerlendirdi. Güleryüzlü, şöyle konuştu:

‘MEMUR GAZETECİ YARATMA YÖNETMELİĞİ OLDUĞUNU VURGULADIK’

"Basın Kartları Yönetmeliği davası ilk olarak 2018’de gündeme geldi. Biz Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak Danıştay’a taşıdık. Bunun memur gazeteci yaratma yönetmeliği olduğunu, bu yönlü bir mevzuat oluşturulduğunu vurguladık. Süreç, İdari Dava Daireleri kapsamında bizleri haklı gören bir sonuca evrildi; yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yönetmeliğin sahibi konumundaki kurum Danıştay’ın yürütmesini durdurduğu maddeleri daha da genişleterek basın özgürlüğü açısından daha da ağırlaştırarak tekrar yürürlüğe koydu, bu da dava konusu oldu.

‘KOMİSYON TOPLANDIĞINDA GAZETECİLERİN HAKLARINI YOK SAYAN KARARLAR VERİLİRSE HUKUKİ MÜCADELE BAŞLATIRIZ’

Bir yürütmeyi durdurma kararı verilmişti, ikinci bir yürütmeyi durdurma kararıydı, bu İdari Dava Daireleri tarafında iptal edildi. İçerik olarak gazetecileri, basın özgürlüğünü baskılayan, halkın haber almak hakkını engelleyen bir mevzuat. İktidarın basınla olan ilişkileri 20 yıldır problemli, çünkü toplumsal hayatı özgürlükler ve ifade özgürlüğü temelinde inşa etmektense kendilerinin yön verdikleri bir propaganda aracına dönüştürmek istiyorlar.

‘SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ, DAVAMIZ HALA DANIŞTAY’IN GÜNDEMİNDE’

Bitmiş değil, sürecin takipçisiyiz, davamız hala Danıştay’ın gündeminde. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, yürütmeyi durdurma kararının ardından bizce bir algı oluşturmak için bir açıklama yaptı, bu bir çarpıtmadır, davanın kararı daha esasa bağlanmadı. Hatta bu konuda açtığımız ilk davadan esasın da basın özgürlüğüne aykırı olduğu yönünde işaretleri de mevcut. Süre gelen dönemde kartlarını alamayan arkadaşlarımız var. Mevzuatta iptalin meşrulaştırılmaya çalışması amaçlanmaktadır bunu hukuksal bağlamda mücadelesini veriyoruz. Yakın zamanda komisyonun toplanması halinde basın özgürlüğünü zedeleyici, arkadaşımınız gazetecilik haklarını yok sayıcı kararlar alınmamasını umuyoruz. Alınması halinde de bu tür kararların idari dava ve diğer hukuki mecralarda mücadelesini vereceğiz." (ANKA)

Öne Çıkanlar