Silivri Cezaevi'nde işkence iddiaları: 'Adalet Bakanlığı ile birlikte örtbas ediliyor'

Silivri Cezaevi'nde işkence iddiaları: 'Adalet Bakanlığı ile birlikte örtbas ediliyor'
HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, 19 yaşında cezaevine konulan askeri öğrencilerin haksız yere 'darbeci' damgası yediğini, üstüne cezaevinde işkence gördüklerini anlattı.

ARTI GERÇEK- HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Silivri Cezaevi'ndeki işkence iddialarını Artı TV canlı yayınına bağlanıp değerlendirdi. Silivri Cezaevi'ndeki askeri öğrencilere işkence edildiğini söyleyen Gergerlioğlu, "Bize güya işte 'yargı reformu' diyorlar, 'adalet gelmezse kıyamet kopsun' diyorlar. Bunlarla mı reform yapacaklar? Eğer ki, yargı reformu diyorlarsa adım atsınlar. İlk adım, bu çocuğu döven görevlilerin cezalandırılması şeklinde olmalıdır. Yargı reformundaki samimiyetlerinin ilk ölçüsünü görelim," dedi. 

Gergerlioğlu, "Askeri öğrenciler zaten büyük bir vicdan yarası. Yüzlerce askeri öğrenci, darbeye karışmadıkları apaçık belliyken acımasızca müebbet hapse mahkum edildi," diye başladığı konuşmasında yaşanan son işkence olayını anlattı:

'ZATEN HAYATLARI KARARTILMIŞ ÖĞRENCİLER, 7 KİŞİLİK KOĞUŞLARDA 45 KİŞİ KALIYORLAR'

"Son derece kötü koşullarda ve Covid'in yayıldığı bir ortamda, bu gencecik pırlanta gibi öğrenciler, zeki öğrenciler maalesef çürütülüyor. Bununla da kalınmıyor, dün duyduğumuz bir olay gerçekten çok üzücüydü. Muhammet Ali Taş isimli bir askeri öğrencinin, koğuşta tartışma yaptığı için başmemur Ramazan Kuyucu ve dört infaz koruma memuruyla birlikye dövülmesi hadisesi. Şiddetli bir şekilde dövülmüş ve bayılmış sonunda. Sürüklenerek süngerli odaya götürülmüş. Süngerli oda pislik içindeymiş ve orada 2-3 saat tutulduktan sonra oradan çıkarılarak, başı, boynu öne eğdirilerek başka bir bölüme götürülmüş. Daha sonra biz bunu haber aldık ve sosyal medyada duyurulmasına yardımcı olduk. Avukatı ziyaret etti ve oldukça kötü bir şekilde darp edildiğini gördü. Sol gözünün altından sol kulağının arkasına kadar morarma olduğunu, sürüklemeden dolayı kolunda tahrişler olduğunu söyledi. 19 yaşında hapse girmiş bir genç öğrenci, 5 yıldır bu zindanlarda yaşıyor, 5 yıldır büyük çileler çekiyor ve şu anda da maalesef darplara uğruyor. Zaten cezaevlerindeki bu darp hadiseleri bizim yakından takip ettiğimiz hadiseler. Maalesef 2020 yılında daha da artarak devam eden darplar var, ihlaller var. Cezaevlerinde yönetim keyfine bırakılmış durumda. Düşünün, birilerinden hazzetmiyorsanız fırsatını bulup o kişiyi darp edebiliyorsunuz. Biz bunun üzerine aileyle görüştük, aile başvurdu bize. Soru önergesi verdik hemen Adalet Bakanlığı'na. Ama maalesef çoğunda biliyoruz ki cezaevleri yönetimi ve Adalet Bakanlığı eliyle bu ihlaller örtbas ediliyor, sümen altı ediliyor. İnanılmaz bir durum, çok üzücü bir durum. Zaten hukukun olmadığı bir ortamdayız ve bu ağır ihlallerde de bakıyoruz ki ellerinden geldiği kadar tüm bu ihlalleri örtbas etmeye çalışıyorlar, zamana yaıyorlar, 'bakarız, ederiz' diyorlar. Sonuçta bu öğrenciler gencecik yaşlarında zulmen cezaevine girmiş durumdalar. Hayatları karartılmış, müebbet hapis almışlar ve içeride 7 kişilikyerde 45 kişi kalıyorlar. Cezaevi yönetimi bununla da kalmıyor, bir de üstüne bu çocukları darp ediyor. Olacak şey değil. Biz bunu çok büyük bir üzüntüyle karşıladık. Ben TBMM'de bu konuda, millletin bir ferdinin uğradığı bu zulüm karşısında elimden geleni yapacağım, bunlar bizim evlatlarımız. Bu çocukları hayatın bile dışına itmaye çalışan bu zalim anlayışa karşı elimizden geleni yapacağız ve soru önergelerimizle bu konunun sonuna kadar peşinde olacağımızı belirtiyorum."

'BAKANIN YÜZÜNE 'SİZ DE HEP BERABER BİR SUÇ ORTAKLIĞI MI YAPIYORSUNUZ' DEDİM'

Hükümetin "yargı reformu" söylemlerini de eleştiren Gergerlioğlu, Şunları kaydetti:

"Zaten şu anda bu öğrencilerin yargı kararları Yargıtay'da, aileler diken üstünde, büyük bir stres içinde bekliyorlar. Eğer Yargıtay'da onanırsa bu gencecik yüzlerce çocuk, tek kurşun bile sıkmamış çocuklar, 'darbeci' olarak hayatlarının sonuna kadar cezaevinde kalmaya mahkum edilecekler. Bu korkunç bir karar olacak. Biz Yargıtay'ın bu kararı bozması gerektiğini uzun süredir söylüyoruz. Askeri öğrenci aileleri, gerçekten takip ediyorum, kendilerini paralıyorlar, perişan durumdalar, çok üzgünler çünkü inanılmaz ağır,zalimce bir kararla karşı karşıyalar. Biricik evlatları zindanda, hem Covid ortamında hasta oluyorlar, psikolojik sıkıntılar yaşayan, hasteneye kaldırılanları var, artık üstüne bir de acımasızca böyle başmemurlar tarafından darp edilen insanlar var. Biz Adalet Bakanlığı'nı göreve çağırıyoruz. Abdülhamt Gül'e sesleniyorum buradan, 'bu ne rezalattir diyorum.' Bize güya işte 'yargı reformu' diyorlar, 'adalet gelmezse kıyamet kopsun' diyorlar. Bunlarla mı reform yapacaklar? Sayın Abdülhamit Gül'e sormak isterim, bu nasıl anlayıştır? Ben kendisinin yüzüne de defalarca söyledim, 'Bakın cezaevlerindeki ihlaller örtbas ediliyor, sayın bakan' dedim, 'haberiniz mi yok? Siz de hep beraber bir suç ortaklığı mı yapıyorsunuz?' dedim ama değişen bir şey yok. Eğer ki, yargı reformu diyorlarsa adım atsınlar. İlk adım, bu çocuğu döven görevlilerin cezalandırılması şeklinde olmalıdır. Yargı reformundaki samimiyetlerinin ilk ölçüsünü görelim." 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar