Bingöl’de orman kıyımı devam ediyor: Bölge halkı tepkili

Bingöl’de orman kıyımı devam ediyor: Bölge halkı tepkili
Karlıova'da 13 Temmuz'dan bu yana kesilen ağaçlar arasında asırlık meşeler de bulunuyor. İmza kampanyası başlatan bölge halkı, kamu görevlilerinin görevlerini kötüye kullandığını belirtiyor

Remzi BUDANCİR


+GERÇEK-Dersim, Şırnak ve Bingöl başta olmak üzere bölgede doğa tahribatı sürüyor. Tahribatın başında ise HES, maden ocakları ve orman kesimleri geliyor.  Şırnak’ta ormanların kesilmesine tepkiler sürerken 2021 yılında orman kesimlerinin yaşandığı Bingöl’den de kesim haberi geldi.

ORMAN KESİMİ 13 TEMMUZ’DA BAŞLADI

Kiğı, Karakoçan, Adaklı, Yayladere, Yedisu ilçeleri Sosyal Yardımlaşma Kalkındırma ve Kültürleşme Derneği (KAYY-DER), Bingöl’de devam eden orman kesimini duyurdu. Orman kesiminin Bingöl’ün Karlıova ilçesi, Kaynarpınar (Liçik) köyü, Serince (Kotyan) mezrasında  13 Temmuz’dan bu yana sürdüğünü hatırlatan Kayy-Der, meşe ağaçlarının mangal kömürü yapmak için kesildiğini belirtti. 

"MEMUR VE MUHTAR DÜZMECE YÖNTEMLE KESİMİ BAŞLATTI"

Orman kesiminin, Orman İşletme Müdürlüğünden bir memur ile köy Muhtarının düzmece bir ihaleyle Kaymakamlıktan habersiz yaptığını ifadede eden Kayy-Der, "Hiçbir ön hazırlık, araştırma ve rapor hazırlamadan, tamamen muhtarın talebi üzerine, kendi şahsı adına aldığı bu meşelik kesimi gayri resmi ve gayrı ahlakidir. Bölgemizde doğası entrikalar ile özellikle koruması gereken insanlar tarafından tahrip ediliyor oluşu çok acıdır. Bölge halkının cesurca hareket edip, hukuki haklarını korumak adına süreci başlatmalı. Bu sürecin içerisinde yer alan kamu personeli ve muhtarlara görevini kötüye kullanma cezalarının verilmesi sağlanmalıdır" denildi.

KÖY HALKI KESİMDEN RAHATSIZ

Meşe ağacı kesimin yapıldığı yerde asırlık ağaçlar bulunuyor. Köy halkından habersiz başlatılan kesime ise tepkiler sürüyor. Ağaç kıyımına karşı olan köy halkı kesimin durdurulması için imza kampanyası başlatarak TMMOB başta olmak üzere birçok meslek ve çevre örgütlerine başvurarak durumu bildirerek kesimin durdurulmasını istedi. 

KÖY HALKI TEPKİLİ: İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI

Başvuruda bulunulan yerlerden bir de TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi. 29 Temmuz’da orman katliamı başlığı ile yapılan başvuruda,  orman kesiminin nasıl başladığı, kimlerin bunda rol aldığına ilişkin detaylar aktarıldı.  Orman kesiminin Serince Mezrası’nda gece ansızın başladığını belirten köy sakinleri, "Durumun ne olduğunu anlamak için muhtara giden mezra sakini Erdal Dallı herhangi bir cevap alamayınca kaymakamlığa başvuruda bulunuyor. Durum kaymakamlığın bilgisi dışında olduğu içinde Karlıova İlçe Tarım Müdürlüğü’ne yönlendiriyor. Karlıova İlçe Tarım Müdürü’nün de bu durum bilgisi olmadığından hemen Muhtar Özbeg Abaylı’yı arıyor. Muhtar, "Evet ihaleyi ben aldım. Kesimi de ben yaptırıyorum. Yapabileceğiniz hiçbir şey de yok. İstediğiniz yere şikayet edin’’ diyor" ifadelerini kullandı. 


Ağaç katliamına karşı imza kampanyası başlatıldı

KÖYE DAHA ÖNCE GELEN YABANCILAR KESİMİ DEVRALDI

Muhtarın bu ifadesi üzerine konuyu araştırdıklarını belirten köy sakinleri, orman kesimi konusunda bir dizi usulsüzlükler olduğunu dile getirerek, kendilerine şaibeli gelen konuları aktardı: "Geçen yıl yabancı bir takım insanlar bir köylü ile ormanı keşfe çıkıyorlar. Epey uzun incelemelerde bulunduktan sonra köylü ile de yemeğe gidip daha sonrasında da bölgeden ayrılıyorlar. Kesimden kısa bir süre önce de tekrar bölgede görülüyorlar. Gelip muhtar ile görüşüyorlar. Ve şuan kesimi yapan, yakım için hazırlık yapan insanlar bu insanlar. Görüşmeden sonra muhtar, yanında bir kaç aza ve keşifte yardımcı olan köylü ile birlikte Bingöl Orman İşletme Müdürlüğü’ne gidiyor. Ormanlık alanın kendisine köylü adına tahsis edilmesini talep ediyor. Ormanın yaşlı olduğunu ve yangın çıkarma riski olan kuru ağaçların var olduğunu belirtiyor. (Biri yönlendirmeden muhtar bunları tek başına bilebilecek bir insan değil.) Kesim amaçlı dikili ağaç tahsisine dair yönetmeliğe atıfta bulunarak bir nevi yönetmeliklerdeki boşluklardan yararlanmaya çalışıyor (Acaba tüm bunları nereden biliyor olabilir?). Ayrıca köylünün de yanında olduğunu ve bu kesimin yapılmasını istediğini söylüyor. Ki asla böyle bir şey yok. Köylünün büyük çoğunluğu olaydan habersizdir. Ve şuan kesimi durdurmak için imza topluyorlar. Velhasıl ilgili Memur Çetin Bey aracılığı ile yasal bir kılıfa büründürülerek ormanlık alan kendisine tahsis ediliyor Muhtar vakit kaybetmeden hemen şehir dışından gelen gruba kesimi devrediyor. Zaten firmada hazırlıklarını çok daha önceden yapmış halde faaliyete başlıyor. 

ORMAN MEMURU KESİMİ SAVUNDU

Bu konuyla yakından ilgilenen Doğan Bey, bölgeden sorumlu olan ve tahsisi yapan orman memuru Çetin Bey ile görüşüyor. Kendisi ‘Bütün sorumluluk bende tahsisi ben sağladım’. Hatta 'Ya ne var tüm ormanı kesecekler 15 yıla da yeşerecek. Ben tahsis ettim, tüm sorumluluk bana ait. Kime şikayet edeceksen et' diyor. Böyle çevresel etkilere sahip bir alan köy muhtarı ve yanındaki kişilerin sadece söylemlerine dayalı olarak tahsis edilebilir mi? Daha önce ilan açılarak ihaleye çıkarıldığı ve bu şekilde satıldığı söylenen arazinin sonradan yaşlı ve yangına sebebiyet verecek nitelikte kuru ağaçlardan oluşan bir orman olduğu söylemine dayalı olarak tahsisle verilmiş olduğu öğreniyoruz. Ve tahsisi yapan Çetin Bey, Doğan Bey’in tüm itirazlarına rağmen yaptığının doğruluğundan çok emin ve sinirli cevaplar vermeye devam ediyor. Sel, çığ ve heyelan gibi felaketler içinde ‘20-30 metre kadar ağaç bırakırım yeter’ diyor. Tabi ki bu bir çözüm değildir. İnsanın can ve mal güvenliğiyle oynamaktan başka bir şey değildir.

 "ORMANSIZLAŞTIRMA TEMELLİ ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR"

+Gerçek’e konuşan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Canfidal Boldaş, orman kıyımlarının bölge genelinde devam ettiğine dikkat çekti. Bu kıyımlar her ne kadar resmi idarelerce "gençleştirme çalışmalarına" dayandırılsa da bu uygulamaların "ormansızlaştırma temelli" yürütüldüğü tespitinde bulunan Boldaş, şunları söyledi: "Bunun da aslında güvenlikçi politikalar ile rant temelli yaklaşımların sonucu olarak geliştiğini düşünüyoruz. Şırnak’ta devam eden orman kıyımını, Tunceli’de başlatılan orman kıyımı takip etti. Daha sonra şimdi de sıra Bingöl ormanlarında galiba. Kamuoyunun önemli bir kesiminde hakim olan sessizlik günden güne yaşam alanlarımızı tehdit eden girişimleri cesaretlendiriyor. Ormansızlaştırma iklim krizi dediğimiz gerçekliğe ivme kazandıran bir girişimdir. Çünkü ormanlar giderse karbon salınımı artar ve dolayısı ile iklim krizi hızlanır ve derinleşir. Bu gün Şırnak’ta, Tunceli’de ve Bingöl’de devreye konan orman kıyımı bir an evvel durdurulmalıdır. Yarınlarımız için, yaşamımız için, sürdürülebilir bir çevre için bu kıyımlara bilimin ve tekniğin esasıyla itiraz etmeliyiz."


 

Öne Çıkanlar