"Karı gibi araba sürmekmiş" makbul olan

"Karı gibi araba sürmekmiş" makbul olan
AB trafik güvenliği raporuna göre trafikteki herkesin kadın sürücüler gibi hareket ettiği durumda kazaların % 20 oranında azalması mümkün. Yani aşağıladığınız, erkekler kadar sürüş deneyimi olmayan kadınlar, trafik güvenliğinde erkeklerden daha iyi.

Meliha Yıldız


Demolition Derby (Yıkım Derbisi) Amerika’da yapılan bir spor müsabakası. Sürücülerin araçlarıyla birbirlerine çarparak, yarışmacıları oyun dışında bırakmaya çalıştığı bir müsabaka. Lunaparklardan bildiğimiz çarpışan otoların, gerçek ve yetişkin versiyonu. ‘Yıkım Müsabakası’ tehlikeli bir spor. Çarpışmalar sırasında sürücülerin az hasar alması için birçok önlem alınmış ancak sürücüler ağır şekilde yaralanabiliyor.

Arabaların kudretiyle özdeşleşmenin, arabayı bir hınç objesi olarak nesneleştirmenin aracı ‘Yıkım Müsabakaları’.*

Arabanın kudretiyle özdeşleşme… Beygirden (at-avrat-silah), beygir gücüne geçiş… Erkekliğin uzantısı otomobiller… Otomobil ne kadar lüks ise erkek o kadar güçlü. Trafikte ne kadar hız yaparsa, ne kadar kural tanımazsa, ne kadar riskli hareket ederse erkek o kadar erkek.

Sonuç yılda 1,3 milyon ölü, 20-50 milyon yaralı ve sakat insan.

Ölümlerin dörtte üçü 25 yaş altındaki erkekler.

Testosteron seviyemizin trafikte başımıza açtığı işler…

“Birçoğunun geri park yapmakta zorlanmasının sebebi testosteron eksikliğidir.” Ekşi sözlük yazarlarından birinin yorumu. Ekşi sözlükte ve facebook sayfalarında kadınların araba kullanmamaları gerektiğiyle ilgili binlerce yorum var.

"Trafik erkek beynine göre akar. Nedir bu erkek beyni dediğimiz şey? Hızlı düşünürsün, risk alırsın, ani ve çevik hareket edersin. Keza savaş da aynı mantığa göre yapılır. Kadın ağır düşünür, riske girmez, garantici ve detaycıdır. Gerekirse tehlike dozu düşük bir manevra yapıp şerit değiştirmektense, yarım saat boyunca bir kamyonun ya da otobüsün peşinde peyk gibi dolanır. Kadın arabayı kadın gibi kullanır, başka türlüsü elinden gelmez.”

KADINLARIN ZORLANMASININ NEDENİ, ERKEK KURALSIZLIĞI

Bütün araştırmalar gösteriyor; hız, riskli hareketler ve kuralsızlık trafik kazalarının ilk sebepleri. Ama erkekler bu kuralsızlık içinde bir düzen geliştirmişler. Kadınların trafikte zorlanmalarının sebebi bu kuralsızlığa uyum sağlayamamaları. Gerçi uyum sağlayıp erkekler gibi hareket eden kadınlar da var.

Erkek sürücülerin bu söylemleri internet ortamıyla sınırlı kalmıyor. Kadın sürücüler trafikte her gün bu yaklaşımla karşılaşıyor. Bunu görmeniz için kafanızı çevirip yandaki arabanın erkek sürücüsüne bakmanız yeterli.

Trafikte bir erkeğe yapılamayan hareket size rahatlıkla yapılabilir. Arabanızın camı tıklatılabilir. Arabalarının camı indirilip küfür edilebilir. Hatta sırf kadın olduğunuz için özellikle sıkıştırılıp taciz edilirsiniz. Kadınların direksiyon hakimiyetinin sizden daha iyi olmadığını bildiğiniz halde. Arka koltukta bir çocuk olduğu halde.

Erkeklerin bu öfkesinin, tahammülsüzlüğünün en önemli nedeni kadınların iyi sürücü olmamaları değil tabi ki. Yaşlı sürücülerde trafikte çok risk yaratıyorlar ama her gün twitterda yaşlılar trafiğe çıkmasın şeklinde paylaşımlar yapmıyorlar.

“Kadınlar trafiğe çıkmasın”, “kadınlar gece dışarı çıkmasın”, “kadınlar çalışmak için evden çıkmasın”. Kadınlar…Kadınlar…

Araştırmaların gösterdiği her ne kadar kadınlar otomobille geç tanışmış ve erkeklere göre daha az sürüş pratiği olsa da trafikte erkeklerden daha az risk yarattıkları. Birçok araştırma ölümcül trafik kazalarını erkeklerin yaptığını gösteriyor. Trafik güvenliği açısından kadınlar erkeklerden daha iyi sürücü. AB trafik güvenliği raporuna göre trafikteki herkesin kadın sürücüler gibi hareket ettiği durumda kazaların % 20 oranında azalması mümkün.

“Karı gibi sinyal verme” diyerek aşağıladığınız, erkekler kadar sürüş deneyimi olmayan kadınlar, trafik güvenliğine bakıldığında erkeklerden daha iyi durumdalar. Yani araştırmalara göre karı gibi sürmekmiş makbul olan.

*Kenan Erçel/Birikim Dergisi


Meliha Yıldız: 1975’te, cinsel istismar da dâhil birçok ihmal ve olumsuzluğun yaşandığı bir evde doğdu. Kırk dört yaşına geldiğinde, bir video-röportajla yaşadığı cinsel istismarı anlattı, bu onun için mağdurluktan aktivistliğe giden yolculuğun başlangıcı oldu. Türkiye’de, aile içi cinsel istismarın “mağdur” tarafından anlatıldığı ilk kitap olan Kutsal Tecrit’i 2021 yılında yazdı. Çocuğun cinsel istismarıyla ilgili yaptığı çalışmaları https://melihayildiz.org/ sitesinde paylaşmaya devam ediyor.

Öne Çıkanlar