Çorlu Tren Katliamı davasında altı yıl sonra karar çıktı: 'Karardan memnunuz ama yetmez'

25 kişinin öldüğü Çorlu Tren Katliamı davasında karar çıktı. 4 sanık beraat ederken, dokuz sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi, dört kişi tutuklandı. Avukat ve aileler "Karardan memnunuz ama yetmez" dedi.

Artı Gerçek - Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018’de meydana gelen ve yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 328 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili davada 4 sanık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan, 5 sanık hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan hapis cezası verildi. 4 sanık ise beraat etti. Dönemin (TCDD) 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu 17 yıl 6 ay, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt 16 yıl 3 ay, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat 13 yıl 9 ay ve TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan 15 yıl hapis cezasına çarptırılıp haklarında tutuklama kararı verildi.

Tren faciasına ilişkin yargılama, Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Çorlu Halk Eğitim Merkezinde yapıldı. Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çorlu'da yakınlarını kaybeden aileler, hukukçular ve birçok siyasi parti temsilcisi katıldı. Duruşma arasında gelen belgeler okundu. Son sözü sorulan sanıklar, ekleyecek bir şeyleri olmadıklarını, suçsuz olduklarını belirterek beraatlarını talep etti.

4 SANIK HAKKINDA BİLİNÇLİ TAKSİR"DEN HAPİS CEZASI VE TUTUKLAMA KARARI

Verilen aranın ardından Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı. Dönemin (TCDD) 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu hakkında, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 17 yıl 6 ay, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 16 yıl 3 ay, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 13 yıl 9 ay, TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan da aynı suçtan, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca hükümle birlikte tutuklanmalarına karar verildi.

5 SANIK HAKKINDA 'TAKSİRLE ÖLÜME VE YARALANMAYA SEBEP OLMA' SUÇUNDAN HAPİS CEZASI

Tevfik Baran Önder hakkında, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 10 yıl, Deniz Parla, Kubilay Başkaya, Levent Muammer Meriçli, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 9’ar yıl 2’şer ay, Nizamettin Aras’ın aynı suçtan 8 yıl 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına hükmetti. Mahkeme bu sanıklar hakkında adli kontrol şartları uygulanmasına karar verdi.

DÖRT SANIK HAKKINDA BERAAT KARARI

Mahkeme heyeti, Celaleddin Çabuk, Çetin Yıldırım, Burhan Ortancıl ve Levent Kaytan’ ın da beraatlarına karar verdi.

Davada dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın, Taşımacılık Müdürü Veysi Kurt yargılanmadı.

13 sanıklı davanın şubat ayında görülen son duruşmasında karar çıkması beklenirken, sanıkların son savunmasının alınmadığı gerekçesiyle duruşma 25 Nisan'a ertelenmişti.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA: KARARDAN MEMNUNUZ AMA YETMEZ

Duruşma sonrası açıklama yapan avukat "TCDD genel müdürlüğüne gidecek olan basamağı çıkmış olduk. Altı yılın sonunda ailelerin yüreklerine bir nebze olsun su serpen bu karar için şimdilik birinci basamak tamamlandı diyebiliriz" dedi.

Avukat Deniz Özen ise, "Türkiye tarihinde belki de ilk kez, kamu görevlilerinin aldıkları cezalar açısından önemli bir karar. Karardan memnunuz ama yetmez. Bu yargılama başından beri eksik bir yargılamaydı. Bu karara rağmen hala eksik bir yargılama. TCDD’yi bu hale getiren özelleştirme politikalarının mimarları yargılanmadığı sürece, bu yargılama eksik kalmaya devam edecek" dedi.

'DAVA BİTMEDİ, DERİN BİR NEFES ALDI'

zehra-bilgin.jpg

Çorlu Tren Katliamı'nda kızı, iki kardeşi ve yeğenini kaybeden Zehra Bilgin de ifadeleri kullandı: Dava bitmedi, derin bir nefes aldı. Bu akşam çocuklarımız rahat uyusun. Üst düzey yöneticiler yargılanmadığı sürece, bu dava kapanmayacaktır.

MISRA ÖZ: İSA APAYDIN'I DA CEZAEVİNE GÖNDERMEDEN RAHAT ETMEYECEĞİZ

“Önemli olan adaletin sağlanmasıydı. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye'de artık cezasızlık politikasının bittiğini suçlu olan herkesin cezalandırılarak birtakım katliamların önüne geçilmesini istiyoruz. Toplumsal cinayetler politiktir. Biz ne yazık ki 6 yıldır çok büyük emek verdik bu mücadeleye. Ama bugün bitmiyor. Evet bugün 4 sanığın tutuklanmasına şahit olduk yüreğimize su serpildi. Bu dava burada bitmez. Biz İsa Apaydın'ın peşindeyiz. Biz genel müdür yardımcısı Ali İhsan Uygun'un peşindeyiz. Biz diğer bürokratları, dönemin Ulaştırma Bakanı olup bizi bir kere bile dinlemeyen ama milletvekili olup TBMM'nin koltuklarında oturup maaş alan hatta yetmeyip tekrar parantez içinde 35 kamu ihalesi alıp parasına para katan İsa Apaydın'ı da bu karar gibi bir kararla cezaevine göndermeden rahat etmeyeceğiz. Çok büyük bir mücadelenin başlangıcındayız umarım bundan sonra birlik olarak daha da güçlü bir biçimde herkese sorumlulara çanak tutanlara en başta bu ülkeyi bu hale getirenlere hesap sorarız.”

'BAKTIĞIM HER YERDE CAN ATALAY'I GÖRÜYORUM'

Yakının kayneden bir kadın da “Avukatımız Can Atalay yanımızda değil. Baktığım her yerde Can Atalay’ı görüyorum. Onu bir an önce yanımızda görmek istiyoruz" dedi. Çorlu davası sonrası kolu trenin altında kalan bir kadın konuştu: “Bugün rayların biraz üzerine çıkan adalete çok sevinçliyim” dedi.

ÖZGÜR ÖZEL: ÇORLU DAVASI HEPİMİZE UMUT OLMUŞTUR

ozgur-ozel.jpg

"Bugün burada belki de ilk kez kamu görevlilerin ceza alıp tutuklandığı 22 yıldır yerleştirilmiş cezasızlık kültürünün ilk kez geriletildiği ülkeyi yönetenlerin benim bürokratıma kamu görevlime dokundurtmam çünkü verdiğim kanunsuz emirleri onlar uyguluyor onlar yargılanırsa bundan sonra sözümü dinlemezler mantığıyla hiçbirini feda etmeyenlerin bugün halkın göstermiş olduğu büyük dirayet ve halkın göstermiş olduğu büyük dayanışma sonucunda geri adım attıklarını görüyoruz.

Aslında kendileri adına utanç değil hukuk adına küçük ama Türkiye'deki mücadelelerin tümü için büyük bir adıma katkı sağladılar. Ben olası kast taksir bilinçli taksir tartışmalarını kıymetli hukukçularına bırakıyorum. Ama bildiğimiz bir şey var sadece bölge müdürlüklerindeki cezalandırmalar ilk adımdır ama yeterli değildir. Bundan sonra hepimize düşen istinaf ve yargıtay aşamasını titizlikle, dikkatle, inatla takip etmektir. Buradaki kazanımın üst aşamalarda aşındırılmasına, geri gitmesine asla izin vermeyeceğiz. Sözümüze değer veren herkese şunu söylüyoruz. Bir olay çıktığında hep beraber ağlıyoruz. Önemli büyük sözler söylüyoruz, "Unutursak yüreğimiz kurusun" diyoruz önemli. Ama süreci takip etmek son ana kadar ilk günkü öfkeyi, acıyı unutmadan takip etmek önemlidir. Devlet Demiryollarının genel müdürleri ve oradaki genel müdürü, yardımcıları ve tüm sorumluların yargılanması gerekmektedir. Siyasi sorumluluk asla unutulmamalıdır. Seçim öncesi hızla yetişsin faaliyete geçsin seçim vaadimiz yerine gelsin diye kanunsuz emir verenlerin acele hakları devreye alanların, bir başka seçim öncesi aman kesintiye uğramasın diye bakım onarım meselesinin aksatılmasına yönelik siyasi talimat verenlerin hesap verdiği günler gelmeden Çorlu için tam adalet sağlandı diyemeyiz ama Çorlu davası hepimize umut olmuştur."


DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA: CHP LİDERİ DE DAVAYI TAKİP ETTİ

Duruşma öncesinde aileler, Çorlu Santral önünde bir araya gelerek duruşmanın yapılacağı Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kadar yürüyüş yaptı.

Aileler, yürüyüş sırasında, faciada yaşamını yitirenlerin resimlerinin yer aldığı “Adalet istiyoruz” yazılı pankartla “Hak, hukuk, adalet; kaza değil, cinayet”, “Çorlu’nun hesabı sorulacak” ve “Gün gelecek, devran dönecek. Katiller halka hesap verecek” sloganları attı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen, Gül Çiftçi, Suat Özçağdaş, Zeliha Aksaz Şahbaz, İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun, Nurten Yontar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ile çok sayıda siyasi parti, kurum ve dernek temsilcisi de yürüyüşe katıldı.

ÖZEL: BU İŞ BURADA BİTMEZ

Yürüyüş öncesinde açıklama yapan Özgür Özel, davanın bir önceki duruşmasını da takip ettiklerini vurgulayarak “Böyle olaylarda ilk günden son güne aynı dirençte olmak lazım. Ailelerin, annelerin, kardeşlerin, çocukların, direnci bütün mağdur ve mazlumlara örnek olsun. Çorlu’daki direnci dikkatle takip ediyoruz. Son sözüm şudur. Biz burada geçen sefer söylemiştik; çok daha kararlı, çok daha güçlü ve kalabalık geleceğiz diye. Bunu sağlayan halkın iradesi, bir başkası değil. 31 Mart’ta her türlü adaletsizliğe dur dediler. Bundan sonra da burada olacağız. Geçen sefer kararı yerel seçimlerden sonraya bırakanlar, bugün bir kere daha düşünsünler. O günkü gibi niyetlendikleri kötü bir karar ya da yeni oyunlar; 31 Mart’ta nasıl millet bu annelerin yanında durduysa bundan sonra da durmaya devam edecek. Ölenleri suçlu, suçluları masum gösteren bir karara kimse yeltenmesin. Bu iş burada bitmez. Bu tip kararları alanları, yani tren kazasında ölmüş 3-5 yaşındaki küçücük yavruların hakkına girenlerin peşini bırakmam namussuzum.”

MISRA ÖZ: BAŞKA CANLAR ÖLMESİN, BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ

Kazada eski eşi Hakan Sel ile oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz de adalet talebini yineleyerek “Bugün gerçek sorumlular ve ihmale sebep olan kararları verenler burada değiller ama içeride sorumlu olan kişiler var. Onların ceza alıp tutuklanması için ve bu cezasızlık politikasının bitmesi için davanın peşindeyiz. Şimdi hep birlikte adliyeye doğru Çorlu için adalet diyerek yola çıkacağız. Başka canlar ölmesin. Biz başka bir şey istemiyoruz” dedi. Çorlu kazasında yakınlarını kaybeden diğer aileler ve hukukçular da "Adalet rayların altında kalmasın" dedi, adalet taleplerini yineledi.

NE OLMUŞTU?

corlu3.jpg

İstanbul Halkalı'dan Edirne Uzunköprü'ye giden "hızlandırılmış" tren, 8 Temmuz 2018'de Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar'da devrildi. Kazada yedisi çocuk 25 kişi öldü, 328 kişi de yaralandı.

Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunan TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14'üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü'nde müdür olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği'nde çalışan Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği'nde Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) bünyesinde çalışan ve Mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında 'taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.

Daha sonra sanık sayısı 13'e çıkmış; davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını veren savcı, kaza itibarıyla TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü'nde görevde olan Bölge Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt ve Yol Bakım Şefi Özkan Polat'ın "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan cezalandırılmalarını ve tutuklanmalarını talep etmişti.

Savcı, TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, 1. Bölge Müdür Yardımcısı Levent Muammer Meriçli, Üstyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, Yol Kontrolörü Burhan Ortancıl, Mühendis Deniz Parlak, Kubilay Başkaya, Yüksek Mühendis Tevfik Baran Önder'in ise "basit taksir" suçundan cezalandırılmalarını istemişti.

Yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları ise mütalaaya itiraz ederek TCDD üst yöneticileri ve Ulaştırma Bakanlığı'nın da yargılamaya dahil edilmesini istiyor.

Ailelerin avukatları, "sonucu engellemek yönünde bir eylemleri olmadığı için" mevcut sanıkların "olası kast" yönünden ceza almaları, cezada indirim yapılmaması ve üst düzey yöneticilerin de mutlaka yargılanmaları gerektiğini söylüyor.

Kazanın tek tutuklu sanığı Mümin Karasu, Kasım 2022’de tahliye edildi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.

Dosya kapsamında alınan 2018 tarihli bilirkişi raporunda Turgut Kurt ve Özkan Polat'ın yanı sıra Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım Onarım Memuru Celalettin Çubuk'un da gerekli denetim ve kontrolleri yapmadıkları gerekçesiyle asli kusurlu oldukları belirtilmişti.

Ailelerin ve avukatlarının mücadelesi sonrası, olay yerinde yeniden keşif işlemleri yapılmış ve yeni bilirkişi raporları alınmıştı.

2021 tarihli bilirkişi raporunda kaza bölgesinde yer alan menfezin hizmet ömrünü doldurduğuna işaret edilmiş, 2023 tarihli ek bilirkişi raporunda TCDD asli kusurlu bulunmuştu. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar