'Bu seçimler Avrupa'ya yön verecek'

'Bu seçimler Avrupa'ya yön verecek'
23-26 Mayıs tarihleri arasında Avrupa seçimleri yapılacak. Bu seçimlerden çıkacak sonuç tüm kıta ve birlik ülkelerinin geleceğine yeni bir yön verecek.

Ayşegül KARAKÜLHANCI


ARTI GERÇEK- Avrupa Birliği, dünyaya ülkeler arasında sınırlar olmadan barış içerisinde yaşanabileceği mesajını verebilen, şimdiye kadar "ulus devlet modeline alternatif" olarak kurulmuş olan en güçlü siyasi proje.

Güçlü merkezi yönetimler yerine, katılımcı yerelden yönetimleri güçlendirmeyi hedeflemiş olan  Avrupa Birliği bölgesinde toplam 500 milyon insan ortak bir siyasi ruhla hareket edebiliyor, aralarında serbest ticaret yapabiliyor ve ortak Avrupa kültürünü paylaşabiliyor.

Ancak şimdi barış içerisinde, ortak bir ruhla yaşamak için kurulmuş olan birliğin içerisinde her cephede bir kavga var. Birlik'in barış ruhunu en çok tehdit eden ana sorun Dünya'da ve Avrupa'da yükselen milliyetçilik ve radikalizmin her alanda güçleniyor olması. Fakat Birlik'in karşı karşıya kaldığı tek sorun bu değil. Büyük Britanya'nın Brexit kararı, Almanya'da artan aşırı sağcılıkla birlikte Nazizm korkusunun yeniden sahneye çıkması, Fransa'da Macron'un sert ekonomik reformları sonucunda ülkede aylardır devam eden kargaşa, İspanya'da Katalanlar'ın bağımsızlık talebi, İtalya'nın Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan göçmenlerle baş edememesi sonucunda ülkede sağda ve solda yükselen popülist siyasetin yarattığı gerginlikler, Sağ Popülist partilerin Macaristan, Avusturya, Polonya gibi ülkelerde yönetimde olması ve Avrupa Birliği karşıtlarının genel olarak her yerde ellerinin güçlenmesi gibi bir çok konu AB'nin barış içerisinde birlikte yaşama ve ortak gelecek fikrini tehdit ediyor.
Birlik'in kendi iç sorunları dışında bir de dışında problemler mevcut. Bunların başında Ortadoğu'da devam eden savaş ve çatışmaların yarattığı kaos geliyor. Yine Trump'ın başkan olmasından bu yana en önemli müttefik olan ABD ile gerilen ilişkiler, Rusya'nın yayılmacı politikası ve Ukrayna krizi, Çin'in ekonomik yükselişi, küresel iklim problemi gibi daha bir çok konu var.

Tüm bu sorunların gölgesinde Avrupa Birliği ülkelerinde Avrupa Parlamentosu için yarışan milletvekili adayları kampanyalarına start verdiler. Avrupa Birliği'nin içinde bulunduğu en zorlu döneminde görev yapmak için iddialı olan partilerden biri Almanya siyasetinde son yapılan eyalet seçimlerinde yükselişe doğru geçtiğini gördüğümüz Almanya Yeşiller Partisi. Şu anda hali hazırda var olan Avrupa Parlamentosu içerisindeki Avrupa Yeşiller fraksiyonunun 52 milletvekilinden 11'i Almanya'dan seçildi.



Almanya'da Yeşilleri'nin liste başı adayı Ska Keller. Keller, aynı zamanda Avrupa Parlamentosu'nda Yeşiller fraksiyonunun da eş sözcüsü. Keller, Yeşiller'in seçim kampanyasını ve seçimlerin önemini Artı Gerçek'e değerlendirdi:

Seçim çalışmalarınız nasıl devam ediyor?

Çok iyi gidiyor. Tüm Almanya ve Avrupa'da dolaşıyoruz. Avrupa'nın geleceği ile ilgilenen insanların gerçekten bizim Avrupa seçimleri için belirlediğimiz konulara karşı oldukça ilgili olduklarını görüyoruz. Bu nedenle çok çok iyi geçtiğini söyleyebilirim.

Yeşiller'in liste başı adayısnız ve seçilmeniz durumunda Avrupa Parlamentosu'nda 3. döneminiz olacak. Sizin gibi tecrübeli adayların yanında  Yeşiller'in listesin de yeni ve genç isimler de görüyoruz.

Evet, genç adaylarımız arrtı. Yapılan anketlerin sonuçları, eğer durum böyle kalırsa, bizim Avrupa Parlamentosu'na çok sayıda yeni ve genç adayı kazandıracağımızı gösteriyor.

Avrupa Parlamentosun'da Türkiye ilişkileri komisyonunda yer alıyorsunuz. Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki görüşmeler şimdilik donduruldu. Alman Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin, Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) üyesi Weber, "Türkiye ile üyelik müzakerelerini sonlandırmamız gerek" dedi. Siz gelecekte AB Türkiye ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilgili ilişkiler komisyonu içerisinde Türkiyeli milletvekili arkadaşlarımızla birlikte yer alıyorum. Biz, Türkiye'de basın, ifade ve toplanma özgürlüğü gibi özgürlükleri talep edenlerin tarafında yer alıyoruz. Bunu talep eden insanların sayısı da oldukça fazla. Avrupa Birliği bu insanları yalnız bırakmamalıdır. Eğer sayın Weber, Türkiye'nin AB üyeliğini tamamen bitirmek gerektiğini söylüyorsa bu Avrupa Birliği'nin bu insanları tek başlarına bırakması anlamına gelir. Biz Yeşiller olarak bunun yapılmasını kesinlikle istemiyoruz. Biz demokrasi isteyenlerin, demokrat olanların yanında yer almaya devam edeceğiz. Biz, Türkiye AB kriterlerini yerine getirmesi durumunda AB'ne üyeliğinin gerçekleşmesini istiyoruz. Zaten bu kiriterler insan hakları ve özgürlüklerini, demokrasiyi ve basın özgürlüğünü de kapsıyor. Ne yazık ki şu anda bunların hiçbiri Türkiye'de yok! Umuyoruz ki bu durum sürekli böyle kalmasın.

İstatistikler Avrupa'da ve Almanya'da yaşayan Türkiyelilerin Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilgi duymadıklarını gösteriyor. Sizce Avrupa'da yaşayan Türkiyeliler Avrupa Parlamentosu seçimlerini neden önemsemeli, oy kullanmalı?

Bu seçimler çok önemli çünkü Avrupa'nın hangi yöne doğru evrileceğinin de belirleyicisi olacak. Milliyetçiliğe geri dönüp ülkeler kendi aralarına birbirleriyle iyi ilişkiler kurmadan yeniden duvarlar mı örecekler, yoksa Avrupa Birliği'nin ekolojik, sosyal ve demokratik olarak ilerletilmesini mi talep edecekler. Avrupa Parlamentosu'nun aldığı kararlar Avrupa'da yaşayan tüm insanları ve aslında birliğe komşu ülkeler dahil herkesi ilgilendiriyor. Bu yüzden bu Parlamento'da kimlerin yer alacağına herkesin katılarak karar vermesi gerekiyor.

 

Öne Çıkanlar