Aydınlardan Erdoğan hakkında suç duyurusu

Aydınlardan Erdoğan hakkında suç duyurusu
170 imza ile parlamentodaki milletvekillerine barış ve diyalog çağrısı yapan aydınlar 'hedef' gösterildiklerini söyleyerek suç duyurusunda bulundu.

Fatma YÖRÜR


ARTI GERÇEK - Aralarında akademisyen, yazar, siyasetçi, hukukçu gibi çeşitli meslek gruplarına mensup 170 kişi, Afrin’e harekâtıyla ilgili görüşlerini ve taleplerini TBMM üyelerine bir mektupla iletmişti. Mektubun imzacıları süreci takip eden günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın "hakeret ve hedef göstermelerine maruz kaldıklarını" belirterek Erdoğan hakkında bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular.

"Kamuoyuna açıklanan bu mektup nedeniyle tüm imzacılar şüpheli tarafından haysiyet kırıcı, ağır hakaretlere maruz bırakıldılar ve kitleler önünde hedef gösterildiler" denilen suç duyurusunda, aydınlar tarafından imzalanan metin de paylaşıldı.

Suç duyurusunda, şüphelinin 'hakaret suçu' işlediği belirtilerek, TCK 125/3-b gereği ve 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçu bakımından TCK 216. maddeden soruşturlması talep edildi.  Ayrıca 26 Ocak 2018 tarihinde Samet Çatak adlı kişinin Change.Org sitesinde başlattığı "Terör destekçileri" olarak nitelendirilen imzacıların vatandaşlıktan atılmalarını isteyen kampanyaya da suç duyurusunda yer verildi.

İLGİLİ HABER: AYDINLARDAN AKP'Lİ VEKİLLERE 'AFRİN' MEKTUBU

'SONU BELİRSİZ BİR SAVAŞA GİRMEYİN' DEDİĞİMİZ İÇİN LİNÇ KAMPANYASI YÜRÜYOR'

Aydınlar suç duyurusu ardından yaptıkları basın açıklamasında, amacın, barışçıl yollarla sorunun çözümüne çağrıda bulunmak olduğunu dile getirdiler. Çağlayan Adliyesi’ndeki basın açıklamasını Hacer Ansan okudu:

"Afrin harekatına ilişkin, yurttaş ve seçmen sorumluluğumuzla Parlamentodaki bütün milletvekillerine 170 imzalı bir mektup göndermiş, bu harekatın ülkemiz ve halkımız için vahim sonuçları olacağını düşündüğümüzü ifade ederek, sorunların diyalogla, barış içinde çözülmesi dileğimizi iletmiştik. Ardından, Sayın Erdoğan’ın Çorum Parti konuşmasında ağır hakaretlerle başlattığı linç kampanyasının hedefi haline getirildik.

Aradan geçen sürede, o mektupta dile getirdiğimiz kaygılar ne yazık ki doğrulandı. Sınırlı kalacağı ifade edilmiş harekât, bizzat Cumhurbaşkanı’nın "Afrin’de fetih" ifadeleriyle, "sefer görev emri" hatırlatmalarıyla, müdahalenin ne kadar gerekiyorsa o kadar süreceği açıklamalarıyla genişledi ve ülkemiz Ortadoğu’da sonu belirsiz savaşın ortağı haline getirildi.

Rütbesi, sıfatı, konumu ne olursa olsun, hiç kimsenin kimseye hakaret etmeye ve konumundan yararlanarak hedef göstermeye hakkı olmadığını bir hukuksal ve ahlâki ilke olarak kayda geçirmek, yurttaşlık ve kişilik haklarımızı savunmak için buradayız. Bir süre önce, bizleri kitleler önünde "hain, ahlâksız, adî, soytarı" gibi sıfatlarla aşağılayan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz, yargının görevini yerine getirmesini bekliyoruz." ifadeleri yer aldı.

Ortak dilekçe ile suç duyurusunda bulunanlar: Ayşe Erzan Silier, Ayşegül Akış Devecioğlu, Burhan Sönmez, F. Nesteren Davutoğlu, Ferhat Tunç, Gencay Gürsoy, Hacer Ansal, M. Cengiz Arın, O. Gürhan Ertür, Oya Engin Baydar.

Avukatları aracılığı ile başvuruda bulunanlar: Hasan Cemal ve A. Taner Akçam. 28.01.2018’de suç duyurusunda bulunanlar: Baskın Oran ve Şanar Yurdatapan.

Savcılık suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı: "İmzacı olduğumuz bu çağrı mektubunun Anayasa’yla korunan görüş açıklama hürriyeti ve dilekçe verme hakkı kapsamında olduğu açıktır. Ülkemiz siyasetini ilgilendiren önemli konularda bir yurttaş olarak milletvekillerine seslenmek, hükümet politikalarını eleştirerek kamuoyuna görüş açıklamak, kamusal tartışmalara müdahil olmak aynı zamanda kamu yararı gereğidir. İmzalanan metinde herhangi bir suç unsuru bulunmamaktadır."

ERDOĞAN KAMPANYA SONRASI AYDINLARI ŞU SÖZLERLE HEDEF ALMIŞTI:

Erdoğan 28.01.2018 tarihinde AKP Çorum İl Kongresi konuşmasında; "İsminin önünde profesör yazan, doçent yazan; kendini gazeteci, yazar, sanatçı, siyasetçi diye adlandıran birilerinin niçin bu operasyonlardan rahatsız olduğunu... Açıkçası, bilemiyorum...

Siz ne vicdansızsınız ya. Profesör olmak size artı bir değer mi kazandırıyor? Doçent olmak size artı bir değer mi kazandırıyor? Sanatçı olmak size artı bir değer mi kazandırıyor?

Be hainler, be ahlaksızlar, be adiler, siz ne konuşuyorsunuz ya, siz bizimle neyin pazarlığını yapıyorsunuz? Profesör olsan ne yazar, doçent olsan ne yazar, sanatçı olsan ne yazar, siz sözde sanatçısınız.

Bunların yaptığı riyakarlıktır, sahtekarlıktır. Daha doğrusu fikir soytarılığıdır. Bunun adı teröristlere canlı kalkan olmaktır. Sözüm ona barışseverlik adı altında bölücü terör örgütüne yardakçılık yapanlar, ancak bu şekilde sıfatlandırılabilir. Bunların asıl derdi, güvenlik güçlerimizin sınırlarımız ötesinde birer-birer tepelediği insanlık düşmanı teröristlere ülkemiz içinden kol-kanat germek, destek vermektir" şeklinde konuşmuştu.

Öne Çıkanlar