Ağırdır seçim yasası değişikliğini yazdı: Turpun büyüğü heybede olabilir

Ağırdır seçim yasası değişikliğini yazdı: Turpun büyüğü heybede olabilir
'Seçim barajını yüzde 7’ye indiren değişiklik teklifi, tasarının kamuoyuna ‘demokratikleşme’ olarak sunulacak havucu.'

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Gazete Oksijen'deki yazısında, seçim yasasında değişiklikler içeren teklifi ele aldı.

Ağırdır, 'Küçük görünen ama siyasi sonuçları büyük hamle' başlıklı yazısında şunları kaydetti:

Şimdiden şunu kabul edebiliriz ki bu yasa iktidarın istediği gibi çıkacak.

Tam da bu nedenle, arzulanan değişikliklerin bu taslaktan ibaret olmadığı gibi bir vehme sahibim ben. Meclis’te bu yasa tartışılırken iktidar milletvekilleri önerileriyle nelerin, hangi değişikliklerin son dakikada ekleneceğini görmemiz gerek. Turpun büyüğü heybede olabilir. Çünkü siyasi tarihimiz iktidarların seçimlere giderken seçim yasasını eğip bükmek konusundaki çabalarının mümtaz örnekleriyle dolu. Üstelik bu iktidarın, öncekilere oranla kaybedecek daha çok şeyi var. O nedenle yasa tasarısını Meclis’ten geçtiği ana kadar izlemeye devam etmek gerekiyor.

(...)

İkinci değişiklik ittifaklar, ittifak partileri ve milletvekili dağılımı hesaplaması yönteminde. İşte asıl bu değişiklik, bugün kamuoyunun ilk tepkiyle tartıştığı olası sonuçlardan daha büyük siyasi sonuçlar üretecek bence…  

Önceki sistemde ittifakların oyları üzerinden milletvekili dağılımı yapılıyor, sonra o milletvekillikleri ittifakı oluşturan partilerin ittifak içindeki ağırlıklarına göre ikinci hesaplamayla partilere dağıtılıyordu. Bu sayede yüzde 1 oy ile ittifakta yer alan parti, o yüzde 1 oyla değil, ittifakın toplam oyu üzerinden milletvekilliği kazanıyordu. 

Şimdiki değişiklikle her parti kendi oyu ile milletvekilliği kazanacak. İttifak toplamı sayesinde baraj geçilmiş olsa bile her ilde her parti, yüzde 7’yi geçemeden milletvekilliği kazanamayacak. Seçim aritmetiğinin doğal sonucu olarak yüzde 7’nin altında kalan partilerin oylarının ittifakın kazanacağı milletvekilliklerine hiçbir etkisi olmayacak. 

2018 genel seçim sonuçları üzerinden yapılan simülasyonlara göre bu kural uygulandığında Millet İttifakı’nın 8 ile 20 arasında milletvekili eksik çıkaracağı hesaplanıyor. Ama asıl mesele sayının kaç olacağı değil. Gelin, değişikliğin ne üreteceğine, 28 Şubat’ta mutabakatlarını ilan etmiş altı parti üzerinden bakalım. 

Vekil sayısı açısından ittifak anlamsız

Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin oy oranları bugüne kadar aldıkları seçim sonuçları bakımından belli bir çizginin altında. Deva ve Gelecek ise yeni kurulmuş, gerçek ağırlıkları sınanmamış olsa da araştırmalarda henüz yüzde 3 mertebesini bile yakalayamamış olan iki parti. Bugünden sonra elbette değişimler olabilir ama bugünkü tablo bu. Milletvekili seçimleri ve kazanılacak milletvekillikleri bakımından bu dört partinin CHP ve İyi Parti ile ittifak oluşturmalarının kendilerine bir katkısı olmayacak. Elbette CHP ve İyi Parti de bir şey kazanmayacak. Eğer meseleye yalnızca milletvekili kazanımı, oluşacak Meclis’in kombinasyonu üzerinden bakarsak seçim ittifakının bu altı partiye de bir getirisi olmayacağını söyleyebiliriz. Doğal olarak bu kazançsızlık hali muhalefetin siyaset stratejisini zorlayacaktır. Çünkü altı aktörün de birbirlerinden beklentilerinin, birbirlerine ihtiyaçlarının aritmetik zemini değişiyor, bunun da zihniyetlerine ve siyaset tarzlarına yansıması kaçınılmaz olacaktır. 

(...) 

Meclis’te yasa yapacak çoğunluk çok kritik

İktidarın oyun planı açık ve net. Muhalefette geniş mutabakatın oluşmasını engellerken kutuplaşmayı, kimlik siyasetini körüklemek ve seçmeni yine kimlikleri üzerinden oy tercihine zorlamak. 

İktidar parlamento seçimlerindeki kaybını şimdiden öngörüyor, kabullenmiş ve bir savunma stratejisi kuruyor. Var olan seçim aritmetiği yöntemi ve bu değişikliklerle bugünkü araştırmalarda gözlenen durum devam eder ve seçim gecesi bugünkü durum sayılara dönüşürse, altı partili blok Meclis’te yasa yapacak çoğunluğa ulaşamayabilir.

Cumhurbaşkanlığı kazanılsa bile Meclis’te yasa yapamayacak bir tablo ile ülkenin sorunları çözülemez.

YAZININ TAMAMI

 

Öne Çıkanlar