Akbelen’de nöbet sürüyor: Hayvanlar, bitkiler ölüyor, onların ise tüm dertleri para

Akbelen’de nöbet sürüyor: Hayvanlar, bitkiler ölüyor, onların ise tüm dertleri para
'Maden ocakları havayı kirletiyor. Evimizin pencerelerini açamıyoruz. Hayvanlarımız ölüyor, bitkilerimiz ölüyor, sağlığımız tehlike altında. Bütün dertleri para.'

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi’nde bulunan Akbelen Ormanı’nda genişletilmek istenen Linyit Maden Ocağı’na karşı bölge halkı ve yaşam savunucularının başlattığı nöbet eylemi devam ediyor. Orman kesiminin iptali için açılan iki davaya ilişkin mahkeme, "yürütmeyi durdurma" kararı verdi. Kitlesel bir açıklamayla mahkeme kararını duyuran köylüler, dün gece geç saatlere kadar kararı değerlendirerek, yeni planlamalar yaptı.

Yeni planlamada, birçok yerde mahkeme kararı olmasına rağmen şirketler eliyle doğa katliamının sürdürüldüğüne vurgu yapılarak, Akbelen'i koruma iradesiyle nöbete devam kararı alındı. Köylüler ve yaşam savunucuları, direnişin 28’inci gününde mahkeme kararı ve nöbete ilişkin konuştu.

‘TEK AMACIMIZ AĞAÇLARIN KESİLMEMESİ’

Mezopotamya Ajansı’ndan Hakan Yalçın’a konuşan köylülerden Necla Işık, tek amaçlarının ağaçların kesilmemesi olduğunu belirterek, direnişlerinin 2 yıldır kesintisiz devam ettiğini hatırlattı. Akbelen Ormanı’na yapılmak istenen maden ocağını genişletilmesine ilişkin duruma tepki göstererek, uzun bir süre hukuki mücadelesi verdiklerini aktaran Işık, hukuki sürecin uzun sürdüğünü ancak mahkeme kararının kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

‘NELER YAŞADIĞIMIZI UMURSAMIYORLAR, ONLAR İÇİN YAŞAM ÖNEMLİ DEĞİL, BÜTÜN DERTLERİ PARA’

Işık, "Doğa giderse canlı da gider" şiarıyla mücadele ettiklerini ifade ederek, "Biz daha önce de söyledik, mahkemelere, adalette güvenmek istiyorum. Bugün itibariyle yüzümüz gülüyor. Bizleri görmeyen bir siyasi iktidar ve Limak şirketi var. Neler yaşadığımızı umursamıyorlar. Onlar için yaşam önemli değil. Bütün dertleri para kazanmaktır. Bu mahkeme kararıyla Limak şirketinden bir adım öndeyiz" ifadelerini kullandı.

‘HAYVANLARIMIZ, BİTKİLERİMİZ ÖLÜYOR, SAĞLIĞIMIZ TEHLİKEDE’

Mahkeme kararları olmasına rağmen birçok yerde doğaya yönelik saldırıların olduğuna dikkat çeken Işık, bu nedenle Akbelen ve İkizköy'deki kömür madeni genişletme çalışmalarının tamamen duruncaya kadar nöbet eyleminin devam edeceğini aktardı. Işık, devamında şunları söyledi:

"Maden ocakları havayı kirletiyor. Evimizin pencerelerini açamıyoruz. Köyün içerisinde maskesiz durmanız imkansız. Hayvanlarımız ölüyor, bitkilerimiz ölüyor, sağlığımız tehlike altında. Artık madenler durdurulsun."

‘BÜTÜN ÜLKELER KÖMÜR KULLANIMINDAN VAZGEÇİYOR, BİZ NEDEN DİRENİYORUZ?’

"Bütün dünya ülkeleri yavaş yavaş kömür kullanımından vazgeçiyor, biz neden bu kadar direniyoruz? 25 yıl daha maden şirketi burayı işletme hakkını almış, bu süre içerisinde binlerce köylüyü yerinden yurdundan edecekler. Akbelen Orman’ı bizimdir, bizim kalacaktır. Nöbetimiz mahkemede kesin karar çıkmayana kadar sonlandırmayacağız."

‘MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

İkizköy Çevre Komitesi üyesi Deniz Gümüşel de insanca bir yaşam için mücadele ettiklerini yineleyerek, "İnsan onuruna yakışır bir hayatın mücadelesini bunun mahkeme tarafından karşılık bulması, kutlanacak bir durum elbette ancak bizler termik santral ve kömür madeni ocağını İkizköy’den kaldırılması için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

‘ORMANLARI KORUMAK ANAYASADA DEVLETTEN SONRA YURTTAŞIN GÖREVİ’

Gümüşel, iktidarın Akbelen üzerinden birilerini zengin etmeye çalıştığını ifade ederek, "Aslında ormanların korunması anayasaya göre devletten sonra yurttaşlara verilmiştir. Ancak şu ana kadar Orman Genel Müdürlüğü ve Tarım ve Orman Bakanlığı ormanları koruyan yaklaşımın tersine orman ekosistemini bozmaya çalışmaktadır. Biz de yurttaşlık görevimizi yaptık, anayasanın bize verdiği hak çevresinde aslında koruması gerekenlere karşı Akbelen Ormanı’nı koruduk" diye belirtti.

SANATÇI MURAT EVGİN: ARTIK ORMANLARDA OTEL VE MADEN OCAĞI GÖRMEK İSTEMİYORUZ

Dayanışma için bölgeye gelen sanatçı Murat Evgin ise İkizköy direnişini müzikle duyurmak istediğini söyleyerek, "Artık orman alanlarından oteller, binalar ya da maden ocakları görmek istemiyoruz. Doğa katliamı bir an önce durmalı. Yazarlar yazacak, sanatçılar söyleyecek, hep birlikte bu yaşanan olumsuz durumları durduracağız" ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar