Eşiğin felsefesi

Eşiğin felsefesi
"Her seferinde kendini bulmamak için didindiğin şu eşik, yalnız ağrınla teşhis edilebilecek beninin yegane yazgısı değil de ne? çünkü hem başlangıç hem bitiş o, çünkü her sancı bir gitme sancısı ve varma hep bir gidişe..."

Bekir DEMİR


ı
saçak

kanın toprağa değme noktasında yeşerir gerçek, çünkü varlık yalnız ölümle açar çiçeklerini. damarların taşıyamadığında artık kendilik özlemini, tık nefes bir heyecanla, gözüpek bir karşılaşma kusarsın. çünkü gidecek yerin kalmadığında varırsın ancak kendine. nereye gitse aynı küsü bulacağını bilen, kendi plasentasına sıkışmış peygamberin terkidiyarıdır gidişin. oysa daha kaç unutuş gerekti her bulunuşun bir kayboluş olduğunu anlamana?

ıı
eşik

işte yine buradasın, zır gecenin kollarında. içliğini de özleminle beraber bıraktın az evvel şu kapının ardına. diz kapaklarını yiyen soğuk değil aradalık ağrısı, hiçlik ile hiçlik arasındaki bir kendilik ağrısı. her seferinde kendini bulmamak için didindiğin şu eşik, yalnız ağrınla teşhis edilebilecek beninin yegane yazgısı değil de ne? çünkü hem başlangıç hem bitiş o, çünkü her sancı bir gitme sancısı ve varma hep bir gidişe. bulunuşun ilk kesintiye uğradığı, karşılaşmanın ilk demlendiği saçaktır ağrın, her terk ediş gibi terk ediliştir olmaya-bırakılmışlığa.

ııı
yamaç

yalnız bir çağrıyla gidilir bir odaya, gizil bir uluma itkisi veya soğuk yorganın anaç ve sarmal bedeni. varlığın sesini duyamayan kendiliğin çalakalem örgüleri, lal kolonlar doğacaktı elbet. fakat öfken galebe çaldıkça umuduna, çelikten dişleri belirir sindirilmiş kaburgalarının, öcüne dönüşür yalnızlığın kıyılmış tüm halkların. bir yer değil, bir ruh hâlidir ev, sevgilinin retinasında uzanan kahve, değgin sonsuzluk ve peşi sıra tüneyen devrim sabahlarıdır. gerçek, ölmeye-bırakılmış hakikattir ve bizler varlığın bekçileri.

Öne Çıkanlar