Barış süreci derken, bazen oluyormuş!

Oslo Anlaşması ile sonlanan bu çözüm süreci, İsrail militarizmi tarafından çökertildi. Sonuç olarak Arafat ve İzak Rabin, öldürülen iki Nobel Barış Ödülü sahibi oldu.

Stockholm. Ahmet Akif Mücek, dünya barış süreçleri üzerinde yoğunlaşmış bir araştırmacı. Sri Lanka barış süreci üzerine bir kitabı yayınlandı. Yakında da Filipinler barış süreci üzerine kitabı yayınlanacak. (*) TC’nin Sri Lanka başarısız barış sürecini örnek aldığını söylüyor araştırmacılar.

İngiltere’nin AB’den ayrılmasının yarattığı sorunlardan biri de, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınırda nasıl bir uygulamaya geçileceği. Kimileri çatışma ortamının yeniden oluşmasından endişeli. Kim bilir, sonunda belki de İrlanda’nın "toprak birliği" sağlanacak!

Clinton’ın başkanlığı döneminde sağladığı en önemli başarılardan biri Kuzey İrlanda’da yaşanan fiili savaş durumundan barışçıl bir çözüme ulaşılmasını sağlamasıydı.

Ondan önceki en büyük barış süreci başarısı ile Güney Afrika’da Mandela’nın serbest bırakılması ile başlayan ve devlet başkanı olması ile sonuçlanan deneyim idi.

1996 yılında, ile Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’a gitmiştim. IRA, Opera binasını ortadan ikiye bölüp, bir yanını çökertecek biçimde bölmüştü. Kentte birçok yere imzasını atmıştı. Bölünmüş bir kentti gördüğüm, askeri devriyelerin düzenli sokaklarda turladığı, Terörle Mücadele'nin helikopteri 24 saat havada. Ortada görünen pek bir şey yoktu ama, üniversite kitapçısında, Güney Afrika barış sürecine ilişkin birkaç kitap görüp almıştım. (**)

Birkaç yıl sonra dünya gazetelerinde manşet oldu, tarihi çözüm anlaşması. Clinton barış süreçleri ile ilgili olarak ismini bırakmak istiyordu tarihe. Bunu Bosna’da sağladı ilkin. Filistin/İsrail barışçıl çözüm sürecini de kağıt üstünde sağladı. Hatta taraflar Nobel Barış Ödülü bile aldılar.

Abimiel Guzman 80 küsür yaşında, 28 yıldır hapiste

Ama Oslo Anlaşması ile sonlanan bu çözüm süreci, İsrail militarizmi tarafından çökertildi. Yasser Arafat, ikinci bir İntifada hayal etti. Sonuç olarak Arafat ve İzak Rabin, öldürülen iki Nobel Barış Ödülü sahibi oldu.

Kürt barış süreci de Oslo’da başlamıştı değil mi? İnsan hakları Savucuları olarak, Osman Baydemir ile birlikte, Peter Gabriel ile Sarayburnu çay bahçesinde sohbet ettiğimizi hatırlıyorum. Güney’in özerkliğinin sağlanmasında büyük katkısı olmuştu Peter’in. Babasının kitaplarını okumuştuk İktisat’ta iken.

Clinton’ın "barışçıl" müdahelelerinden biri de, Kosova savaşı sırasında oldu. Kosova şimdi özerk! Moro adası gibi. 2015 seçimlerinden sonra özerklik ilan edildi, ortalık karıştı bizde de!

1993 yılında Clinton’ın seçim kampanyaları devam ederken Peru’daydım, Başkan Fujimori’nin parlamenter "darbesinin" sonuçlarını izlemek üzere. Bir başka "Başkan", Aydınlık Yol lideri felsefeci Guzman, CIA’nın katkısı ile yakalanmış, bir adaya konmuştu. (***)

Clinton döneminde bir başka operasyon ile KİP Başkanı Öcalan, Kenya’da Türkiye Cumhuriyetine teslim edildi. Dönemin başbakanı Ecevit, "Niye verdiler biz de, anlamadık" dedi. Kimi yorumcular da, "anlaşın!" diye yanıtlamıştı bu soruyu.

Öcalan, Güney Afrika yolunda olduğunu düşünüyordu, bir helikoptere bindirilirken. 22 yıl geçti aradan. Mandela gibi 25 yılını dolduracak zindanda 3 yıl sonra.

İsrail militarizmi gibi, TC militarizmi de istemedi barışçıl çözümü. Bir başbakanın başını yedi Dolmabahçe Mutabakatı.

Peru’da Başkan Fujimori ile Başkan Guzman ile cezaevinde buluştu sonunda. Ama farklı hücrelerde. Fujimori insan hakları ihlallerinden, "ölüm mangaları kurmaktan" mahkum. Guzman ise "terörizmden".

1969 yılında ANT’tan bu yana dış haberler konusunda habercilik yaptım. 1980 yılında Demokrat’da dış haberler servisi editörü idim. Saddam Bağdat’ına en genç muhabirimiz Firdevs’i yolladım davet üzeri. Kürtlerden bahsetti diye, Irak elçiliği neredeyse gazeteyi basacaktı.

Afganistan patlak verdi. Hükümet cephesinden davet geldi ama gitmedim. (Keşke gitseymişim!) İran İslam devrimi desen çiçeği burnunda. 12 Eylül darbesi olmasa pasaportum cebimde gitmek üzereydim.

Evet, Filipinlere dönecek olursak, İslamist Moro Kurtuluş Cephesi ile Filipinler Hükümeti arasında resmi olarak Türkiye yanında barışçıl çözüm anlaşmasında rol oynayan, İslami yardım örgütü olan İHH yardım Vakfı olmuştu. Araştırmacı Mücek, bu süreci çok iyi anlatıyor.

Hey gidi IHH! İsrail’in Hamas yönetimine uygulanan Gazze ablukasını delmeyi amaçlayan Mavi Marmara yardım gemisinin organizatörü. 2010 yılında 10 dayanışmacının ölümü ile sonuçlanan İsrail operasyonuna maruz kalan. IHH, 2014 yılında "Kürt Meselesi ve Çözüm Süreci" diye bir açıklama yapmış, çözüm sürecine destek vermişti. 

1988 yılında, eski Demokrat’tan  gazeteci arkadaşım Ceylan Göllücü de (Özerengil) Birinci İntifada sırasında uluslararası bir dayanışma grubunun teknesiyle ulaşmaya çalışmıştı.  Neyse ölen kalan olmamıştı Mavi Marmara gibi.  Harika röportajlar yapmıştı, ben de yayınlamıştım keyifle. (****)


(*) Ahmet Akif Mücek, Sri Lanka Barış Süreci Nasıl Gelişti, Neden Yürümedi? Belge Y. 2016; Ahmet Akif Mücek, Filipinler Demokrasisinde Çoklu Barış Süreci, Belge Y. (Yakında çıkıyor).

(**) Barış Anlaşmasını imzalayan Sinn Fein’in başkanı Gerry Adams anılarını, "Falls Anıları" başlıklı kitapta topladı, Belge Y. 1998.

(***) Alain Hertoghe, Peru’da Aydınlık Yol Deneyimi, Belge Y. 1991.

(****) Ceylan Göllücü (Özerengil), Filistin Kazanacak, Belge Y. 1988


Yazı Görseli: Türkiye’nin de katkı sunduğu mutlu tablo: Filipinler’de barış süreci imza ve Moro adasının özerkliği  ile sonlanıyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi