Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray taraftarları arasında şu dönem ‘Hangimizin hocası önce gider’ tartışması var... Zirve her hafta değişiyor.

Derbi galibiyeti Yanal’a vakit kazandırdı. Avcı ilk yılı olmasının avantajını cömertçe harcıyor... Çifte şampiyonluk sonrası kadro mimarlığı ve aldığı sonuçlarla

Terim zirveyi sağlamlaştırıyor!

Geçmişin büyüklerinin hali bu...

Fenerbahçe Beşiktaş’ı yendi, nefes aldı. Rakibinden çok daha istekli ve kısmen iyi organize olmanın ödülüydü bu.

Daha ilk 5 dakikada Beşiktaş’ın beraberlik kokan arzusu Fenerbahçe’yi diriltti. Sarı Lacivertliler karşılaşma boyunca üstündüler... Ozan, Kruse ve her zamanki gibi Vedat takımın lideriydiler... Ancak bu durum aslında 2 takımın da kötü olduğu gerçeğini değiştirmez... 

Acemiler mangası 2 takımdı dün akşam sahada... 

Şimdi Fenerbahçe’nin kazandığı bir maç sonrası niye kaşındığım merak edilebilir...

İzleyin tekrar maçı... Hatalı paslar, adam kaçırmalar, ıskalar ve benzer hatalar... Bu seviyede bir derbiye yakıştırıyorsanız problem yok... 

Geçelim...

Ali Koç ile dostluk ve centilmenlik adına bir sayfa hedeflenirken dün gece tribünlerdeki küfür oranı gerçekten üzücü... Fener taraftarı belli ki sonraki maçı umursamıyor, tüm stat tüm maç sövdü durdu... Kombine sahibi arkadaşlarınızla geçin temasa... İlk maça devri garantiye alın!

Küfürsüz anlarda ise Kadıköy tribünleri takımlarına iyi sahip çıkıp itici güç olmayı başardılar... Bunu görüp işin öteki yüzüne üzülmemek elde değil... 

Ülke futbolunda belki de hiçbir dönem işler bu denli çağırından çıkmamıştı... Futbolun bu kadar sevildiği bir iklimde bunların yaşanması çok üzücü... 

Ancak tabela Fenerbahçe’nin kazanıp zirveye tutunmaya çalıştığını, Beşiktaş’ın ise ciddi bir yara daha aldığını yazıyor...

Fenerbahçe’nin devre arası ciddi desteğe ihtiyacı var... Beşiktaş’ın yeni bir takıma...

Haftalardır Ersun Yanal’dan yakınan Fenerbahçe’de tribünlerin bir, ama sadece bir kısmının hocasına destek vermesi de ayrı bir inceleme konusu...