Orhan Alkaya: Gördüğüm şey korktuğum şey değil

Orhan Alkaya: Gördüğüm şey korktuğum şey değil
Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'nin yerine yapılacak opera binasının animasyonu yayınlandı. Sanatçı Orhan Alkaya projeyi Artı Gerçek'e değerlendirdi.

Fatma YÖRÜR


Cumhuriyet Döneminin en önemli kültür varlıklarından biri olan Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'nin yerine yapılacak opera binasının animasyonu yayınlandı.

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan yıkımın yerine yapılacak proje bugün tanıtıldı. Projenin 2019 yılında tamamlanması bekleniyor.

Projenin lansmanını Atatürk Kültür Merkezi önünde tiyatrocu Orhan Alkaya ile birlikte izledik. Orhan Alkaya, projeyi "Gördüğüm şey korktuğum şey değil" diyerek tanımladı ve 'projeden umut olduğunu' belirtti.

"Bugünkü proje 10 yıl önce sunulsaydı kimse itiraz etmezdi" diyen Alkaya, "Bugünkü haline bakmak bile bana üzüntü veriyor 9,5 yıllık kayıp çok büyük" diyor.

İLGİLİ HABER: 'ÇOK ÜZGÜNÜM İŞİ ÇOKTAN BİTİRMİŞ OLABİLİRDİK'

Mimari açıdan duyduğu endişeyi dile getiren sanatçı, "AKM modernist mimarinin iyi bir örneğidir. Az görülen bir kapitaldir. Saraçhane’de var bu tip yapılar" diyor ve AKM ön cephesinin tiyatroda açılan perdeyi temsil ettiğini belirterek bu konseptin korunmasından duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.

10 yıla yakın süre İstanbul’un büyük bir eksiklik yaşadığını dile getiren sanatçı, "AKM İstanbul’un yegane salonuydu. Oda tiyatrosu, sineması, sergi, salonu ile bir merkezdi. Alt katta neredeyse bir şehir vardı, atölyeleri, marangozhanesi, dikimevleri muazzam bir şehir yaşardı adeta. Orada sanatçıların kendi elleriyle yaptıkları Aziz Nesin sahnesi vardı." Bu yapının 2008 yılında plansız projesiz durdurulmasının büyük kayıp yaşattığını dile getiren sanatçı, "30 Mayıs 2008’de sahneler kapandığında, İKSV’nin Tiyatro Festivali sürüyordu, 30 Mayıs’tan sonra gösteriler ortada kaldı. Ben o dönem Şehir Tiyatroları Genel Sanat yönetmeniydim. Bütün sahnelerimizi İKSV’ye açtık. Orada büyük salonda yapılacak gösteriler bizim daha küçük salonlarımızda gösterildi" diyor ve ardından tüm oyunların kentin geri kalan küçük salonlarında oynanmak zorunda kaldığına dikkat çekiyor.

AKM’de Avrupa’da bile çok nadir olan prova salonunu hatırlatan Alkaya, "Umarım yeni salon bu büyük kaybı telafi eder. Kent merkezlerinde  bu yapıların korunması çok önemli. Sinema, tiyatro salonları tek tek AVM’ler içine hapsolurken burada AKM’ye sahip çıkılması çok önemliydi" diyor.

Plansız projesizliğin sonucu dokuz yıl kaybedildiğini belirten Alkaya, "Büyük şans 2010 Avrupa Kültür Başkenti olduğumuzda kaçırıldı. 1999 yılında buranın gayet iyi niyetli olarak tarihi eser statüsüne alınmasının istemeden bu duruma neden olduğunu" belirten Alkaya, 2008 yılında atıl duruma atılan AKM nedeniyle dönemin Kültür Bakanı Atilla Koç’un bile yaşananlardan pişman olduğunu düşündüğünü söyledi.

Dijitale ihtiyaç duymayan muhteşem mekanik yapısıyla, sinema salonu, konser salonu, opera ve tiyatro sahnesiyle sayısız oyun ve oyuncuyu ağırladığını belirterek, yeni binanın bu fonksiyonları yeniden hayata geçirmesini umduğunu dile getirdi.

Alkaya sözlerini, "Binlerce kişiyi ağırlayan oda müziği senfoni konserleriyle AKM'nin günlük sürkülasyonu 2 kişiydi. bu rakam dokuz yıllık kayıbı bize daha iyi anlatıyor" diyerek tamamladı.

 

Öne Çıkanlar