Adana Altın Koza Film Festivali tartışmalarla başladı: Liyakatsizlik ve kişisel ilişki

Adana Altın Koza Film Festivali tartışmalarla başladı: Liyakatsizlik ve kişisel ilişki
Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali sansür, liyakatsizlik ve kişisel ilişki üzerinden ödül verme ile gündemde. Yönetmen Öz’ün ardından bir tepki de yönetmen Yılmaz’dan geldi.

Muzaffer DURU


+GERÇEK - Bu yıl 12-18 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen 29’uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin açılışı Merkez Park Amfi Tiyatro’da yapıldı. Sinema alanında bir çok filmin gösterimde olacağı Adana Altın Koza Film Festivali ile ilgili tartışmalar ise bitmiyor. 

Festival’in açılışı ile birlikte ilk eleştirilerini yapan Dersimli Kürt yönetmen Kazım Öz oldu. Festival açılışının ardından yazılı bir açıklama yapan Öz, Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ne gönderdiği altıncı filmin de Ön Seçici Kurul tarafından reddedildiğini belirtti.

'FESTİVAL KARŞI DURDUĞU SANSÜE YENİK DÜŞTÜ'

Festivalde bu şekilde Kürt yönetmenlere yönelik ayırımcılık yapıldığını ifade eden Öz, "Ödülleri arasında "Yılmaz Güney Ödülü" olan Festivalin baskı ve sansür uygulamalarına ısrarla karşı çıkacağı da çokça kere dile getirildi. Ancak ne yazık ki festivalin karşı durduğu sansüre, kendisinin yenik düştüğünü üzülerek görmekteyim . Bugüne kadar Festivale gönderdiğim filmlerimden hiçbirisi, değil herhangi bir ödül almak ya da en azından Büyük Jüri tarafından değerlendirilebilmek, Festivalin "Ön Seçici Kurul" isimli oluşumundan geçemedi" ifadelerini kullandı. 

DÜNYADA ÖDÜL ALAN FİLMLER ALTIN KOZA’DA NEDEN KABUL EDİLMİYOR?

"Bahoz, Son Mevsim: Şavaklar, Bir Varmış Bir Yokmuş, Zer, Beyaz Çınar" filmlerinin bugüne kadar dünya genelinde yüzlerce festivali dolaştığını, çok sayıda ödüller almasına rağmen Altın Koza Film Festivalinin Ön Seçici Kurul'u tarafından Festivale uygun bulunamadığını hatırlatan Öz, şu ifadeleri kullandı:  "Yakın zamanda dünyanın önemli film festivallerinden birinde açılışını yapacağım "Bir Kar Tanesinin Ömrü" isimli uzun metraj filmimin de Festivale kabul edilmediğini geçen hafta gelen bir e-posta ile öğrendim. Böylece Altın Koza Film Festivaline gönderdiğim 6. filmim de Ön Seçici Kurul tarafından reddedilmiş oldu. Filmlerimin, Türkiye'deki festivallerin çoğuna kabul edilmemesi ne yazık ki artık beni şaşırtmayan, neredeyse alıştığım bir durum haline geldi. Yalnızca benim değil, sinemacılığını politik filmlerle ortaya koyan, maddi ve manevi birçok zorluk içerisinde emek harcayan birçok meslektaşımın da aynı durumu yaşadığını biliyorum."

'KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR'

Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ne ilişkin eleştirileri dile getiren sadece Kazım Öz değil. Uygulamaya ilişkin eleştirilerini dile getiren başka yönetmenlerde var. Bunlardan biri Yönetmen Yusuf Yılmaz. +Gerçek’e konuşan Yılmaz, festivalde uygulanan sistemden herkesin rahatsız olduğunu söyledi. Festivalde ödül sisteminin kişisel çıkarlar gözetilerek yapıldığını ifade eden Yılmaz,  bazı kişilerin kişisel çıkarlarını ve egolarını Adana’daki sanata hizmet etmenin önüne koyduğunu ve şehrin sinemaya ilişkin üretimi tekellerine alma çabası içinde olduğunu dile getirdi. 

ÖN JURİ NEDEN AÇIKLANMIYOR?

Festivalde jürinin kendisine yakın filmlere ödül verdiğini ileri süren Yılmaz, şunları söyledi: "Gerek akçeli ödüllere gerekse ödül ve gösterim almış olan filmlerin prestijini kendilerine yakın kişilere verilmesi için jüri çeşitliliği ve diğer pozisyonlarda ki etkisini çeşitli örneklerde gördük ve görmeye devam ediyoruz. Mesela, 2018 yılında festival bünyesinde çalışan 'Atom film' adlı yapım şirketinin kendi üretimi olan ‘Leke’ adlı kısa filmi yarışmaya dahil ettiğini biliyor muydunuz? Peki ya, bu yıl Adana Kısa Film kategorisinde jüri olarak bulunan Nuri Cihan Özdağan’ın daha önce yapımcısı olduğu Nur Seli Aktaş’ın, kendi jurisi olduğu seçkideki ‘İntihar Bekçisi’ filminin yönetmeni, dahası filmlerin müziklerini yapan kişinin juri üyesi Nuri Cihan Özdoğan’ın kuzeni olduğunu fark etmiş miydiniz? Toplam 5 kategoride yarışılan Altın Koza’da ‘Ulusal Uzun Metraj’ ve ‘Uluslararası Kısa Metraj’ kategorilerinde ön juriler açıklanırken, yerel film ekipleri için son derece önemli olan 3 kategoride (Ulusal Öğrenci Filmleri, Ulusal Belgesel Filmler ve Adana Kısa Film yarışmalarında) ön jurilerin açıklanmamasında sizce de bir gariplik yok mu? Eş, dost, akraba ilişkileri jeneriklerde açık seçik meydanda iken dahi kimsenin sesi çıkmıyor, kimse Adana’daki etkinlikleri elinde tutan film tekeliyle arasını bozmayı göze alamıyor" 

"KENDİLERİNE YAKIN OLMAYAN HİÇ KİMSEYE YAŞAM HAKKI BIRAKMIYOR"

Altın Koza Festivali ününün dünyaya yayılan bir etkinlik olduğunu hatırlatan Yılmaz, "Festival Adana’da ve hatta Türkiye’de film yapmaya çalışan pek çok gencin kariyeri üzerinde yapıcı ve yıkıcı etkileri olabilecek bir güç. Ulusal uzun ve kısa metraj kategorileri ünlülerin katıldığı etkinlikler ve renkli afişlerle objektif ve köklü bir geleneği sürdürüyormuşçasına gözümüzü boyuyor. Altın Koza ekibi, diğerlerinden daha az dikkat çeken ve ön jürileri belli olmayan üç kategoride kişisel ilişkiler ağıyla yereldeki film üretimini, öğrenci topluluklarını, düşük bütçeli ekipleri cendereye alıyor. Kendilerine yakın olmayan hiç kimseye yaşam hakkı bırakmıyor. Adana’da okuyan, çekim yapan, çalışan sinema emekçileri, dahası Altın Koza’nın Altın günlerini geri isteyen Adanalılar olarak halkla bütünleşen ve film üreten sanatçılara karşı şeffaf bir festival olması beklentisi içindeyiz. Festival yönetimini derhal göreve davet ediyoruz. Nepotizmin hemen her hücresinde hayat bulduğu ülkemizde festivalimizin bu kirliliğin parçası olmamasını bekliyoruz. Festivalimiz iç içe geçmiş ilişkilerin kurbanı edilemez!  AAKFF’nin tarihteki saygınlığına gölge düşüren yukarıda saydığımız konuların aydınlatılmasını talep ediyoruz."

Öne Çıkanlar