Tutuklanan kadın aktivistlere cezaevi girişinde çıplak arama işkencesi

Tutuklanan kadın aktivistlere cezaevi girişinde çıplak arama işkencesi
İHD, Diyarbakır'da tutuklanan ve cezaevi girişinde çıplak arama işkencesine maruz kalan kadınlarla ilgili hak ihlallerini açıkladı.

+GERÇEK- İnsan Hakları Derneği (İHD), Diyarbakır’da tutuklanan kadın aktivistlerin maruz kaldığı hak ihlallerine ilişkin açıklama yaptı.

Diyarbakır'da 16 Mart 2022’de yapılan ev baskınlarında sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalarda faaliyet gösteren 24 kadın gözaltına alınmış, 11 kadın tutuklanmış, 13 kadın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Kadınların gözaltı işlemi sırasında hak ihlallerine maruz kaldığı ortaya çıktı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Diyarbakır Şubesi’nde gözaltında yaşanan ihlallerle ilgili basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı, Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı adına İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yıldırım okudu.

GÖZALTI SIRASINDA HAK İHLALLERİ

Gözaltı gerekçesinin, demokratik bir hak olan sendikal faaliyetler ve kadınlara yönelik gerçekleşen ihlallere karşı yapılan eylem ve etkinliklere katılmaları olduğunu belirten Derya Yıldırım, aynı gerekçelerle kadınların ifadelerinin alındığını hatırlattı. Ev baskınları ile devamındaki gözaltı ve cezaevine giriş sürecinin hukuka aykırı bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Yıldırım, yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı:

"-Yapılan ev baskınlarının tamamında hiç bir şekilde gözaltı gerekçesi belirtilmemiş, uyuyan çocuklar uyandırılmış, bazı evler kasten dağıtılmıştır.  Yine ev araması sonlandığında gözaltına alınan kadınların giyinmesi esnasında kolluk görevlisi yatak odasından çıkmamış ve bu şekilde giyinmelerine izin verilmiştir.

-Gözaltına alınan kadınların rızası alınmadan ve gerekçesi söylenmeden kan alma işlemi yapılmış ve alınan kanlar kolluk görevlilerine teslim edilmiştir.  Gözaltı boyunca tekli hücrelerde bırakılmışlardır. Nezarethaneler kirli, aşırı tozlu olmasına ve gözaltında bulunanlar talep etmesine rağmen kapıları asla açılmamıştır."

‘PİSİKOLOJİK BASKI UYGULANDI’

"-Bir gün içerisinde sadece her öğün gelen yemekle beraber 0.5 Litrelik su verilmiştir. İlaç kullananlara ayrıca su verilmemiş su talebi halinde lavabolardan su içilebileceği söylenmiştir. "Görüşmeniz var" gerekçesiyle nezaretlerden çıkarılan kadınlara daha sonra avukat olmadan mülakat yapılmak istenmiş ve psikolojik baskı uygulanmıştır.  Yine emniyet ifadeleri esnasında daha önce gözaltına alınırken sorulan soruların aynısı sorulmuş, mükerrer soruşturmalar yürütülmüştür.  Gözaltında kıyafet değişimi için ayrı odalara götürülüp orada da kolluk kuvveti gözetiminde kıyafetler değiştirilmiştir."

‘CEZAEVİ GİRİŞİNDE ÇIPLAK ARAMA YAPILDI, ‘NEREYE İSTİYORSANIZ ORAYA ŞİKAYET EDİN’ DENİLDİ’

İHD Diyarbakır Şubesi’nin 23 Mart 2022’de Diyarbakır Kadın Cezaevi'nde tutuklu olan 6 kadın ile görüştüğünü ifade eden Yıldırım, tutuklanan kadınların yaşadığı ihlalleri de şöyle aktardı:

"-Emniyetten adliyeye götürülen kadınlara o gün içerisinde hiçbir şekilde su dahi verilmemiş olup saatlerce bu şekilde adliyede ve akabinde cezaevinde bekletilmişlerdir.  Cezaevine giriş esnasında ise vücutlarında herhangi bir yara, ben ya da doğum lekesi var mı gerekçesiyle çıplak arama dayatılmıştır.

-İç çamaşırları hariç her şeyin çıkarılması istenmiş ve detaylı arama adı altında çıplak arama dayatılmıştır. Sutyen ve külotlar da elle aranmıştır. Hatta bazı kadınların sutyeni dahi çıkarılmıştır. Bazı tutuklu kadınların çıplak arama esnasında erkek kolluk görevlileri kendilerini görecek kadar yakın durmuştur.  Çıplak aramaya karşın şikâyet edileceği söylenince de "Nereye istiyorsanız oraya şikayet edin" cevabı verilmiş, hem fiziki hem sözel olarak baskıya maruz kalmışlardır.

-Tutuklu kadınlardan biri regl olmasına karşın neredeyse tüm gün aynı pedi kullanmak zorunda kalmış, cezaevine girişte tuvalette ya da kapalı bir alanda pedini değiştirmek istemişse de buna müsaade edilmemiştir. Tutuklu, 3 kadın kolluk görevlisinin önünde tamamen soyunmuş, temizlenmiş ve pedini değiştirmek zorunda kalmıştır.

‘BEBEĞİNİ EMZİREMEYEN KADINDA AĞRI BAŞLADI’

"-Düzenli ilaç kullanan tutukluların ilaçları reçeteli olmasına rağmen cezaevine götürüldüğü günün akşamı ve pazar günü hafta sonu doktor olmaması ve doktor onayı olmadan ilaçların verilemeyecek olması gerekçesiyle ilaç kullanmalarına izin verilmemiştir. Bu sebeple bazı tutukluların tansiyonları yükselmiş ancak müdahale olarak sadece ölçüm yapılmış ve pazartesi gününün beklenmesi söylenmiştir. Ayrıca devam eden gözaltı ve tutukluluk sebebiyle bebeğini emziremeyen bir kadın tutuklunun göğüslerinde ağrı başlamıştır."

‘ÇIPLAK ARAMA BİR İŞKENCE BİÇİMİDİR’

Çıplak aramanın, beden aramasının yasal dayanağı olmadığı gibi yürütülen sürecin Anayasaya ve insancıl hukuka aykırı olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Yasa dışı bir şekilde özel hayata saygıyı hiçe sayarak, çıplak arama adı altında yapılmak istenen; kadını baskılamak ve kadın üzerinde tamamen hakimiyet kurma isteğinin sonucu olup cinsel tacizdir. Özellikle de kadına yönelik şiddete, tacize ve cinayete karşı mücadele yürüten, sendikal faaliyet yürüten kadınlara yönelik gerçekleşen hukuka aykırı gözaltılar, tutuklamalarla kadın mücadelesi engellenmeye çalışılmaktadır. Gözaltı ve tutuklamaların devam ettiği süreçte gözaltı merkezinde yürütülen psikolojik şiddet, baskı ve kötü muamele hapishane içerisinde de devam etmiştir. Bir kez daha yineliyoruz; çıplak arama bir işkence biçimidir. Kişi mahremiyetini ihlal eden, psikolojik ve fiziksel bir şiddet türüdür. Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi madde 5'te de belirtildiği üzere ‘Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.’ Ancak tutuklanan kadınların maruz kaldıkları muamele, işkence ve kötü muamele yasağının ihlalidir. Bu sebeple sorumlular hakkında bir an önce yasal sürecin başlatılmasıyla hukuka aykırı olan çıplak arama uygulamasına derhal son verilmesi gerekmektedir."

Öne Çıkanlar