Şeb-i Yelda

Şeb-i Yelda
Şeb-i Yelda doğayla ilgili yaşadığımız kriz üzerine düşünmek için bir fırsat. Doğadaki yerimiz üzerine bir iç gözlem ve tefekkür anı. Dünyanın hassas dengesini koruma ve muhafaza etme konusunda bir ilham.

Fen bilgisi dersinden iyi biliriz, dünyanın eksenin eğik ve güneşten uzak olmasıdır kış dönümü. Fen bilgisi dersinde öğrenememişsek üniversiteye hazırlanırken ezberletilir. 20 Aralığı 21 Aralığa bağlayan en uzun gece. Kış dönümü önemli bir gündür ama takvimlerde yeri yoktur. Takvimlerde özel günler resmi tarihe ve resmi dine göre düzenlenir. Takvim; zamanın kaydı… Zamanın kaydını iktidarlar belirlerler.

Türklerin İslamiyet öncesi Şamanist dönemlerinde Nardugan denilen kış dönümü, dünyanın birçok yerinde farklı isim ve ritüellerle kutlanır. Zerdüşt İranlılarda Yelda, Budist Çinlilerde Dongzi, Pagan İskandinavlarda Yule…

İran İslam Cumhuriyeti, Zerdüşt inancından gelen birçok geleneği yasaklamaya çalışsa da halkın kutlamasını engelleyememektedir. Geçen yıl başlayan büyük ayaklanmanın korkusuyla takvime yeniden ayar vermeye çalışması, Şeb-i Yelda adını “Misafirperverlik ve Akrabalarla Bağ Kurma Kültürünü Teşvik Etme Günü” şeklinde değiştirmek istemesi halkın tepkisiyle geri tepmiştir.

Kış dönümü, Zerdüştlük gibi doğanın kutsal olduğu birçok inançta karanlık ve soğukla mücadelenin bir simgesidir. 20 Aralık gecesi sabaha kadar uyanık kalınır. Çünkü gece karanlıktır ve kötülükleri barındırır. Gündoğumu ise iyiliği... Şafak “İyinin kötüye karşı zaferidir.”

Geleneksel Şeb-i Yelda kutlamalarında ev halkı korsinin* çevresinde toplanır. Korsinin* üstüne yorgan serilir, yiyecekler yorganın üzerine konulur. Özellikle kırmızı ve turuncu renkte yiyecekler seçilir. Zerdüştlerde kutsal olan ateşin rengidir kırmızı.

4623368.jpg

Her kültürün geceyi temsil eden sofrada olmazsa olmazı yiyecek farklıdır. İranlılarınki nar ve karpuz. Seçilen yiyecekler aynı zamanda kışın etkilerine karşı bağışıklığı güçlendirmek içindir.

Gecede şiirler okunur. Büyük şair Hafız Şiraz-i, Şeb-i Yelda’nın vazgeçilmezidir. Hafız Divanı’ndan fallar bakılır. Bir sayfa söylenir ve o sayfada bulunan beyitin anlattıkları o yılın getirecekleridir.

Hükümetlerinin baskısı sonucu, İran halkı 1980’lerden beri Batıya çok fazla göç veriyor. Bu kadim uygarlığın göçü, bireylerinin topraklarından koparılması, Şeb-i Yelda’nın takvimlerden çıkarılması gibi… Belki de bunu bir nebze engellemenin yoluydu UNESCO’nun 2022 yılında Şeb-i Yelda’yı “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili” listesine alması.

Batıya yoğun göç veren İran halkına köprü olurken, İranlı dostlarımızın bize yadigarı bu geceden öğreneceğimiz çok şey var. Şeb-i Yelda doğayla ilgili yaşadığımız kriz üzerine düşünmek için bir fırsat. Doğadaki yerimiz üzerine bir iç gözlem ve tefekkür anı. Dünyanın hassas dengesini koruma ve muhafaza etme konusunda bir ilham. Kış dönümünde günlerin yeniden uzamaya başlamasıyla Şeb-i Yelda yenilenmeyi ve dönüşümü anlatıyor...

*Korsi: Aynı zamanda masa olarak kullanılan ısıtıcı.


Meliha Yıldız: "1975’te, cinsel istismar da dâhil birçok ihmal ve olumsuzluğun yaşandığı bir evde doğdu. Kırk dört yaşına geldiğinde, bir video-röportajla yaşadığı cinsel istismarı anlattı. Bu, onun için mağdurluktan aktivistliğe giden yolculuğun başlangıcı oldu. Türkiye’de, aile içi cinsel istismarın “mağdur” tarafından anlatıldığı ilk kitap olan "Kutsal Tecrit"i 2021 yılında yazdı. İkinci kitabı Uçurum Kenarındaki Salıncaklar 2023 yılında yayınlandı. Çocuğun cinsel istismarıyla ilgili yaptığı çalışmaları https://melihayildiz.org/ sitesinde paylaşmaya devam ediyor"

Öne Çıkanlar