Afganistan hükümeti ile Taliban arasında barış görüşmeleri başladı

Afganistan hükümeti ile Taliban arasında barış görüşmeleri başladı
Taraflar siyasi uzlaşı ve 1979'da Sovyet işgaliyle başlayan şiddet olaylarının sona erdirilmesini hedefliyor.

Afganistan hükümeti ile Taliban arasında aylar süren gecikmenin ardından barış görüşmeleri Katar'ın başkenti Doha'da bugün başladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Mike Pompeo açılış töreni için gittiği Doha'da barış görüşmelerinin 'tarihi' olduğunu söyledi.

Görüşmelerin ABD ile Taliban arasında şubat ayında varılan güvenlik anlaşması sonrası başlaması planlanıyordu. Ama tutuklu takasıyla ilgili fikir ayrılıkları ve Afganistan'daki şiddet olayları nedeniyle görüşmeler bir sonraki aşamasında duraksadı.

Afganistan hükümetini temsil eden heyet 11 Eylül'de Kabil'den Doha'ya hareket etti. 11 Eylül, New York'taki saldırıların yıldönümü olmasının yanı sıra, ABD'nin de Taliban hükmüne son verilmesi için başlattığı operasyonların da başlangıcı olarak kabul ediliyor.

BBC Türkçe'deki habere göre, heyetin başkanı Abdullah Abdullah, 'adil ve saygın bir barış' arayışında olduklarını söyledi.

Taliban da, altı tutuklunun da serbest bırakılmasıyla perşembe günü görüşmelere katılacaklarını duyurmuştu.

BEKLENTİ NE?

Bu görüşmeler, Taliban ile Afganistan hükümeti temsilcileri arasında başlatılan ilk doğrudan temas oluyor. Taliban militanları 'beceriksiz Amerika'nın kuklaları' dediği Afgan hükümeti temsilcileriyle bugüne kadar görüşmeyi reddediyordu.

Taraflar siyasi uzlaşı ve 1979'da Sovyet işgaliyle başlayan şiddet olaylarının sona erdirilmesini hedefliyor.

ABD ile Taliban arasında varılan farklı bir anlaşma da terörle mücadele önlemlerinin güvenceye alınması karşılığında yabancı askeri kuvvetlerin bölgeden çekilmesini öngören bir takvim üzerinde uzlaşılmıştı.

Anlaşmanın nihai şekline varması bir yıl sürdü. Afganistan hükümeti ile Taliban arasındaki görüşmelerin ise çok daha uzun sürmesi bekleniyor. Birçokları bu süre içinde kadınların elde ettikleri hakların da geri alınmasından endişe duyuyor.

Görüşmeler, Taliban için de bir takım zorluklar barındırıyor. Görüşmeler kapsamında Taliban'ın Afganistan için somut bir siyasi vizyon ortaya koyması bekleniyor. Taliban'ın yaklaşımı ise şimdiye kadar muğlak bir seyirde ilerledi, 'İslami' ama 'kapsayıcı' bir hükümet istediklerini söylüyorlardı.

Görüşmeler, Taliban'ın da Şeriat kanunu benimsedikleri 1990'lardan bu yana ne gibi değişimler geçirdiğine ilişkin daha fazla kanıt ortaya koyacak.

ŞUBAT ANLAŞMASI

ABD ile NATO müttefikleri anlaşma kapsamında 14 ay içinde askerlerini bölgeden çekmeyi kabul etti. Taliban da El Kaide veya diğer örgütlerin kontrolleri altındaki bölgelerde faaliyet göstermesine izin vermeyeceklerini söyledi.

ABD ayrıca, Washington'ın Taliban'a uyguladığı yaptırımları kaldırmayı kabul etti, BM'nin yaptırımlarının da kaldırılması için çaba göstereceklerini ifade etti. ABD ayrıca ülkedeki askerlerinin sayısını 12 binden 8 bin 600'e indirme ve bazı üslerini kapatma kararı aldı.

ABD öncülüğündeki kuvvetler, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Taliban'a hava saldırıları düzenlemişti ve yaklaşık yirmi yıldır Afganistan'da faaliyet gösteriyordu. Taliban, el Kaide lideri Osama bin Ladin'i korumuş ve teslim etmeyi reddetmişti.

Şubat ayındaki anlaşmaya Afganistan hükümeti katılmadı ama Taliban ile mart ayı için öngörülen barış görüşmelerine katılacağını ifade etmişti.

Anlaşma ile ayrıca yaklaşık 5 bin Taliban tutuklusu ile gözaltındaki 1000 Afgan güvenlik güçleri takası konusunda da uzlaşıldı.

ANLAŞMADAN BU YANA NELER YAŞANDI?

Afganistan hükümeti ile Taliban müzakerecileri takas edilecek tutukluların sayısı ve kimlikleri üzerinde fikir ayrılıklarına düştü. Devam eden şiddet olayları da anlaşmayı zora soktu.

Taliban'ın serbest bırakılmasını istediği bazı tutukluların, büyük saldırılardan sorumlu komutanlar olduklarına inanılıyordu.

Afganistan hükümeti müzakerecisi o dönem "Halkımızı katledenleri serbest bırakamayız" demişti.

Washington Post gazetesinin geçen ay yayımladığı bir makalede, Amerikan askerlerinin ölümünden sorumlu üç Afgan'ın serbest bırakılması talebinin de uzlaşı sağlanamayan unsurlardan olduğunu yazmıştı.

Süreç yavaş ilerledi ama Afganistan hükümeti ağustos ayında son 400 Taliban tutuklusunu da serbest bıraktı.

Ama Fransa ile Avustralya, kendi vatandaşlarına ve insani yardım çalışanlarına saldırılardan sorumlu olmakla suçladıkları altı tutuklunun serbest bırakılmasına karşı çıktı. Süreç bu itirazlarla da yavaşladı.

Ama tutukluların görüşmelerden bir gün önce Doha'ya gönderilmeleri ile müzakerelerin önündeki son engel de kalkmış oldu.

ABD'NİN EN UZUN SAVAŞI

ABD'nin 19 yıldır Afganistan'da sürdürdüğü savaşlar ülke tarihinin en uzun süren savaşları oldu.

ABD'nin öncülüğündeki savaşa 2001'de uluslararası koalisyon da destek verdi. Taliban hızla iktidardan uzaklaştırıldı. Ama örgüt, ayaklanmalarına ABD öncülüğündeki kuvvetleri ve Afganistan ordusu ile hükümet yetkililiklerini hedef aldığı saldırılarla devam etti.

Uluslararası koalisyon ülkedeki misyonuna 2014 yılında son verdi. Koalisyon çekildiğinde kaybettikleri asker sayısı 3 bin 500'e yaklaşıyordu. ABD ordusundan da 2 bin 400'den fazla askeri hayatını kaybetti. İngiltere'nin de 450'den fazla askeri öldü.

Brown Üniversitesi Watson Enstitüsü'nün Kasım 2019 tarihli raporuna göre bu süre içinde 43 binden fazla sivil, 64 bin Afgan güvenlik personeli, 42 bin hükümet karşıtı savaşçı öldürüldü. Gerçek sayılar hiçbir zaman tam olarak bilinemeyecek.

ABD, 2014'ten sonra hava saldırıları dahil kendi savaşına kısmen daha küçük ölçekte devam etti. Taliban da momentum kazanmaya devam ediyordu. Taliban'ın kontrolündeki topraklar şimdi, 2001 yılındaki boyutlarından çok daha fazla. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar