'Caydırıcı cezalar verilmedikçe kadın cinayetleri devam edecek'

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK- 2020 Ocak- Ekim ayları arasında erkeklerin 269 kadını katlettiğini ayrıca 152 şüpheli kadın ölümünün yaşandığını söyleyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Nurşen İnal, etkin bir soruşturma ve kovuşturmanın yürütülmemesinden dolayı şüpheli kadın ölümlerinin tam olarak neden yaşandığının açığa çıkamadığını söyledi.  

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun (KCDP) 2020 yılı ekim ayı raporuna göre, 21 kadın cinayeti işlendi, 8 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Öldürülen 21 kadından 12’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemezken, 9’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü

12 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesinin etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmediğinden açığa çıkmadığını vurgulayan KCDP üyesi Nurşen İnal, kadınların kimler tarafından öldürüldüğü belirlenmedikçe, sanık ve faillerin etkin, caydırıcı cezalar almadıkça şiddetin boyutu değişerek sürmeye devam edeceğini vurguladı.  

Erkeklerin kadınları öldürürken planlı hareket ettiğini belirten İnal, "Bunun yanı sıra neleri yaparlarsa, neleri söylerlerse, haksız tahrik indirimlerinden faydalanabilir araştırıyor, öğreniyorlar" diye belirterek evli olduğu erkek tarafından katledilen Ayşe Paşalı örneğini verdi.

‘BİRKAÇ YIL YATAR ÇIKARIM NASIL OLSA!’

İnal, "Ayşe Paşalı’nın boşandığı erkek, öldürmeden önce bilgisayardan indirimlere, ne kadar ceza alacağına baktığı tespit edilmişti örneğin. Birçok kadın kardeşimize, ‘seni de Emine Bulut gibi öldüreceğim, birkaç sene yatıp çıkarım nasıl olsa’ diyen tehditleri görüyoruz. Takip ettiğimiz davalarda katillerin türlü bahanelerle indirim almak için yalanlar söylediklerine tanık oluyoruz" dedi. 

"İstanbul Sözleşmesi devlet yetkililerine,'şiddetin ortaya çıkmayacağı bir toplum yarat, kadın şiddete uğruyorsa etkin koru, istenmeyen bir sonuç olup da kadın cinayeti olduysa da etkin kovuşturma yaparak adaletle cezasını ver’ der" diyen İnan, her ay bir adım atılsa 12 ayda kadın cinayetlerinin yaşanmayacağını söyledi. 

Şüpheli kadın ölümlerinin kadın cinayetlerinde en zorlu süreç olduğunu vurgulayan İnan, "Gerçekten kazayla mı öldükleri, intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmedikleri en kısa sürede ve etkin bir kovuşturma ile ortaya çıkarılmalıdır. Tespit edilmedikçe bunun sonucu olarak yargılama yapılmayıp şüpheli sanıklar, katiller, caydırıcı cezalar almadıkça, şüpheli kadın ölümleri boyut değiştirerek, artarak devam edecek. 

‘DEVLET ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİNİ ORTAYA ÇIKARMAKLA YÜKÜMLÜ’

Kadın cinayetlerinin ve şüpheli kadın ölümlerinin verilerini toplanması önemlidir ve bu devlet yetkililerinin görevidir, bununla yükümlülükleri vardır. Veriler, kadınının ‘kim tarafından, nasıl, nerede öldürüldü’ ortaya çıkarıyor. Bunun sonucu iyi bir kovuşturma yapmayı da getiriyor. Savcılık, olay yeri inceleme, adli tıp, kolluk kuvvetleri, en kısa sürede ve hemen bu soruşturmayı başlatmalı ve sonuçlandırmalıdır. Uzun süren, etkin uygulanmayan soruşturmalar, uzun süren dava süreçleri, şiddete uğrayan kadınları, ölen kadınların yakınlarını, ailelerini çok yıpratıyor. Tutuksuz yargılanmalar, şiddete uğrayan kadınların korku ve endişeyle yaşamalarını, kayba uğramış ailelerin acılarını katlıyor. Şiddete uğrayan kadınları korumak devlet yetkililerin görevidir" diye konuştu. 

Şüpheli kadın ölümlerini ayrıca veri olarak tuttuklarını söyleyen İnan, 2020 yılı Ocak- Ekim ayları arasında 269 kadın cinayeti, ayrıca 152 şüpheli kadın ölümü gerçekleştiğini vurguladı.  

22 KASIM'DA KADIKÖY'E

İnal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karı Uluslararası Mücadele günü dolayısıyla, 22 Kasım'da Kadıköy'de şiddete uğrayan kadınlar ve yakınlarını kaybeden ailelerle kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete 'dur' demek için bir araya geleceklerini belirterek dayanışma ve katılım çağrısında bulundu.