Hamile kadına elektronik kelepçe taktılar: Gece-gündüz tacize varan uygulamalarla sürekli arıyorlar

Hamile kadına elektronik kelepçe taktılar: Gece-gündüz tacize varan uygulamalarla sürekli arıyorlar
Diyarbakır’da eşi tutuklanan kendisine de elektronik kelepçe takılan 6 aylık hamile Tansu Işıklı, zorlu bir hamilelik geçirdiğini belirterek, elektronik kelepçenin çıkarılmasını istedi.

Mezopotamya Ekoloji Derneği aktivisti Vahap Işıklı, "örgüte üye olmak" gerekçesiyle 5 Mayıs’ta tutuklandı ve Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Vahap Işıklı’nın eşi Tansu Işıklı’ya da "örgüt propagandası" nedeniyle yurt dışı yasağı ve elektronik kelepçe takılması kararıyla serbest bırakıldı. Hamilelik döneminin 6’ncı ayında olan Işıklı, 31 Mayıs’tan beri elektronik kelepçeyle yaşıyor.

Mezopotamya Ajansı’ndan Eylem Akdağ’ın haberine göre Diyarbakır merkez sınırını kapsayan dolaşım serbestliğiyle sınırlı olan elektronik kelepçeyle yaşayan Işıklı, kelepçenin sinyalinin kimi zaman çekmediğini söyleyerek, taciz boyutuna varan uygulamalara maruz kaldığını anlattı.
"Bu kelepçe takıldığından beri evin içinde olmama rağmen çekmiyor. Mutfaktan odaya olan kadarki bir mesafede bile çekmeme durumu var. Çekmeme durumu olunca da ekipler direk benim cep telefonumu arıyor. Bazen de kardeşimin telefonunu ya da eşimin akrabalarının telefonunu arayarak beni soruyorlar. Bazen günde 6-7 defa arıyorlar. Bazen gece 01.00’da bazen sabah 06.00’da arıyorlar" diyen Işıklı, şöyle devam etti: "Diyelim ki cihaz 3 saat şarjda kaldığında bunun yerini değiştirmen gerekiyormuş. Bunu gece de yapman gerekiyor yani. Bir nevi cihaza bebek muamelesi yapacaksın. Gece uyanacaksın farklı bir yere bırakacaksın. Ben bazen gece uyanıyorum yanı başımda pencere kenarına bırakıyorum. Beni arayıp, ‘Şu anda çekmiyor başka bir yere geçebilir misiniz?’ diyorlar. Gece saat 02.00’da ben nereye geçebilirim ki? Veya adliyeye gidiyorum, ‘Adliyede pencereye çıkabilir misiniz?’ diyorlar. Adliyede pencere yok, yaptıkları taciz boyutuna varan uygulamalar."

'EŞİM KAPALI, BEN AÇIK CEZAEVİNDEYİM'

Türkiye’de insanların birçok adaletsizliğe ve hukuksuzluğa uğradıklarını dile getiren Işıklı, "Özellikle de kadın olarak bu haksızlıkları yaşıyoruz. Kelepçe ayağımda görünür biçimde ise bir günde en az 10 kişi bana ‘Neden bunu taktınız?’ diye soruyor. İnsanlar bana bu kelepçeyi sorduklarında şunu söylüyorum, ‘Eşimi cezaevine bıraktılar, beni de dışarıda açık cezaevine bıraktılar.’ Türkiye’nin her şeyi böyle ayaklar altındayken sadece düşüncesini açıklamak isteyen ya da haykırmak isteyen insanları yakalayabildiklerini düşünüyorlar. Yakalayamadıklarını da dışarıda bu şekilde kelepçeliyorlar. Bu kelepçe ayağımda olduğu için çok dışarı çıkmama taraftarıyım. İnsanların tuhaf bakışları var bana karşı. Bu açıdan rencide edici bir alet olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

'ZORLU BİR HAMİLELİK GEÇİRİYORUM, KELEPÇENİN ÇIKARILMASINI İSTİYORUM'

Adli kontrolün imza ya da farklı uygulamalarla yapılabileceğini talep eden Işıklı, "Bunu farklı bir şekilde uygulayabilirlerdi. İmzaya çevirebilirlerdi. Ben şu an 6 aylık hamileyim. Bir yere gidebilecek halde değilim. Eşim tutuklandı, 7’nci aydan sonra da hamilelikte yolculuk yapmak çok riskli. Bu durum beni çok etkiledi. Böyle bir yasağım olmasaydı en azından bu ay içerisinde kendisini ziyaret edebilme şansım olurdu. Talebim için bir sürü resmi işlem yapmam lazım. Hamilelik sürecim çok zor geçiyor, hem bedensel hem de ruhsal olarak zorlanıyorum. Bu yüzden bu aletin çıkarılmasını talep ediyorum" dedi.

Öne Çıkanlar