Kosta Rika'da çığır açan keşif: Bilim insanları nadir bulunan bir ahtapot fidanlığı tespit etti

Artı Gerçek - ABD merkezli Schmidt Okyanus Enstitüsü Kosta Rika kıyılarında varlığı bilinen üçüncü derin deniz ahtapot fidanlığı keşfetti. Bilim insanları, derin denizde biyoçeşitliliği artıran derin deniz dağlarının keşfedildiği bölgede dişi ahtapotların bir araya gelerek yumurtalarını kuluçkaya yatırdığını ve yavruların yumurtadan çıkışına tanıklık ettiklerini duyurdu.

YENİ BİR AHTAPOT TÜRÜ DE BULUNDU

18 uluslararası bilim insanından oluşan ekip, fidanlığı okyanus yüzeyinin yaklaşık 3 kilometre altındaki düşük sıcaklığa sahip bir hidrotermal menfezde buldu. Enstitütü'den yapılan açıklamada, ayrıca yeni bir ahtapot türünün de keşfedildiği duyuruldu. Ahtapotun yeni bir Muusoctopus türü olduğuna inanıldığı belirtildi. Muusoctopus'lar mürekkep kesesi olmayan küçük ve orta büyüklükte bir tür derin deniz ahtapotu olarak biliniyor.

'OKYANUSLAR HAKKINDA ÖĞRENECEK ÇOK ŞEYİMİZ VAR'

Schmidt Okyanus Enstitüsü CEO'su Jyotika Virmani, "Kosta Rika sularında deniz yüzeyinin yaklaşık 3 kilometre altında yeni bir aktif ahtapot fidanlığının keşfi, Okyanusumuz hakkında daha öğrenecek çok şey olduğunu kanıtlıyor" dedi. Keşif, Kosta Rika kıyılarındaki korunmasız deniz dağlarının biyolojik çeşitliliğini incelemek amacıyla yapılan 19 günlük bir gezi sırasında yapıldı. Enstitü'ye göre, ahtapot türlerinin yumurtadan çıkışına tanıklık etmek, bölgenin ahtapotların gelişimi için elverişsiz olduğu fikrini çürüttü.

KORUMA ALTINA ALINIP ALINMAMASI GEREKTİĞİ TARTIŞILIYOR

Bölge, ilk olarak 2013 yılında tespit edilmişti. Başlangıçta araştırmacılar fidanlığın genç ahtapotların gelişimine uygun olmadığına ve dolayısıyla dişi ahtapotların buraya yumurtlamadığına inanıyordu. Ancak yeni bulgular bu varsayımı çürüttü. O tarihte bilim insanları, ilk kez dişi ahtapotların yumurtalarını kuluçkaya yatırmak için bir araya geldiklerine tanık olmuşlar ancak bölgenin yapısı nedeniyle embriyoların söz konusu bölgede gelişmesinin mümkün olmadığını düşünmüşlerdi. Bilim insanları şimdi deniz dağlarının okyanuslardaki biyoçeşitliliği koruma altına almak için söz konusu bölgelerin 'deniz koruma alanları' olarak belirlenmesi gerekip gerekmediğini tartışıyor. (DIŞ HABERLER)