Öğretmenler şiddete ve itibarsızlaştırmaya karşı sokağa çıktı

Ankara'da, meslektaşlarının silahla öldürülmesinin ardından iş bırakan öğretmenler, MEB önünden Meclis'e yürüdü. İstanbul'da da meslek örgütleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şiddet ve itibarsızlaştırma politikaları’nı protesto etti.

Artı Gerçek - İstanbul'da eğitim sendikaları, bir öğrenci tarafından öldürülen İbrahim Okutgan için Beyazıt’ta buluştu. ‘Öğretmenlere yönelik şiddet ve itibarsızlaştırma politikaları’nı protesto eden meslek örgütleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüdü. Yine Ankara'da da öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı önünden Meclis'e yürüdü.

İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan’ın, 17 yaşındaki lise öğrencisi Y.K. tarafından silahlı saldırıya uğrayarakölmesinin ardından, eğitim sendikaları, öğretmenlere iş bırakma çağrısı yaptı.

OKULLAR BOŞ KALDI

Bugün Kartal'da bulunan Medine Tayfur Sökmen İlkokulu ve TOKİ Şehit Mustafa Kartal Ortaokulu grev nedeniyle boş kaldı. Öğretmenlerinin okula gelmeyeceğini haber alan veliler, öğrencilerini okula göndermedi. Greve katılmayan öğretmenlerin öğrencileri ise okula geldi.

istanbul-istanbulda-ogretmenler-dersle-51793-3.jpg

Sadece bir öğrenciyle okula gelen servis şoförü Adem Ayka, "Grev olduğunu söylediler, müdür beyin öldürülmesinden dolayı. Öğretmenlerimizin bir tepki grevi olacağını söylediler. O yüzden de bir tane öğrenci ile geldim. Öğrenci gelmedi. Normalde kapasitemize göre alıyorduk 15 öğrencimiz vardı. Ama bugün bir tane öğrenciyle geldik, dersler boş geçecek diye. Gruplardan yazdılar, 'Gelmiyoruz' diye" dedi.

istanbul-istanbulda-ogretmenler-dersle-51793-4.jpg

Öğrencisini okula getiren bir veli de, "Öğretmen geldi diye bir duyum aldım ama. Sendikaya bağlı öğretmenler bıraktı diye biliyorum. Sendikaya bağlı olmayan öğretmenler gelmek zorunda kaldı" diye konuştu.

whatsapp-image-2024-05-10-at-10-50-43.jpeg

MESLEK ÖRGÜTLERİ İBRAHİM OKUTGAN İÇİN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’NE YÜRÜYOR

‘Eğitimde şiddete hayır’ şiarıyla bir araya gelen meslek örgütleri, ‘Öğretmenlere yönelik şiddet ve itibarsızlaştırma politikaları’nı protesto etmek için Beyazıt tramvay durağında buluşarak İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüyor.

Eylem için toplanan kitle, “Okulda ölmek istemiyoruz”, “Susma haykır eğitimde şiddete hayır”, “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Türkiye’nin birçok ilinde protesto eylemleri yapan eğitimcilerin İstanbul durağındaki yürüyüşü “Laik, bilimsel, anadilde eğitim”, “Şiddete ceza eğitimci ye güvence” sloganlarıyla başladı.

'ÖĞRETMENLER BURADA, BAKAN NEREDE?'

Yoldan geçen birçok kişi de alkışlarla eğitimcilerin eylemini destekledi. Eğitimciler İstanbul’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne “öğretmenler burada, bakan nerede?” sloganıyla geldi.

Meslek örgütleri adına ortak açıklamayı KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosu okudu. Tosu, Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun okullarda eğitimcileri şiddetin hedefi haline getirdiğini belirtti. Açıklamadan öne çıkanlar şöyle:

whatsapp-gorsel-2024-05-10-saat-12-49-54-8e1d3952.jpg

‘YAŞANANLAR NE ÖFKE KRİZİ NE DE FAİLİN UYRUĞU İLE İLGİLİDİR’

“Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir. Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.

‘CİNAYETİN ARKASINDAKİ ZİHNİYET BİZLERİ HEDEF HALİNE GETİRENLERDİR’

Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. ‘Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.’

Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.

EĞİTİMCİLERDEN BAKANA SORULAR

Meslek örgütleri, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e şu soruları yöneltti:

• Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor?

• İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz?”

LİYAKATSİZ ATAMALARA VE DAHA ÖNCE YAŞANAN CİNAYETLERE DİKKAT ÇEKİLDİ

Daha önce yaşanan öğretmen cinayetleri hatırlatan Hüseyin Tosu konuşmasında liyakatsiz atamalara ve öğretmenlere yönelik oluşturulan algıya dikkat çekti:
Bu son bu cinayetin de azmettiricileri; öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır.

- Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler; liyakatsiz şekilde atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülki amirlerdir. Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir. Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardırkulak tıkamakta ısrar edenlerdir.

-Bizleri hedef haline getirenler; her fırsatta emeğimizi küçümseyenler, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır.
Bugün eğitim emekçilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması işte bunların eseridir. Bunun için atılmasıgereken ilk adım bu zihniyetin kökten değişmesidir.

‘MEB GÖREVE ÇAĞRILDI’

• Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.

• Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.

• Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasasıçıkarılmalıdır.

• Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır.

‘CAYDIRCI CEZALAR VERİLMELİ

• Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır.

• Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır.

• Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.

‘MÜFREDAT YENİNDE. HAZIRLANMALI’

• İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır.

Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bireğitim sistemini kabul etmiyoruz.”

whatsapp-gorsel-2024-05-10-saat-13-09-51-0495c420.jpg

Basın açıklamasının ardından eylem “Bakan istifa” sloganıyla bitirildi

ANKARA'DA ÖĞRETMENLER MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NDAN MECLİS'E YÜRÜDÜ

İstanbul’da okul müdürü Oktugan’ın silahlı saldırıda katledilmesine tepkiler Ankara'da da sürüyor. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya gelen binlerce öğretmen Meclis’e yürüdü. .

"Eğitimde Şiddete Dur De" pankartını açıldığı yürüyüşte sık "Bakan istifa", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Yaşasın öğretmen dayanışması", "Öğretmen burada bakan nerede?" sloganları attı.

Öğretmenler, görev başında hayatını kaybeden meslektaşları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

'CAN KORKUSU İLE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ'

Yapılan ortak açıklamada cinayetin arkasındaki zihniyetin kendilerini tehdit edenler olduğu belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Öğretmenlere yapılan saldırı gelece yapılan saldırıdır. Okullarımızdaki güvenlik açığını canımızla mı ödeyelim? Bu suçun azmettiricileri olduğunu biliyor ve onları çok iyi tanıyoruz. Bu cinayetin sebebi itibarsızlaştırmadır. Her fırsatta bizlerin aşağılamaya çalışan siyasi iktidardır. Okullarda şiddetti körükleyenler, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır. Milletim Bakanlığı acilen şiddetin önüne geçmelidir. Okullardaki şiddetin önlenmesi için eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır. Ve bu yasa sendikalarla yapılmalıdır."

"Siz gelene kadar sorun müfredatta değil, sizin zihniyetinizde" denilen açıklamada, "Artık yeter can korkusu ile yaşamak istemiyoruz" denildi.

'BAKANA KANLI ÖNLÜK GÖNDERECEĞİZ'

Hürriyetçi Eğitim Sen Genel başkanı Levent Kuloğlu'da, öldürülen meslektaşları için kınama yayınlayan Milli Eğitim Bakanı'nı eleştirdi. Kendilerine dağıtılan beyaz önlüklerin şiddeti ve kurşunları durdurmadığını belirten Kuloğlu, pazartesi günü Milli Eğitim Bakanı'na kanlı önlük göndereceklerini söyledi ve şöyle konuştu:

Çok geç kaldın bakan. Biz sendikayız, eylem yaparız, iş bırakırız. Sen icra makamısın, senin işin kanun çıkarmak. Senin işin öğrencileri ve çalışanları korumak. "Sayın bakan, öğretmenler gününde öğretmenlerimize beyaz önlük dağıtacaksınız. Bu önlük bizim, itibarımızı geri getirmez. Bizim uğrayacağımız şiddeti engellemez. Bizi öldürülmekten, kurşunlarda korumaz" demiştim. İşte bugün sizin dağıttığınız kanlı önlükle buradayız. Pazartesi günü de bu önlüğü Milli Eğitim Bakanına hatıra olsun diye göndereceğiz. Bu önlük işe yaramadı, biz de öğretmenler gününde bütün öğretmenlere çelik yelek mi dağıtalım?"

Ankara'da öğretmenlerin eylemi açıklamaların ardından sona erdi.

Öne Çıkanlar