Avukat Karaman: 14 yaşındaki Mazlum'u kurban seçtiler

Avukat Karaman: 14 yaşındaki Mazlum'u kurban seçtiler
Avukat Karaman, İçli'nin cezalandırılmasına ilişkin 'Siyasi amaç uğruna, yargılama sürecine müdahale edilerek hukuksuz bir şekilde mahkûm edildi' açıklamasında bulundu.

ARTI GERÇEK- Avukat Mahsuni Karaman, Kobane eylemleri sırasında hayatını kaybeden Yasin Börü ve 4 kişinin ölümüne ilişkin dosyada, olay sırasında 14 yaşında olan ve olay yerine 140 km uzakta bulunan Mazlum İçli hakkında verilen 124 yıl 8 ay hapis cezasına tepki gösterdi. Karaman, söz konusu dosyaların HDP'li siyasetçileri cezalandırma ve parti kapatma davasına zemin hazırlaması açısından siyasal bir amaç taşıdığının altını çizdi.

Kamuoyunda 6-8 Ekim olayları olarak bilinen ve 2014 yılında gerçekleşen Kobane protestoları sırasında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Hasan Gökguz ve Riyat Güneş isimli dört kişi hayatını kaybetmişti. Cinayetlere ilişkin gözaltına alınan Mazlum İçli olay sırasında babası ile birlikte Kulp’a bağlı bir köy düğününde müzik yaptığını ve bu nedenle cinayetlerin faili olamayacağını belirtmişti. İçli’nin yargılamanın tüm aşamasında bu yönde ifade vermesine rağmen bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamış olmasından şikayet eden avukat Mahsuni Karaman, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24 Nisan 2017 tarihli kararı ile "Devletin Birliğini Ve Ülke Bütünlüğünü Bozma, Canavarca His Sevkiyle ve Eziyet Çektirerek 4 Kişiyi Öldürme, 1 Kişiye Karşı Öldürmeye Teşebbüs ve Örgüt Propagandası Yapma" suçlamalarıyla 124 yıl 8 ay hapis cezası vermesine tepki gösterdi.

'DÜĞÜN GÖRÜNTÜLERİ DİKKATE ALINMADI'

14 yaşında tutuklanan ve 7 yıldır cezaevinde olan İçli'nin işlediği iddia edilen cinayet gün ve saatlerinde (7 Ekim 2014, akşam saatleri), Diyarbakır'a 140 km uzaklıktaki Kulp İlçesi Demirli Köyü Keçiveren Mezrasında Muhsin Bayram isimli birinin düğününde olduğuna dair düğün görüntü kayıtları sunularak, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinden, kesinleşen "3 Öldürme, 1 Öldürmeye Teşebbüs, Propaganda ve Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma" suçları yönünden "Yargılamanın Yenilenmesi" talep edildiğini belirten Karaman, aynı düğün görüntü kaydı, Yargıtay'ın bozma kararı verdiği ve yeniden görülen dosyaya da sunularak müvekkilin masum olduğunun bildirildiğini hatırlattı.

DAVA SÜRECİ

Avukat Karaman, soruşturma aşaması ile ilgili şu bilgileri aktardı:

28 Mayıs 2021 tarihli duruşmada Cumhuriyet Savcısı, elde edilen bu deliller üzerine 4 sayfalık gerekçeli mütalaası ile Mazlum'un Beratine karar verilmesini talep etti. 25 Nisan 2021 tarihli duruşmada ise aynı Cumhuriyet Savcısı, aradan geçen 27 günde, mütalaayı değiştirmeyi gerektirecek ve Mazlum'un hukuki durumunu etkileyecek herhangi bir gelişme yaşanmadığı halde, 27 gün önceki mütalaasını değiştirerek cezalandırılmasına karar verilmesini mütalaa etti.

Mahkeme anı gün, kesinleşen 3 cinayet suçu ile ilgili "yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olduğuna ve mazlum içli'nin infazının durdurulmasına" oy birliği ile karar vermiş; beraat mütalaası veren savcının itirazı üzerine, itirazı inceleyen Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması kararının kaldırılmasına karar verdi.

29 Ağustos 2021 tarihinde ise, yargılamanın yenilenmesine karar veren ve Mazlum'un infazını durduran Mahkeme, "Yasin Börü'ye yönelik öldürme" suçundan Mazlum'un cezalandırılmasına karar verdi.

‘YARGILAMALAR SİYASİ İSTİSMARIN ARACI OLARAK KULLANILDI’

Tüm delillere rağmen İçli’nin serbest bırakılmamasına tepki gösteren avukat Karaman yaptığı yazılı açıklamada, "Kamuoyunda ‘6-8 Ekim Olayları’, ‘Kobane Olayları’ ve ‘Yasin Börü’ isimleri ile bilinen ve siyasi istismar aracı olarak kullanılan bu yargılamalar, yakın siyasi tarihe ve son 6-7 yıllık yargı pratiğine adeta damga vurmuştur. 2014 yılı Ekim ayında meydana gelen ve Ülke genelinde 37 kişinin, ölümüyle sonuçlan olayların, HDP MYK'sı tarafından 6 Ekim 2014 tarihinde atılan iki Tweet ile başladığı iddia edilmiş, bu iddia üzerine HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere birçok siyasetçi ‘cinayetlere azmettirme’ iddiasıyla tutuklanmıştır" dedi.

‘PARTİ KAPATMA DAVASINA GEREKÇE OLMUŞTUR’

HDP’ye yönelik kapatma davasının gerekçesinin bu dosyalara dayandırıldığını belirten Karaman, "Cinayetlere azmettirme olarak değerlendirilen Tweet’ler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin 22 Aralık 2020 tarihli Demirtaş/Türkiye kararına da konu olmuş, AİHM ‘HDP tweet’leri ile meydana gelen ölüm olayları arasında sebep sonuç ilişkisi bulunmadığına, yapılan çağrının barışçıl protesto çağrısı olduğuna’ karar vermiştir. 6-8 Ekim olayları ve bu dosyanın konusu olan cinayetler, HDP'nin kapatılması iddianamesinin en esaslı unsuru olarak ele alınmış, merkezinde bu cinayet ve olayların yer aldığı ‘şiddetin odağı olduğu’ gerekçesi ile adı geçen partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne kapatılma davası açılmıştır" ifadelerini kullandı.

‘HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE MAHKÛM EDİLDİ’

Karaman, "Gerek HDP'li siyasetçiler hakkında süren yargılamalar ve gerekse de HDP'nin kapatılması amacıyla Anayasa Mahkemesinde açılan kapatma davasının omurgası olan ‘6-8 Ekim olayları’ ve özellikle ‘Yasin Börü’ dosyasının, bu siyasal amacın aracı haline getirildi; anılan siyasi amaç uğruna, yargılama sürecine müdahale edilerek masumiyeti konusunda kuşku kalmayan müvekkilim Mazlum, hukuksuz bir şekilde mahkûm edildi" sözleriyle davaya ilişkin kaygılarını dile getirdi.

Öne Çıkanlar